Doktor Küçük’e saldıran “efendi” sebep oldu, ülkede sağcısı solcusu “brüyo” çekme noktasında birleşti!

İyi de oldu.

Nikos Samson’u, “Simpson” diye telaffuz eden “efendi”yi fazla ciddiye almanın bir gereği olduğu inancında değilim ama gerçekten işe yaradı.

“Kıbrıslı” olduğumuzu hatırladık.

“Kıbrıslı” bir kültürümüzün olduğunu da yeniden öğrendik.

İçki içmeyi, şakalaşmayı, iyilik yapmayı, din meselesine fazla bulaşmamayı ve daha nice “kültür mirasımızı” bir güzel “restart” yapmış olduk, ya da “reset”ledik!

-*-*-

Bu arada Türkiye’de “darbe mesajı” olarak algılanan bildiriden sonra tutuklananlar ya da gözaltına alınanlar içerisinde yer alan emekli amirallerin telefonları, yazışmaları bir bir ve didik didik inceleniyormuş!

Biliyorsunuz bu emekli amiraller arasındaki bir kişi, bize de sık sık “vatan hainliği” ve “Rumculuk” üzerine “ayar” çekmekteydi!

Bizdeki “ahbaplarına” duyurmuş olayım; ben olsam vallahi korkardım!

İnşallah bu yazışmaların içinde, bize edilmiş küfürleri geçiyorum; Erdoğan karşıtı, hatta Erdoğan’a “hakaret” falan bulunmaz!

Yoksa, hepiniz yanacaksınız!

Tekrar edeyim, “ben olsam vallahi korkardım!”

Siz herkese çamur atacaksınız, önünüze gelene dilediğinizi söyleyeceksiniz sonra da “hiçbir şey olmamış gibi”, “demokrasiden” mi söz edeceksiniz?

Vay darbeci amiralim vay!

Ve üstüne de hade caaaaav!

-*-*-

Korku demişken, koronavirüs meselesindeki vaka artışı beni de korkutmaya başladı.

Doktorlar, “kapanma”dan söz ediyor!

Umarım olmaz!

Ama, ahali, ceza içeren yasaya rağmen, son derece rahat davranıyor ki bu da ilgimi çekerken, korkumu da artırıyor!

Sevgili vatandaş; lütfen, maske, mesafe, hijyen meselesine dikkat edelim…

Ve sevgili hükümet; lütfen aşı için bir şeyler yapalım!

-*-*-

Ve gelelim günlerdir yazdığımız, konuştuğumuz “ihale” meselesine…

Girne Hastanesi ihalesi…

Konuyu dün sabah eski bakan Tolga Atakan ile de konuştum.

Geçenlerde, çok sevdiğim bir müteahhit ağabeyim bana mesaj gönderdi ve “56 milyon TL’lik bu ihale tekrar açıldığında, bu miktarda artış olmayacak, halkı yanlış bilgilendiriyorsun” demişti.

-*-*-

Sordum, soruşturdum…

Hata yapmış olabilirdim tabii ki…

Eğer hata yapmışsam, özür dileyecektim…

En iyi bilenlere, Türkiye’den de yetkililere, teknik anlamda bilen kişilere “56 milyon TL olduğu gibi kalacak mı?” dedim.

“Hayır kalmayacak” dediler.

-*-*-

İhaleyi iptal ettirenler ve tabii ki hükümet; “ihaleye katılma şartlarını düzenleyen tüzükler değişecek ve aynı fiyattan ihale açılacak” hayali kuruyor olabilirmiş!

Aynen böyle söyledi bir kişi!

-*-*-

Yeni bir ihale açıldığında, o günün fiyatlarına göre belirlenecek.

Yani döviz yükselirse, çimento, kum, çakıl, demir ve işçilik artarsa, haliyle ihalenin de fiyatı artacak!

-*-*-

Tolga Atakan’a, “76 milyon, 80 milyon TL olacak belki de” dedim, “kim bilir, 100 milyon da olmaz mı?” diye yanıt aldım!

-*-*-

Bu nedir?

Bu şudur: Geçmiş dönemde, doğru ya da yanlış, ihaleye katılımla alakalı yapılan tüzükler gereğince, Girne Hastanesi ihalesine sadece iki şirket katılabiliyordu. Başka şirketler ve Müteahhitler Birliği, “daha çok şirket katılabilmeli, tüzükler değişelim” diye baskı yaptı.

Baskı işe yaradı.

İhale iptal oldu.

Ama fiyat artacak!

Ve bu artışla, daha çok inşaat şirketi, daha fazla müteahhit para kazanacak diye; halkın veya vergi mükellefinin ya da Türkiye’nin ödeyeceği para belki de iki katına yükselecek!

Bilmem anlatabildim mi?

-*-*-

Bu ne demektir?

Bu demektir ki; ya meseleyi Türkiye öğrenip kızacak ve Emrullah Turanlı’ya yani Taşyapı’ya, “… Pandemi hastanesini yaptığın gibi, git bunu da yap Emrullah’çığım” diyecek.

Ya da mevcut ihaleyi iptal eden başbakanı, maliye bakanını ayıptır söylemesi, “görevden alacak!”…

Sonra da biz, “Türkiye müdahale ediyor” diyeceğiz!

-*-*-

Veya, yeni ihaleye bilmem kaç ay sonra yeniden çıkılacak; kimsenin de umurunda olmadan, beş – on müteahhit daha ihaleye girecek ve bedel de 100 milyon olarak halka ödettirilecek!

-*-*-

Ama hepsinden önemlisi; parayı da kazığını da geçtim; bu oynanan alengirili oyun nedeniyle, birkaç ayda bitebilecek hastanenin karkas binası, belki de çökecek!

Hepsinden önemlisi; en çok ihtiyacımız olan bir dönemde, hastane bitmiş olmayacak!

-*-*-

Bu mudur?

Budur!

This is KKTC abi!

Ne diyeyim ki?

Hade caaaavvvuuuvv!