Atakan: 'İlk duyduğumuz cümle 'kurtarın bizi bu haramilerden'

Özge Kizir

Kartal Harman’ın sunup yönettiği “Ayaküstü 1 Saat” programının konuğu Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Tolga Atakan oldu.

Halkın Partisi’nin (HP) kuruluşu konusunda değerlendirmede bulunan Atakan, “Halkın içinden gelen bu gidişatın hiç kimse tarafından benimsenmediği gerektiğine inanan bir durumdan dolayı yola çıktık. Kendi iradesine ve geleceğine dayalı bir yapıyı Kıbrıs Türkünü kavuşturmaktır. Biz bunu vaat ediyoruz yani pırıl pırıl bir gelecek vaat ediyoruz. Halkın büyük bir çoğunluğu bu düzenden hoşnut veya mutlu değildir. Her yerde insanlarla bir arada olan bir partiyiz. İlk duyduğumuz cümle ‘kurtarın bizi bu haramilerden’ oldu. Biz artık 20-30 yıl öncesindeki Kıbrıs’ta yaşamıyoruz” şeklinde konuştu.

“İnsanımız artık yapılan yanlışın farkındadır”

Atakan, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanımız artık yapılan yanlışın farkındadır. Artık bu sisteminde bir yere gitmeyeceğini biliyorlar. El birliği ile statükoyu beraber yıkacağız. Bunun devamı yok oluştur. Giden geri gelmiyor. Aslında halkın dokusu değişmiştir. Son 10-15 yılda yaşanan değişim etkileri bazı şeyleri anlama yönünde de etkili olmuştur. Bu yaratılmaya çalışan bir algıdır ve bu algının net bir şekilde kırıldığını net bir şekilde gözlemliyoruz. 

“Hedefimiz tek başına iktidardır”

Hedefimiz tek başına iktidardır. Bu yolda sıkıntı çekeceğimize şahsen inanmıyorum. Bugüne kadar 3 tane farklı anket gördük. 3 ankette de şuanda hükümet edenler açık ara önde görülüyor. Bu anketlerin güvenilir olduğunuzu söylüyorsunuz, hadi hodri meydan o zaman hadi buyurun seçime. HP’nin tek ve yegâne desteği halktır. HP’nin net söylemi şudur: sosyal devlet ve iyi iradedir. Bir devletin vatandaşlarına sunmak olduğu çok önemli hizmet vardır; sağlık ve eğitimdir. Aldığımız ve almadığımız hizmetleri birbirine ekleyelim. Bunları yapmaktan ne kadar aciz olduğumuz ortaya çıksın. 

“Bizim okuduğumuz dönemlerde üniversiteler de başarılıydı”

Kaç tane açık kapadınız, kaç tane doktor istihdam ederiz bunları bir düşünmek gerekiyor. Bizim okuduğumuz dönemlerde üniversitelerde başarılıydı. Ne oldu da devlet okulları değişti? Özel okullara karşı değiliz ama devlet okulları o sistemi vermek zorundadır.”

“Bugüne kadar hiç halkın yararına kullanılmamış”

Zamlar konusunda değerlendirmede bulunan Atakan, “Fiyat İstikrar Fonu dediğimiz bir fon vardır. Bugüne kadar hiç halkın yararına kullanılmamış. Fon maliyeye gitmiş, maliyeden de başka ödemelere gitmiş. Fiyat İstikrar Fonu’nu istikrarlı bir şekilde kullanabilseydik o zamanlardan bir kaçını yapmak zorunda kalmayacaktık” dedi.

“Ciddi bir vergi politikasıyla gelirleri arttırmak mümkündür”

Atakan, sözlerine şöyle devam etti: 

“Toprak Ürünleri Kurumu’un (TÜK)  battığını ve bunu kurtarmak içinde halkın yardım talebi istenildiği açıklandı. Anında bununla bağlantılı ürünlere zam geldi. Karar vermek gerekiyor. Yurt dışı geziler, partizanca atamalar, gereksiz harcamalar, fazla emekli ikramiyesi ödemeye son verme gibi durumlar sıralandığında ortaya çok büyük bir tasarruf çıkacaktır. Ciddi bir vergi politikasıyla gelirleri arttırmak mümkündür. Devletin kendi gelirlerini artırarak ve pahalılığa son vererek bunu yapmak mümkündür.”

“Devlet tarafından belli bir kısmın karşılanması şartı vardır”

Cratos Otel’in elektrik borcu konusunda değerlendirmede bulunan Atakan, “Devlet tarafından belli bir miktarın karşılanması şeklinde bir şart vardır. O faturanın belli bir bölümünü devlet belli bir bölümünü de otel öder. Fakat daha sonra ödeme bir şekilde kaldı. Bu konuda Turizm ve Başbakanın bir şekilde olaya müdahil olup bu konuda net bir bilgi vermesi gerekiyor” şeklinde konuştu. 

“Bugüne kadar Trafik Dairesi’nden tek satır bir açıklama duydunuz mu?”

Trafik kazaları konusunda açıklamada bulunan Atakan, “İdare edenlerin o otoriteyi ortaya koymadığını görüyoruz. Dünyanın her yerinde olabilir diyorlar ama kusura bakmayın dünyanın her yerinde bu kadar kaza olmaz. Ülkeyi ayağa kaldıran Dağ Yolu’ndaki kazayı hatırlatalım, başka bir yerde olsa belki de o çocuğun ehliyetine el konulacak. Ortada herhangi bir korku yoktur. Çünkü bir otorite yoktur. Bu şekilde devlet yönetilmez, hükümet edilmez. Bugüne kadar Trafik Dairesi’nden tek satır bir açıklama duydunuz mu? Ben duymadım” dedi.