Duygu Alan

Başkent Lefkoşa’nın göbeğinde bir aile dramı yaşanıyor. Mikrosefali ve epilepsi hastası olan İlksen Bay, annesi Sadiye Kerpiççioğlu ve babaannesi ile birlikte Göçmen Evleri’nde ikamet ediyor.

Hastalığı nedeni ile 22 yaşında olmasına rağmen 4 yaşındaki bir çocuğun seviyesinde olan İlksen Bay’ın hayattaki tek dayanağı annesi.

İlksen, kendi başına sadece tuvalet ve yemek yeme ihtiyacını giderebiliyor, banyosunu annesi yaptırıyor, kıyafetlerini annesi giydiriyor. El ayak ve tırnak bakımlarını annesi yapıyor.

Sadiye Kerpiççioğlu, evladına gözü gibi bakıyor, evladını bir an olsun yanından ayırmıyor.

Gürültü ve kalabalıktan hoşlanmadığı için sesli ve kalabalık ortama girdiğinde agresifleşen İlksen bay, genellikle evde bilgisayar başında vakit geçiriyor.

Anne Kerpiççioğlu ise evladına ayak uyduruyor, çok acil bir işi olmadığı sürece gün 24 saat evden çıkmıyor.

Teşhis 3 yaşında kondu

İlsen Bay’a, henüz üç yaşındayken Kıbrıs’ta işitme engelli olduğu yönünde teşhis konuldu.

Maddi imkanları yeterli olmadığından Bay, kurul ile Türkiye’ye sevkedildi.

Türkiye’de bir dizi tetkik yapıldı, neticede İlksen’in duyma sorununun olmadığı tespit edilirken mikrosefali teşhisi kondu.

Türkiye’deki profesörler, İlksen’in bir özel eğitim merkezinden hizmet alması gerektiği konusunda aileyi uyardı.

Anne Sadiye Kerpiççioğlu, İlksen’i KKTC’de önce Ortaköy’de bir özel eğitim merkezine yerleştirdi ancak oradaki muameleden memnun kalmayınca Girne’de başka bir özel eğitim merkezine yerleştirdi.

Anne Kerpiççioğlu, oradan da memnun kalmadı, en sonunda evladına kendisi bakmaya başladı.

Yüzleri gülmedi

Sadiye Kerpiççioğlu’nun yaşamı boyunca kaderi yüzüne gülmedi. Kerpiççioğlu, henüz çok küçükken anne ve babası boşandı, babası evi terk edince annesi de Sadiye ve diğer 2 kardeşine bakamadı. Sadiye ve kardeşleri anneleri tarafından Lefkoşa’da Çağlayan bölgesinde faaliyet gösteren çocuk yuvasına yerleştirildi. Orda 16 yıl kadar kaldıktan sonra hayata tutunmak için işe girdi ve çalışmaya başladı. Bir süre sonra yolu eski eşi Tarkan bay ile kesişti. Erkan ve Sadiye çiftinin evliliğinden 2 çocukları oldu. Ancak Sadiye Kerpiççioğlu’nun kaderi evliliğinde de gülmedi. Uzun yıllar önce eşinden resmen boşandı.

Kadınlık gururunu hiçe saydı

Tarkan bay, boşandıktan bir süre sonra yeniden yuva kurdu. Sadiye Kerpiççioğlu ise genç yaşına rağmen bir kez daha evlenmedi, yaşamını iki çocuğuna adadı. Evlatları için kadınlık gururunu ayaklar altına alan Kerpiççioğlu, kalacak yeri olmadığından eski eşinin annesi ile Göçmenköy’de ikamet etmeye devam etti.

Sadiye Kerpiççioğlu, evlatları ve eski kayınvalidesi ile birlikte halen birlikte yaşıyor.

En büyük korkusu ölüm

Kötü kaderine rağmen bir kez bile isyan etmeyen Kerpiççioğlu’nun tek arzusu evlatlarına yetebilmek. Kızının mürvetini görmek oğlu İlksen’e uzun yıllar bakabilmek.

“İlksen Allah’ın bana bir hediyesidir” diyen anne Kerpiççioğlu’nun en büyük korkusu ise her engelli bireyin annesi gibi, “ben ölürsem çocuğuma kim bakacak” endişesi ile yaşama erken veda etmek.

Yardım bekliyorlar

Sadiye Kerpiççioğlu, İlksen’in bakımı nedeni ile çalışmıyor. İlksen Bay ise devletten aylık 1000 TL sosyal yardım alıyor.

Elektrik, su ve mutfak ihtiyacı derken eve giren maaş geçinmelerine ve İlksen’in masraflarına yetmiyor.

İlksen ve annesinin kaldığı ev ciddi tadilat gerektiriyor. Evin su deposunun yenilenmesi gerekiyor. İki göz oda evin salonunda oldukça eski iki adet çekyat, bir adet dolap, iki de masa var.

İlksen için giyim eşyalarına ve rahat uyuyabilmesi için çekyata ihtiyaç var.

Kerpiççioğlu: İlksen bana Allah’ın bir hediyesi

Sadiye Kerpiççioğlu, yaşam hikayelerini Havadis okurları ile paylaştı:

“Annem be babam boşanınca annem bize bakamadı ve üç kardeş devletin çocuk yuvasında büyüdük. Vakti gelince evlendim. İki çocuğum oldu. Eşimle bir süre sonra anlaşamadık boşandık. Ancak benim kalacak yerim ve maddi imkanım yoktu. İlksen’e ve kızıma bakabilmek için eski kayınvalidemle ikamet etmeye devam ettim. İlksen için çalmadığım kapı kalmadı. Lefkoşa’da ve Girne’de özel eğitim merkezlerine götürdüm ama oğlum kötü muamele gördüğü için geri aldım. İlksen’in maaşı var benim de bir miktar sosyal yardım maaşım var ancak iki çocuk masrafı ve diğer ihtiyaçlar derken kıt kanaat yaşıyoruz. Eşimin dostumun yardımları ile çok kötü günlerimizi atlattık. Halen eksiklerimiz var. Evimizdeki çekyatlar çok eski ve rahatsız. İlksen için yeni bir çekyata ihtiyacımız var. Yine İlksen için kıyafet ihtiyacımız var. Evimizin su deposu çok paslı, sağlıksız yenilenmesi gerek. Ev tadilat istiyor. Gıda ihtiyacımız da var. Ancak bugüne şükür. Tek dileğim uzun yıllar sağlıkla yaşamak ve evlatlarıma yetebilmek.  İlksen bana Allah’ın bir hediyesi ve ben ona ömrüm yettikçe gözüm gibi bakacağım.”