Ulusal Birlik Partisi Girne Milletvekili adayı Doç. Dr. Münevver Çağın, Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın sorularını yanıtladı.

“HALKIN İÇİNDE OLMADAN HALKIN SORUNLARINI ÇÖZEMEZSİNİZ”
Milletvekilliği adaylık süreci boyunca hem katıldığı televizyon programlarında hem de sokakta vatandaşlarımızla temaslarında “Dört duvar arasında bir vekil olmayacağım” sözünü hatırlatan Çağın, “Her zaman halkın içinde olan ve halkı dinleyerek politikalar üreteceğim. Ne kadar doğru bir karar aldığımı bu süreçte anladım. Bire bir vatandaşla temasta kalarak, sorunları yerinde tespit ettiğinizde daha kalıcı çözümler üretebilirsiniz. Milletvekili demek millete vekâlet eden demektir. Halkın içerisinde olmadan, vatandaş ile iletişim kurarak empati yapmadan insanların sorunlarına çözüm bulamazsınız” dedi. 
“BEN HER GÜN MECLİSE GİDEN BİR VEKİL OLACAĞIM”
Ülkenin daha aydınlık yarınlara ulaşabilmesi için daha cesaretli kararlar alınması gerekliliğine dikkat çeken Çağın, “İnisiyatif alabilmek ve toplum yararına kararlar üretebilmek çok önemli. Mecliste mesai harcamamız gerekiyor. Ben her gün meclise giden bir vekil olacağım. Meclisteki komitelere katkı koyacağım. Mecliste bulunmadığım saatlerde de halkın içerisinde olacak ve onları dinleyerek sorunlarını çözmek için çalışacağım” şeklinde konuştu.
“YEREL YÖNETİMLER İLE BAKANLIKLAR ARASINDA YETKİ KARMAŞASI VAR”
Yerel yönetimler ile bakanlıklar arasında bir kopukluk gördüğüne dikkat çeken Çağın, “Yerel yönetimler halka doğrudan dokunan ve hizmet veren kurumlardır. Ancak bakanlıklar ile yerel yönetimler arasında bir yetki karmaşası olduğunu görüyorum. Tüm yasa ve tüzüklerin yeniden elden geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Sosyal devlet anlayışı ile hareket ederek yasamayı yeniden gözden geçirmemiz gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“ÇEVRE KONUSUNDA KAPSAMLI BİR DEVLET POLİTİKASI OLUŞTURULMALI”
Çevrenin yönetimin bir parçası olduğunu dile getiren Çağın, “Bizim öncelikle kendi evimizin içerisini düzenlememiz gerekiyor. Tanınmamışlık ifadesini kullanarak bu dünyanın bir parçası olduğumuzu inkâr edemeyiz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim evimiz ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz başka bir dünya daha yok. Çevrenin bir devlet politikası olması gerekmektedir. Bütün dünyada iklim değişikliği için çalışmalar yapılıyor. Biz bu çalışmaların neresindeyiz? Biz ne yapıyoruz? . Çevre demek sadece çöp toplamak değildir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından çöplerin geri dönüştürülmesine, su altı kaynaklarından havanın kalitesine kadar geniş kapsamlı bir devlet politikası oluşturmalı ve bunu hayata bir an önce geçirmeliyiz” dedi. 
“GENÇLER İÇİN DEVLET DESTEKLİ HİBE PROGRAMLARI”
Gençlerin ülkenin geleceği olduğunu söyleyen Çağın, “Gençlerimiz için yeni girişim alanları yaratmalı ve devlet destekli hibe programları ile gençlerimizin kendi işlerini kurmalarını sağlamalıyız. Köylerde yaşayan ve tarımla uğraşmak isteyen, bu alana ilgisi olan pırıl pırıl gençlerimiz var. Ancak bu gençlerimiz kendi işlerini kurmak için kredi alamıyor. Bu gençlerimizin önünü açmalı ve devlet destekli hibe programları ile bu ülkeye bir katma değer yaratmalarını sağlamalıyız. Bu konuda çok idealistim ve bu projenin hayata geçmesi için elimden geleni yapacağım” şeklinde konuştu. 

“KADINLARIMIZ HAYATIN HER ALANINDA YER ALMALI”
Kadınların üretimde daha fazla yer alması gerektiğini kaydeden Çağın, “Kadınlarımızı üretimden karar verme mekanizmalarına kadar her alanda cesaretlendirmemiz, genç kadınlarımıza ve genç kızlarımıza rol model olmamız gerekiyor. Kıbrıs’ta bir laf vardır. “Siyaset kahvede yapılır” diye. Bu algıları yıkmalı ve kadının siyasetten tarım ve hayvancılığa kadar hayatının her alanında yer almasını sağlamalıyız. Devlet olarak da kadınlarımızın arkasında durmalı ve kadın girişimciler için yeni çalışma alanları yaratmalıyız” dedi.