Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, “Aynayı yüzümüze tutarak yanlışları görmemiz ve bu yanlışları yapanları 19 Nisan’da sandıkta onaylamamamız gerekir” dedi.

Akıncı, çizdiği Cumhurbaşkanlığı Rotası çerçevesinde  ‘Dört Boyutlu Siyaseti’ni yurttaşlarla paylaşmak ve görüşlerini almak amacıyla sürdürdüğü gezilerine dün (3 Şubat Salı) Yeniceköy ve Düzova ile devam etti.

Köy kahvelerinde yurttaşlarla buluşan Akıncı, Kıbrıs müzakerelerinin 47 yıl önce, 1968 yılında Denktaş ve Klerides arasında Beyrut’ta başladığını anımsatarak, “Kıbrıs sorunu artık bu şekliyle kalamaz. Çok uzadı ve doyum noktasına geldi” diye konuştu.

Türkiye AB Bakanı ve Başmüzakerecisi Volkan Bozkır’ın Kuzey Kıbrıs’ı ziyaretinde adayı bölen duvarları “utanç duvarı” olarak nitelendirmesine; Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun ise Yunanistan ziyaretinde Türkiye ve Yunanistan’ın tek coğrafya olarak planlanmasının yararlarından söz etmesine dikkat çeken Akıncı, “Nereden nereye geldik. Bu sözcükleri eskiden duysak, kulaklarımıza inanamazdık” diyerek, Kıbrıs gibi küçük bir coğrafyada yıllardır yaşadığımız sorunun da her iki toplumun hakları gözetilerek çözülmesi gerektiğini vurguladı.

İki tarafın da ihtiyaç hissetmesi durumunda çözümün mümkün olacağını ifade eden Akıncı şöyle konuştu:

“Kapsamlı çözüm uğraşlarının yanı sıra, paralel bir süreçte, her iki toplumun günlük yaşamına katkı yapacak çeşitli güven artırıcı önlemler alınmalıdır. Bu kapsamda yıllardır yılan ve farelere terk edilen kapalı Maraş, BM kontrolünde her iki tarafın yararına açılmalıdır. Kıbrıslı Türk ve Rum müteahhitler işbirliğine hazır. Bunun yapılması durumunda her iki toplumdaki işsiz gençlere iş olanakları doğacak. Buna eş zamanlı olarak Mağusa Limanı’ndan doğrudan ticaret ve Ercan Havaalanı’ndan direkt uçuşların başlaması için uzlaşma arayacağız. Mobil telefon sistemlerinin birleştirilmesi konusunun da takipçisi olacağız.”

Çözümün, 11 Şubat 2014 tarihinde imzalanan çerçevede de belirtildiği gibi 2 toplumlu 2 bölgeli federasyon olması gerektiğini vurgulayan Akıncı, “Mümkün olan budur ve çözüm de, mümkün olanın gerçekleştirilmesi için çaba harcamakla gelecektir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı’nın ‘Toplum Lideri’ sıfatıyla birincil görevinin Kıbrıs sorununun çözümü yönünde uğraş vermek olduğunu kaydederek, “ancak bir yandan çözüm için çalışırken diğer yandan da evimizin içine bakacağız ve evimizin içini en iyi şekilde düzenleyeceğiz. 40 yıl önce bugün, 3 Şubat 1975’te KTHY ilk uçuşunu yapmıştı. Şimdi nerede? Bugün artık uçamıyorsa sebebi, kötü yönetimdir.  O nedenle aynayı yüzümüze tutarak yanlışları görmemiz ve bu yanlışları yapanları 19 Nisan’da sandıkta onaylamamamız gerekmektedir. Kendi kurumlarımıza sahip çıkmalı ve iyi yönetmeyi başarmak başlıca hedefimiz olmalıdır” dedi