Haravgi gazetesine röportaj veren Kiprianu, Crans - Montana’daki müzakerelerin üzerinden 1.5 yıl geçtiğini, bu sürede Kıbrıs sorununun çözümü meselesinin, dilek ve temennilerden öteye gitmediğini kaydetti. Referans şartlarında anlaşmaya varabilmek için tüm müdahil tarafların işbirliği yapması gerektiğini vurgulayan Kiprianu, sorunun, anlaşmaya varamama tehlikesinin bulunması olduğunu ve böyle bir durumda, artık Kıbrıs ve Kıbrıs halkının yaşayacağı olumsuz gelişmelerin tartışılacağını belirtti. Kiprianu, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünde belirleyici rolü bulunduğunu anımsatarak, Kıbrıs Türk liderliğinin ve Rum tarafının söyleyeceklerinin de önemli olduğuna işaret etti. Habere göre Kiprianu, geçmişten ders almak ve yapılan yanlışların tekrarlanmasını önlemek yerine, 1974 öncesi söylemlerin yeniden gündeme getirildiğini, bunların yalnızca zarar verdiğini belirtti. Kiprianu, bazılarının takvimlere karşı çıktığını; ancak kendilerinin bu konuya daha farklı yaklaştıklarını belirtirken, bir yandan takvimlerle hemfikir olunmadığının, diğer yandan da siyasi irade gösterilirse, açıkta olan konuların birkaç gün içerisinde kapatılabileceğinin söylendiğini kaydetti. Bazılarının, AKEL’in Türkiye’nin işini kolaylaştırdığını iddia ettiğini belirten Kiprianu, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ve Türkiye’nin işini kolaylaştıranların, üzerinde uzlaşılan çözüm çerçevesinin değişmesini ve birleşik devlet veya konfederal çözüm hayal edenler olduğunu söyledi. Kiprianu, siyasi eşitlik konusuna da değinerek, adadaki Kıbrıslı Türkler ile Rumların siyasi eşitliğinin sözde kalmaması gerektiğini ve AKEL’in, siyasi eşitlik 1992 yılında ilk kez gündeme geldiğinde, bunu destekleyen ilk parti olduğunu anımsattı.