BBC’ye göre, “… Türk Lirası (TL) özellikle ABD Doları karşısında Temmuz ayı boyunca devam eden yatay seyri, son haftalarda yerini değer kaybına bıraktı ve Dolar/TL kuru 7,29'u aşarak rekor kırdı.”
Ve yine BBC’ye göre, “… Türk Lirası yılbaşından bu yana ABD Doları karşısında yüzde 20'den fazla değer kaybetmiş durumda.”
Bazı çevrelere göre eğer 1 Sterlin, 10.1 TL’yi bulursa, 1 TL, 9 Pence olacak! 

-*-*-

Peki neden böyle oluyor?
Bu soruya, “demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, kadın hakları” falan diye başlayan bir yığın moral nedenle de yanıt veren çok sayıda “uzman” söz konusu ama sonuçta bu sorunun en basit cevabı, “TL’ye ilgi azalıyor” ya da “TL, satılmıyor”.

-*-*-

Basit bir şekilde açıklamak ya da konuyu algılamak kolay değil!
Ancak, çeşitli sebepler sıralayabilirsiniz.
Mesela, Türkiye’nin Merkez Bankası’nın kasasında, döviz rezervi azaldı!
Veya hiç kalmadı!

-*-*-

Peki döviz neden bitti ya da azaldı?
Çünkü, Koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye’ye döviz girişinde çok ciddi düşüş yaşandı!

-*-*-

Türkiye’ye bu yaz neredeyse “hiç” turist gelmedi!
Dış turizm geliri yüzde yüze yakın bir seviyede azaldı!
TC Turizm ve Kültür Bakanlığı, sadece Haziran ayında Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının yüzde 96 düştüğünü açıkladı. 

-*-*-

Türkiye’nin ihracatı da ciddi anlamda azaldı. 
Bazı haber kaynaklarına göre, Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa'da talep, Koronavirüs salgını nedeniyle geriledi. Türkiye’ye ihracattan elde edilegelen döviz geliri de azaldı.
BBC şöyle yazdı: 
“… Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre bu yılın Nisan ve Mayıs aylarında ihracat yüzde 40'ın üzerinde düştükten sonra Haziran'da yüzde 15 artmıştı…”

-*-*- 

Peki başka?
Türkiye, dış ticaret açığı yüksek bir ülke.
Yani dışa satımı; dıştan alımından düşük… 
Dış turizm de sıfırlanınca, durum daha da iiden çıkılmaz hale gelebiliyor. 

-*-*-

Bu konuda da BBC’den bir kısa yorumu birlikte okuyalım:
“… Dış ticaret açığı veren ve enerjide dışa bağımlı bir ülke olan Türkiye için TL'nin değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini artırıyor. Özellikle enerji ithalatı maliyetlerinin yükselmesi sonucu doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki yükseliş, genel üretim maliyetlerini artırıyor. Üretim maliyetlerindeki artış işe TL'deki değer kaybının enflasyonu yükseltmesine yol açıyor.”

-*-*-

En çok kim ya da kimler etkileniyor?
Veya soruyu mevcut duruma göre düzenlersek; “… En fazla batma olasılığı olanlar kimler?”
“… TL geliri olan ancak dövizle borçlanan özel sektör, esnaf ve kişiler” tabii ki!
TL kazanıp TL harcayan etkilenmiyor mu?
Elbette etkileniyor çünkü artan fiyatlar karşısında alım gücü düşüyor ama “döviz borçlananlar” çok daha sıkıntılı! 

-*-*-

Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, hem şirketlerin döviz borçlarını geri ödemesini hem de borçların çevrilmesini zorlaştırıyor…
Türkiye’de, özel sektörün 12 ay içerisinde geri ödemesi gereken döviz borcu miktarının 200 milyar Dolar civarında olduğu iddia ediliyor. Merkez Bankası verilerine göre bu rakam162 milyar dolar seviyesinde…

-*-*-

Konunun uzmanları ne diyor?
İlk saptamalardan biri şöyle: 
“… Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında kısa vadede toparlanması beklenmiyor.”
Bir diğer saptama ise şu:
“… Eğer önümüzdeki bir kaç ay içerisinde toparlanma olmazsa (Ki olma ihtimali düşük); Sterlin’I 10 TL, Euro’yu 9 TL ve Doları 8 TL’de görebiliriz.”

-*-*-

Şimdiiii; gelelim KKTC’ye...
KKTC’de dövizin yükselmesi demek, bolibif başta olmak üzere; marketten satın aldığımız her şeyin fiyatının yükselmesi demektir...
Araba, ev, kira taksit veya ödemelerinin artması demektir.
Özel okul ödemelerinin; yurt dışında öğrenci okutuyorsanız, bunların masraflarının da yukarıya çıkması demektir.
Elbette Türkiye’de de insanlar, şirketler, herkes TL’nin değer kaybından olumsuz etkilenir ancak KKTC’deki “etkilenme”, mahvedici boyutta olabilir!

-*-*-

Peki sonuç?
Elimizde olan hiç bir şey yok!
TL’nin gidişatını sadece izleyebiliriz!
Bayram tatilinde son birikimleri de yerel turizmle tükettik; önümüzdeki günler, kısacası geleceğimiz “MUAMMA!”...