Meteoroloji Mühendisleri Odası’ndan (MMO) yapılan açıklamada, Dubai’de şiddetli yağışlar sonucu oluşan selin suni yağmur çalışmalarından kaynaklı olduğu yönündeki haberlere işaret edilerek, Dubai’de yapılan bulut tohumlama işleminin “suni yağmur” olarak tanımlanmasının doğru olmadığı, uygun bulut olmadan bu işlemin yapılamayacağı ve tohumlamanın yağış miktarını yüzde yirmiye kadar artırabileceği kaydedildi.

Açıklamada, “Sonuç olarak, Dubai ve civarında 15 Nisan 2024 saat 23.00 civarında başladığı görülen ve yaklaşık 24 saat süren yağış tamamen beklenen, doğal şartlardan oluşan yağıştır.” denildi.

Açıklamada, “hava modifikasyonu” olarak anılan havaya müdahale işlemlerinin yeni bir işlem olmadığı, ülkelerin kendi ihtiyaçlarına göre geliştirdikleri usul ve yöntemle halen yapılıyor olduğu belirtilerek, Belgrad’daki Hidrometeoroloji biriminin doluyu önlemek amacıyla doluyu oluşturan Kümülonimbüs bulutunu özel roketatarlar aracılığıyla yıllar öncesinden tohumlanması örneği paylaşılarak, bu işin öncülüğünü Çiftçiler Birliği’nin yaptığı ifade edildi.

Çeyrek asır kadar önce bulut tohumlama işleminin KKTC’de de denendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, mütevazi bir bütçeyle yapılan bu çalışmanın sonucunda hiçbir zarar görülmediği ve düşünülmediği ifade edildi.

Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak, yıllardır küresel ısınmadan bahsederken şehir planlamasında meteorolojik parametreler yanında, mikroklimatolojik değerlere, ısı adalarına ve dolayısıyla kararsız yağışlara hep dikkat çekildiği, daha planlama aşamasında meteoroloji ve mühendisliğinden yararlanılması gerektiğini söyledikleri dile getirilen açıklamada şunlar kaydedildi:

Ediz Hun, Kıbrıs Şehitlerini anma programı çerçevesinde KKTC’de… Ediz Hun, Kıbrıs Şehitlerini anma programı çerçevesinde KKTC’de…

“Kuraklık ile selleri birlikte yaşayacağımız bir döneme girmeye hazır olmamız gerektiğini söyledik. Yıllardır anlatamadığımızı Dubai Seli anlatmış oldu. Suya yön vermek para ile değil, boru ile değil, akıl ile ilim ile hem de planlama esnasında mümkün. Unutulmamalıdır ki, topoğrafyayı su çizer, son söz onundur.”