KKTC Avcılık Federasyonu, komite toplantısında yapılan oylama sonucunda, gırgır tekneleri ile avlanılmasına imkan sağlayacak ve endüstriyel balıkçılığın önünü açacak düzenlemenin oyçokluğu ile reddedildiği bilgisini aldıklarını belirterek, bunu kamuoyu ile paylaştı.

KKTC Avcılık Federasyonu, eyleme destek veren Amatör Balıkçılık ve Denizi Koruma Derneği’ne (SABDER), KKTC Amatör Balıkçılık Derneği’ne, KKTC Balıkçılar Birliği’ne, Kıbrıs Yaban Hayat Araştırma Enstitüsü’ne (Taşkent Doğa Parkı), Kıbrıs Türk Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği’ne,

Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti’ne (SPOT) ve duyarlı halkımıza teşekkür etti.

Yıllardır karasularımıza gelip yasak olduğu halde balıklarımızı toplayıp giden ve yetkililerin her defasında da “kötü hava koşulları nedeniyle sığındılar” yalanını uydurduğu, Türkiye’den ve diğer ülkelerden gelen gırgırlara “balık avlamak için yasal bir zemin hazırlanmak istenmesi” kamuoyunda büyük tepki gördü.

“7 örgüt bu uyarıyı yapmıştı”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önünde toplanan 7 örgütün imza attığı metinde şu görüşler ve uyarılar yapılmıştı:

“Bilindiği üzere, ülkemizde endüstriyel balıkçılık faaliyetleri ile balık avcılığı yapmak yasal değildir. Endüstriyel balıkçılıkta kullanılan gırgır teknelerinin deniz zeminine ve deniz biyo çeşitliliğine verdiği zararlar tüm dünyada bilinmekte ve devletler denizlerini korumak adına bu faaliyeti engelleyici politikalar yürütmektedir.

Birçok Dünya ülkesinde endüstriyel balıkçılığın zararlarına karşı önlemler alınmaya ve ciddi kısıtlamalar getirilmeye çalışıldığı bir dönemde ülkemiz karasularında Gırgır Tekneleri ile endüstriyel balık avcılığı yapılabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmaya çalışıldığı haberini üzülerek aldık. Bu durum üzücü olduğu kadar düşündürücüdür.

Endüstriyel balıkçılık faaliyetlerinin özellikle deniz zeminine ve deniz biyo çeşitliliğine olumsuz etkileri yapılan birçok bilimsel çalışma ile ispatlanmışken ve keza bu faaliyet denizlere yönelik tehditlerin başında geliyorken, bu konuda yasal düzenleme yapılmasının gündeme getirilmesinin sebebi nedir? Bilimin öngördüğünün aksine alınacak bir karardan dolayı uğranacak zararın telafisinin mümkün olmayacağı gün gibi ortadayken, bu zararı en çok hissedecek olan gelecek nesillerimize nasıl hesap verileceği hiç düşünülmüş müdür?

Az sonra gerçekleştirilecek toplantıda karar üretirken, denizlerimizde yaşam süren balık popülasyonundaki zenginliğin; tür ve çeşitlilik bakımından korunabilmesindeki en önemli etkenin bugüne kadar endüstriyel balıkçılık faaliyetlerinin ülkemiz karasularında yapılmasının yasal olarak engellenmesi olduğunu unutmamanızı talep ediyoruz. Yukarıda belirttiğimiz gibi yasal engel olmasına rağmen,  yıllardır fırtınalardan korunmak ve belli ihtiyaçların karşılanması gibi çeşitli bahanelerle ülkemiz kıyılarına sığınan gırgır teknelerinin karasularımızda kaçak olarak avlandığı ve denetim zafiyeti nedeniyle birçoğunun yakalanmadan denizlerimizi, daha doğrusu milli servetimizi sömürüp kara sularımızdan ellerini kollarını sallaya sallaya çıktıkları, kabul edilmese dahi, herkes tarafından bilinmektedir.

Bizler bu konuda denetimlerin yeterli ölçüde yapılmadığını ısrarla vurgulayıp, gerekli önlemlerin alınmasını talep ederken, ülkemiz denizlerinin tüm zenginliğini tehdit edecek, yeni ve dünyadaki trendlerle tezat bir uygulamanın gündeme getirilmesini asla kabul etmiyoruz. Gırgır tekneleri tıpkı troller gibi, denizlerimizin ve denizlerimizdeki biyo çeşitliliğin katili olacak endüstriyel balıkçılık tekneleridir. Her seferinde tür ve limit ayırt etmeksizin on binlerce ton balık avlayabilme kapasitesine sahip gırgır teknelerinin yasal düzenlemelerle avlanmalarına müsaade edilmesi ülkemiz karasularında geri dönüşü olmayan zararlar verecek ve adeta denizlerimizi çöle çevirecektir.

Biz deniz ve çevre kirliliği, istilacı türlerle bilinçli mücadele, mevcut olarak belirlenen limitlerin yeniden değerlendirilmesi, küresel ısınma nedeniyle ekosistemde değişen yaşam koşullarının bilimsel olarak önlenmesi gibi taleplerimizi bıkıp usanmadan tekrarlamaya ve gündemde tutmaya devam edeceğiz. Bu sebepledir ki; ülkemiz karasularında gırgır tekneleri ile denizlerimizin yapısının ve tüm zenginliğinin katledilmesine her zaman karşı duracak ve bununla mücadele etmek için yapılması gereken her ne ise yapmaktan çekinmeyeceğiz.

Bugün komitede üretilecek kararların, bilimin işaret ettiği gerçeklerden sapmaması, gelecek nesillerimizin bizlere emaneti olan denizlerimizin ve milli servetimizin korunması bakımından hayati önem taşımaktadır.

Gırgır tekneleri hiç de adı gibi gırgıra alınamayacak, denizin kusursuz katillerdir. Bu nedenle endüstriyel balıkçılığın yasal düzenleme getirilerek önünün açılması da,  en kibar tabiri ile denizlerimiz için planlanmış cinayettir. Lütfen, bu cinayete seyirci kalıp ortak olmayın….”