Hani öğretmenleri asmak için ihtiyacınız varsa bir ip verelim!..
Yazılanları ve yorumları okurken gerçekten utandım!..
Hani sanki de millet bu dönemde çalıştı, öğretmenler ise yattı!..
Benim iki çocuğum da devlet okuluna gidiyor!..
Sanırım bu da bana bu konuda konuşma hakkı veriyor!..
Ben yaklaşık bir yıldır çocuklarımın nasıl eğitim aldığına, dolayısıyla da öğretmenlerin nasıl eğitim verdiklerine birebir şahit oldum!..
Doğrusu bir öğretmen için sınıfta ders vermesi, uzaktan ders vermesinden çok daha kolaydır!..
Neden mi?
Çünkü o bahsettiğiniz öğretmenlerin de tıpkı bizler gibi çocukları var!..
Ve o öğretmenler evlerinden sadece bizlerin çocuklarına eğitim vermekle kalmıyorlar, aynı anda kendi çocuklarına ya bakmak ya da onların da uzaktan eğitim almalarını sağlamak zorunda kalıyorlar!..
Yani çifte iş misali!..
O nedenle kimse bana çıkıp da, “Öğretmenler yatışta” falan demesin!..
Aşı konusuna gelince!..
Ülkeyi öğretmenler yönetmiyor!..
Sendikalar da öyle!..
Eğer bir Eğitim Bakanı çıkıp, “Öğretmenler aşılanmadan okullar açılmayacak” diye açıklama yapıyorsa, sonrasını konuşmanın hiçbir anlamı yok demektir!..
Hatta aynı Eğitim Bakanı kalkıp bu söyleminden bir ay sonra 180 derece dönüyorsa ve öğretmen de buna isyan ediyorsa, sorunu öğretmen de aramak bana göre iyi niyetli bir davranış değildir!..
Hatırlayınız, “Sıfır Vaka” ile gittiğimiz süreçte bulaşın tekrardan yayılma merkezi okullar olmuştu!..
O dönemde aynı kişiler “Hangi akıl okulları açar” diye isyan etmişti!..
Şimdi yine benzer şeyler yaşansın, bu kesimler yine rüzgara göre konuşup yazacaklardır!..
En ilgincime giden konu ise, Tabipler Birliği’nin anlamsız bir şekilde olaya karışması!..
Yahu daha düne kadar bu insanlar değil miyidi kapanmamız gerektiğini söyleyenler?
Yine aynı birlik değil miyidi, Ohal ilan edilmezse onbinlerce insanın virüs kapacağını, binlerce insanın öleceğini iddia eden?
Sağlık Bakanlığının aldığı tedbirleri yetersiz bulan!..
Her fırsatta bizlere korku salan!..
Şimdi ne oldu da yüz yüze eğitimi savunuyorlar?
30 kişilik bir sınıf eğer problem olmayacaksa bana göre tiyatrolar, sinemalar, barlar, diskolar, kumarhaneler ve dahaları da sorun olmaz!..
Hatta daha da ileri gidecek olursak, eğer en değerli varlıklarımız olan çocuklarımız yüz yüze eğitim ile riske girmeyecekse gerisi benim için teferruattır!..
Derhal uçuşlar da başlasın, güneye geçmişler de serbest bırakılsın!..
Bakınız okulların altyapı eksikliklerinden, hijyen sıkıntılarından ve yetersizliklerinden bahsetmiyorum bile!..
Yaşadığımız ülkede devlet, kamu okullarına tuvalet kağıdını bile dağıtamıyor arkadaş!..
Bu ihtiyaç velilerden toplanan paralarla sağlanıyor!..
Ve siz kalkmış laf ebeliği yaparak “Öğretmenler çalışmak istemiyor” algısı yaratma derdindesiniz!..
Bu bir şaka olmalı!..