Sefa Karahasan

Güney Kıbrıs'ta adanın birleşmesini savunan ana muhalefet AKEL partisinin lideri Andros Kiprianu, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis'in Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik net bir stratejisinin olmadığını söyledi. Kiprianu, "Bizce Anastasiadis müzakerelere kalmış olduğu yerden devam etmeliydi" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin Barbaros gemisiyle ile birlikte aramalara başlamasını da büyük tahrik olduğunu ileri süren Kiprianu, "Eğer 'Kıbrıs Cumhuriyeti' yerinde bir Almanya veya Fransa olsaydı belki savaş bile patlardı böyle bir durum karşısında. Biz müzakerelere kesin son verilmesini değil ara verilmesini destekledik. Kıbrıs sorunun çözümüyle tüm bölgede başta enerji alanı olmak üzere daha geniş işbirlikleri olanakları doğacaktır" dedi. Rum parti başkanı, ekonomilerinin de çok kötü olduğunu kaydetti ve 'Troyka Rumlara düşmanca davranıyor' dedi.

Sorun sadece asker değil

Türkiye'nin ve Kıbrıs'ın çözüm ile birlikte büyük kazançlar elde edeceğini ifade eden Kiprianu, "Türkiye çözüm ile birlikte Kıbrıs'ta 40 bin kişilik orduyu tutma yükünden de kurtulmuş olacaktır" dedi. "Kıbrıs sorunu dediğimizde sorun sadece adanın Kuzey'inde askerlerin olması değil" diye konuşan Rum ana muhalefet partisi lideri, "Çözülmesi gereken meseleler var. Toprak, Mülkiyet, Güvenlik, Anayasal, Yönetim, Ekonomi, AB katılım ve çeşitli konular" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun da 'üzerinde anlaşmaya varılmış çözümden başka bir çözüm istiyor' diye eleştiren Kiprianu, "Eroğlu, iki ayrı devlet ya da gevşek bir konfederasyon çözümünü istiyor. Federasyonu istemiyor" dedi. Kiprianu şunları kaydetti;

Türkiye büyük bir ülke

"Türkiye çok büyük bir ülke. Kıbrıs'a çok yakın olan bir ülke. Eğer Kıbrıs sorunu doğru bir biçimde çözülürse bundan iki ülke de kazançlı çıkacaktır. İki ülkenin işbirliği olanakları çoktur. Kıbrıs sorunun çözümü tüm bölge açısından istikrara katkıda bulunan bir faktör olacaktır. Ayrıca tüm bölgede başta enerji alanı olmak üzere daha geniş işbirlikleri olanakları doğacaktır. Kıbrıs sorunun çözümsüz kalması demek sadece Kıbrıs açısından değil tüm bölgemiz açısından bir dizi acının yaşanması demek olacaktır. Kıbrıs için yıkıcı olacaktır öncelikle."

Destek sonsuz değil

"Anastasiadis'e verdiğimiz destek sonsuz değil. Tüm bu süreç boyunca, 2013 Temmuz'undan bugüne kadar Anastasiadis'e yoğun eleştiriler yapıyoruz. Bizce Anastasiadis farklı tutumlar ortaya koymalıydı Kıbrıs sorununun çözümünde. Ancak Anastasiadis'e yönelik eleştiriler yaparken biz şunu da belirtiyoruz sorumluluğun büyük kısmı uzlaşmaz tutumlar içerisinde olan Türkiye'nindir. İyi ilişkiler bozuk temeller üzerine kurulamaz, sağlam temeller üzerine kurulur. Bizce sağlam temeller BM kararlarıdır. Uluslararası hukuk ve AB hukukudur. Bunlara saygı gösterilirse bizim Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde olmamız bizi ilgilendirir."

Ekonomi çok kötü

"Durum çok kötü. Kimileri iyiye gidiyoruz olumlu bir sürece giriyoruz diyorlarsa dahi gerçeği söylemek lazımsa onların sundukları rakamlar dahi iyi rakamlar değil. Kıbrı ekonomisinin onların tahmin ettiğinden daha az gerilemiş olmasından adeta bayram ediyorlar. Gerçek durum nedir. İşsizlik, çalışanların ve emeklilerin maaşlarının düşürülmesi, yoksul sınırının altında yaşayanların sayısının artması, insanların borçlarını ödemede güçlük yaşaması, kimileri evlerini dahi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyalar. Kamua ait olan ekonomik teşekkülleri yok pahasına satılması tehlikesi. Bankacılık sektörü yabancıların eline geçmiş durumda."

Troyka düşmanca davranıyor

"Bankacılık sektörünün desteklenmesi için insanlar, toplum fedekarlıklarda bulunurken, aynı esnada hükümet aldığı kararları Troyka ile görüşerek alıyor. Ama buna rağmen Troyka düşmanca davranıyor. Bunların tümü adeta zor kullanılarak, Kıbrıs'ta servetin yeniden dağılması paylaşılması sonucuna götürüyor. Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul hale geliyor. Orta sınıf kaybolmaya doğru sürükleniyor. En kötüsü bu halk karşıtı politikaların uygulanması sonsuz hale getirilmeye çalışılıyor."

Kendimizi anlatmak istiyoruz

"AKEL'in Türkiye'de Özgürlük ve Dayanışma Partisi ile ilişkileri var. Türkiye Komünist Partisi ile ilişkileri var. Ağırlıklı olarak Kürt toplumunu temsil eden BDP ile de ilişkilerimiz var. Biz gerek AK Parti ile gerekse muhalefet partileri ile temas içinde olma ilgimizi sergiledik. Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nu tanıyorum. Kendileri ile buluşma görüşme olanağımız olsaydı, biz bunu memnuniyetle kabul ederdik. Biz onların Kıbrıs'a yönelik gerçek niyetlerinin ne olduğunu görmek istiyoruz. Biz kendilerine kendi düşüncelerimizi görüşlerimizi aktarmak istiyoruz." Kiprianu son olarak da, AKEL'in var olduğu günden itibaren sadece Rumların değil Kıbrıslı Türklerin de çıkarlarını savunduğunu kaydetti. Kiprianu, "Biz Kıbrıslı Türklerin, Rumlar gibi bu vatanın evlatları olduğu görüşündeyiz. Doğalgaz ile de ilgili olarak Kıbrıslı Türklerin haksızlığa uğramayacağı içinde AKEL bir garantidir" dedi.

Kaynak: Milliyet