Siyasaette siyasetle uğraşanların bir kesimi, ister sağda olsun, ister kendini sol olarak lanse edenler olsun, hep organize işlerle uğraşmışlardır. Son 25 yıllık kesitte bunu yaşayan görmüşüzdür. Sağdaki organizecilerin hep bilmişiz ama esas tehlikeli olanlar sözde soldan çıkmıştır. Hem de çok keskinlerinden. Neden mi tehlikeli? Çünkü bütün bunları demokrasi ve barış adına yaptıklarını söyleyerek yapıyorlar da ondan. 

İzzet İzcan bu örneklerden bir tanesidir.

CTP içerisindeki AKEL’cilerle KÖGEF’ciler arasındaki kavgayı KÖGEF’ciler kazanınca İzzet İzcan’a yol göründü. 

Organize işler ustası hiç boş durur mu? Onun için ilke falan yok hemen Anti AKEL’cilerle temasa geçip, yeni bir parti kurulur, YBH. Bu partinin sekreterliğini üstlenir. Neden buna ihtiyaç duyar? Çünkü Güney’le organize işlerde bir araca ihtiyacı vardır.

Ancak burada da çok tutunamaz çünkü bilet parası adı altında AKEL’den para aldığı yönünde ciddi iddialar var. Bunun üzerine YBH’den ihraç edilir.

Bay İzcan hiç durur mu? Hemen yeni bir parti kurar BKP. Neden mi? Organize işlerini bu itibar ile sürdürmek ve AKEL’in ekonomik gücünü arkasına almak, bu sayede KKTC’de faaliyetlerini sürdürmek ana hedefidir. Leol içkileri ve halk kahvesinin AKEL tarafından KKTC’de satışı İzcan’a verilir. Böylelikle İzcan’a para akışı sağlanmış olur. 

Ancak hiç beklenmedik bir şey olur! Kalkanlı’da yaptırdığı yurdun arazisi AKEL üyesi birinin çıkar. Yani barıştan bahseden bayımız Rumlar’ın toprağını da gasp ediyor. Hem de yoldaş dediklerinin. Bu nasıl bir iki yüzlülüktür? Ama İzcan için her şey mubahtır. 

Dolayısı ile AKEL’den gelen para ticaret adı altında aklanıyor. Basında kabak kesen bu bay aslında siyasetle sıvanmış organize işlerin tam da göbeğinde yer almaktadır.