Havadis'te yer alan habere göre, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP geleneğinde hiçbir zaman kartvizit bastıran ya da bireysel kampanyalar yürüten aday olmadığını söyleyerek tüm ilçelere milletvekili adaylarının birlikte gittiklerini, seçim çalışmalarını birlikte yürüttüklerini bunun temelinde de “Ben” değil, “Biz” zihniyetinin olduğunu belirtti.

Erhürman, “Bu memlekette ‘ben’ değil, ‘biz’ demeyi öğrenmediğimiz müddetçe hiçbir şeyi değiştiremeyiz’ dedi.

Erhürman şunları söyledi: “CTP ‘Biz’ geleneğini sürdürmektedir. Bundan dolayıdır ki aday olmayan arkadaşlarımız da şuanda bizimle birlikte çalışıyorlar. Sadece Sayın Sibel Siber,  Meclis Başkanlığı görevi devam ettiği için bizim seçim çalışmalarımıza katılamıyor. Ama O da toplantılarımıza gönderdiği mesajlarla desteğini beyan etmektedir.”

Erhürman, ayrıca CTP’de Başbakanlık görevini yapmış olan Özkan Yorgancıoğlu, Ömer Kalyoncu ve Ferdi Sabit Soyer’in de aday olmamalarının kendisi için bir sürpriz olmadığını çünkü daha önceden bu hususta birebir görüştüklerini kaydetti.

Erhürman, “Çok ilginçtir ki daha önce bu arkadaşları hedef göstererek bizi eleştirenler, bu arkadaşlar aday olmayacağını açıkladığında da ‘onların yeri nasıl dolacak? Bu kişilerin aday olmaması partiyi zayıflatacak’  dediler.  Bu arkadaşların dördünün de yeri boş değil. Tümü parti çalışmaları içerisinde yer alıyorlar, seçimden sonrada yer alacaklar. Bu partide görev yapmak için milletvekili olmak gerekmez. Bu partide sırf liste dolsun diye aday olmayı kabul eden ama toplum nezdinde çok da sevilen, sayılan seçilmeyeceğini bile bile listeye giren çok insan oldu. Seçileceğini bile bile ‘bu dönem uygun değildir’ diyerek listeye girmeyen de çok insan oldu” diye konuştu.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Radyo Havadis’te dün Hüseyin Ekmeçi’nin konuğu oldu. Erhürman, seçim çalışmalarını değerlendirdi.

“Bu ülkenin görüp göreceği en hukuksuz hükümet”

Tufan Erhürman, 19 aylık bu UBP-DP hükümeti döneminin bu ülkenin görüp göreceği en hukuksuz, en adaletsiz, en fazla yargıya taşınan ve en fazla yargıdan dönen hükümet dönemi olduğunu ve bunun taraflı tarafsız herkes tarafından görülüp, dile getirildiğini ifade etti.

Erhürman, “Nasıl vatandaşlık yaptılar, hangi gün kırsal kesim arazisi dağıttılar, kaç tane hukuka aykırı, kaç tane hukuka uygun vatandaşlık dağıttılar. Tüm bunların hepsi biliniyor ama bunlar bilinirken ilginç algı operasyonları ile konuyu döndürüp döndürüp CTP hükümeti dönemine getiriliyor. Oysa CTP kendi hükümet dönemlerinden sonra genel başkanlarını değişti. MYK’sını değişti. Aday listesine baktığınızda o hükümet dönemi ile ilgili birilerinin kafasında soru işareti varsaydı o hükümet dönemindeki başbakan olan ve bakan olan adayların bir kısmı aday olmadı. Dolayısıyla CTP hükümet dönemlerine dönüp bakıldığında o dönemlerden bugüne değişen çok şey oldu. Ama UBP ve DP’de hiçbir şey değişmedi. Bitmemiş hükümet döneminde halen geçiciler üzerinden, polis üzerinden, kırsal kesim arazileri üzerinden hala imar üzerinden hukuka aykırı, adaletsiz icraat yapmaya devam ediyorlar” diye konuştu.

“Bir pervasızlık da seçime yönelik yaşanıyor” diyen Tufan Erhürman sözlerine şöyle devam etti: “Hukuka yönelik korkusuzluğun altında yatan sebep ise bu güne kadar yapanın yanına kar kalmış olmasıdır. Hukukun uygulanmadığı noktada yapanın yanına kar kaldı. Hukukun uygulandığı gün görecekler ve anlayacaklar ki yapanın yanına kar kalamadı. Seçime çeyrek kalmışken nasıl olur da bu iki parti bütün bunları yapmaya devam edebiliyor? Diye insan zaman zaman soruyor. Sebebi açık. Birincisi hukukun uygulanmayacağını sanmak. Diğeri seçime yönelik pervasızlık. Zaten başka türlüsünü de bilmiyorlar. UBP’nin bildiği tek şey var, bir yerlerden bir şeyler gelecek, onlar da bunları gayri adil bir şekilde dağıtacak. Öyle bir dağıtacaklar ki bunlar kendilerine oy olarak geri dönecek ve iktidarlarını devam ettirecekler. İkincisi de ‘Türkiye’den en iyi parayı biz koparırız, size de en iyi biz dağıtırız’ mesajı veriyorlar.”

“CTP ile Türkiye ilişkileri her geçen gün iyiye gitmektedir”

Tufan Erhürman, CTP’nin Türkiye ile ilişkilerin nasıl olduğu yönündeki soruya ise şöyle cevap verdi: “Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının ilişkilerinin iki evresi var. Birincisi Türkiye’nin ‘ne isterseniz alın siz yeter ki orada sorun yaşamayın’ dediği evredir. Bu evrededir ki insanlar 30 yaşında emekliye ayrılmışlardır, üreten yerler kapatılmıştır. ‘Hepiniz memur da olsanız biz sizin maaşlarınızı gönderebiliriz’ denmiştir. Kıbrıs Türk halkı memurizm batağına saplanmak zorunda kalmıştır. O dönem CTP’nin Türkiye ile ilişkilerinin iyi olmasının mümkün olmadığı dönemdir. Çünkü CTP, kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapı üzerinde düşündü. Şimdi ise başak bir evre var. Türkiye’nin buraya aktardığı paraların büyük çoğunluğu borçtur, hibe değildir. Buraya aktarılan paranın büyük çoğunluğu projedir. Bu evre CTP’nin Türkiye ile ilişkileri gittikçe de iyiye gitmeye başladığı evredir. Son dönemde, benim başkanlığa gelmemden sonra daha da iyi olmuştur. Çünkü gelinen nokta biz proıje üreteceğiz, Türkiye bu projeye para aktaracak noktasıdır.”

“Korku salarak oy çalmaya çalışıyorlar”

Tufan Erhürman, vatandaşlık konusuna da değindi. Erhürman, CTP’nin vatandaşlıklar konusundaki tavrının net olduğunu ancak UBP ve DP’nin vatandaşlıklar konusu üzerinden halka korku salmaya çalıştığını savunarak şunları söyledi: “’CTP iktidara gelirse vatandaşlıkları iptal edecek’ diye halka korku salmaya çalışıyorlar. ‘Biz 10 yılı aşanları ve bu ülkede doğmuş çocukları anneleri babaları vatandaş olmasa bile 17 yaşına gelince vatandaş yapın, bunun dışında yapmayın,  eşitliği, adaleti görelim’ dedik. 12 bin vatandaştan 2 bini Bakanlar Kurulu ile vatandaş yapıldı. Başbakan da hiç utanmadan çıktı ‘Evet bunun yüzde 3’ü ülkeye bir günlüğüne turist vizesi ile gelmiş kişilerdir’ dedi. Biz baştan beri ‘12 bin vatandaşlık verildi ama sadece 2 bini istisnai vatandaşlıktır’ diyoruz. Bu kişiler de bu ülkede ne olup bittiğini bilen veya bilmesi gereken insanlardır. Bu insanların oylarını korku salarak çalmaya çalışıyorlar. Biz de her zamanki gibi anlatmaya çalışıyoruz ki o insanların zerre korku, kuşku duymasına gerek yoktur. Ama eğer bu korku hakim olursa evet oylar o tarafa gidebilir. Ama bu kişiler tecrübeleri üzerinden oylarını kullanırlarsa bekledikleri gibi olmaz.”

“Bu 5 sene müjdeli bir 5 sene olacak”

Tufan Erhürman, CTP’nin adım adım yükselişe geçtiğini belirterek, “sokağın sesinden hareketle söylüyorum; CTP 8 Ocak’ta birinci parti olacak” dedi.

Erhürman, sözlerini şöyle noktaladı: “CTP ciddi şekilde, adım adım yükselişte. CTP değiştiğini anlatabilmiştir, kadrolarının ne kadar farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Ne yapmak istediğimizi de somut bir şekilde ortaya koyacağız. Bu 19 ay içinde yaşananların 5 yıl daha artarak devam etmesini, yapanın yanına kar kalır anlayışının devam etmesini istiyorsak adres bellidir. Değişim istiyorsak, bundan sonraki hayatımız haysiyet üzerine şekillensin istiyorsak biz bu iddia ile geliyoruz. Bu 5 sene müjdeli bir 5 sene olacak. Hepimiz dersimizi aldık. İyi insanlar dersini aldı, şimdi artık kötü insanlara ders verme zamanıdır.”