Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Hüseyin Angolemli, Meclis'te geçtiğimiz gün ortaya konan tarihi belgelerin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı haklı çıkardığını vurguladı.

Tarihi belgelerin, Perz De Cuellar Belgesi'nin 1986 yılında Meclis'te kapalı oturumda görüşüldüğünü, partilerin eğiliminin ortaya çıktığını, bunun üzerine Sn. Denktaş'ın belgenin Türk tarafı tarafından kabul edildiğini, önce sözlü, sonra da yazılı olarak BM'ye ilettiğini, ardından da 30 Ekim 1987 tarihinde de Meclis'in açık oturumunda oybirliği ile karara bağlandığını açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Angolemli "Tarihi belgeler, Akıncı geri adım attı' diyenlere en güzel cevap olmuştur" dedi.

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli katıldığı bir Tv programında UBP milletvekilleri Zorlu Töre ve Ersin Tatar başta olmak üzere bazı kesimler tarafından Cumhurbaşkanı Akıncı'ya yapılan eleştirilere yanıt verdi, süreci değerlendirdi.

Akıncı'nın Kıbrıs Türk toplumunun eşitliği, özgürlüğü ve güvenliğini sağlayacak federal bir devlet kurmak için canla başla çalıştığını belirten Angolemli, "Kıbrıs müzakere sürecinde bugüne kadar olmamış ilerlemeler sağlanmakla birlikte, çözüme ulaşmak adına atılması gereken ciddi adımların olduğu da bir gerçekliktir. Ancak çözümün olasılığı bile mevcut statükonun devamından yana olan, toplumun değil kendi çıkarlarını düşünen bazı kesimlerde rahatsızlık uyandırmaya yetmiştir. Yalan-yanlış bilgilerle, olmadık gerekçelerle Sn. Akıncı'yı eleştirmeleri de bunun somut göstergesidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın seçim dönemi ortaya koyduğu vizyonun halkın büyük çoğunluğu tarafından onaylandığını, Cumhurbaşkanı'nın da aldığı yetki doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Angolemli, müzakerelerin de Meclis'teki tüm partilerin onay verdiği ve dönemin Cumhurbaşkanı Eroğlu tarafından  da imzalanan 11 Şubat 2014  belgesi doğrultusunda yürütüldüğünü kaydetti. Angolemli, Mont Pelerin ile Cenevre zirvelerinin de bu temel doğrultusunda ve Türkiye ile paralel yürütüldüğünü kaydetti.

"29 + Meclis'te onaylandı"

29+'yı da içeren 10 maddelik bir kararın 30 Ekim 1987 tarihinde oybirliği ile KKTC Meclisi'nde kabul edildiğini, oybirliği ile kabul edilen10 maddelik Meclis kararının 5. maddesinin de Perez De Cuellar belgesini, yani 29+'yı içermekte olduğunu anımsatan Angolemli, UBP başta olmak üzere Meclis'teki tüm partilerin de buna onay verdiğinin altını çizdi.   Angolemli, "Nitekim Nisan 1986 tarihinde 29+ toprağı da içeren Perez de Cuellar belgesini kabul ettiğimiz Sn. Denktaş tarafından da önce sözlü, sonra da yazılı olarak Birleşmiş Milletlere (BM) iletilmiş, böylece 29+ BM'nin arşivlerine girmişti" dedi.

Tarihi gerçeklerin belgelerle ortada olduğunu belirten Angolemli, "Akıncı geri adım attı' diyenlere en güzel cevap belgelerle verilmiştir, ama Sn. Tatar ille de birini eleştirme ihtiyacı duyuyorsa bu belgelere onay veren kendi partisini eleştirsin" dedi.

Garanti Anlaşmasına taraf ülkelerin Türkiye, İngiltere ve Yunanistan olduğunu, dolayısı ile bu konudaki nihai kararın da yine bu ülkelere ait olduğunu, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın da bunu defalarca dile getirdiğini anımsatan Angolemli, bu konudaki eleştirilerin de zeminsiz olduğunu vurguladı.

Bu gerçekler ortada iken, Cumhurbaşkanı Akıncı'ya yönelik eleştirilerin zemini olmadığına dikkat çeken Angolemli, mevcut statükodan beslenen kesimlerin süreçten rahatsızlık duymalarının, endişeye kapılmalarının doğal olduğunu söyledi. Daha metin ortaya çıkmadan yalan-yanlış söylemlerle algı operasyonu yapılmaya çalışıldığını kaydeden Angolemli, bu tür oyunlara gelinmemesi çağrısında bulundu.

Angolemli, "Önemli olan bireylerin değil toplumların çıkarlarıdır. Cumhurbaşkanı Akıncı da zaten Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını korumakta kararlıdır. Akıncı ve ekibi, Kıbrıs Türk toplumunun eşitliği, özgürlüğü ve güvenliğini sağlayacak, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir devlet kurmak için canla başla çalışmaktadır. Gerçek olan da budur" diye konuştu.

Angolemli , TDP olarak Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibine güvendiklerini, içinde bulunulan bu kritik dönemde de sürecin olumlu ilerlemesi adına her türlü katkıyı vermeye devam edeceklerini de ifade etti.