Özlem Şahin Şakar

Müzakerelerde daha tamamlanması gereken çok iş olsa da pek çok konuda sağlanan ilerlemenin cesaret verici ve bugüne dek benzeri görülmemiş olduğu vurgulanan raporda, Genel Sekreter Ban, iki lideri birbirlerini suçlama oyunundan kaçındıkları için takdir ete

Ban'ın raporundan başlıklar

*Sürecin nihayet başarıya ulaşması için gerçek ve benzersiz bir fırsat penceresi var

*Önümüzdeki aylar çok önemli

*Müzakerelerde ilerlemek için iki tarafın özellikle mülkiyette daha fazla yakınlaşma sağlaması gerekli

*Gevşemeye yer yok çünkü daha yapılacak çok iş var

*Çözüm bugün her zamankinden daha yakın

*Ban, UNFİCYP'in askeri personel sayısının arttşını istedi

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un Kıbrıs'a ilişkin iki ayrı ön raporu BM Güvenlik Konseyi üyelerinin bilgisine sunuldu.

Halkın Sesi Gazetesi tarafından ele geçirilen ve henüz BM tarafından resmen yayınlanmayan ön raporların ilki BM Genel Sekreter Ban'ın Kıbrıs'ta devam eden müzakere süreci kapsamındaki 'İyi Niyet Misyonu'na ilişkin. İkinci rapor ise bu ayın sonunda görev süresi dolacak BM Kıbrıs Barış Gücü'nün (UNFICYP) görev süresinin 6 aylığına uzattlmasına ilişkin rapor.

Raporlarda Genel Sekreter Ban, Kıbrıs'ta müzakere sürecisinin başarıya ulaşması için "gerçek ve benzersiz bir fırsat penceresinin" bulunduğunu, önümüzdeki ayların son derece önemli olduğunu belirterek "Ancak müzakerelerde ilerlemek için iki tarafın özellikle mülkiyet konusunda daha fazla yakınlaşma sağlaması gerekttğini, gevşemeye yer olmadığını, çünkü yapılacak çok iş olduğunu, ama yine de inancının Kıbrıs'ta çözümün herzamankinden daha yakın olduğunu" belirte. Ban ayrıca, Kıbrıs'ta görev yapan BM geçici Barış Gücü'nün (UNFICYP) askeri personel sayısının 860'dan 888'e çıkarılmasını da istedi.

İYİ NİYET RAPORU

Genel Sekreter Ban'ın ''İyi Niyet Misyonu''na ilişkin raporunda, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis arasında 15 Mayıs 2015 tarihinde başlayan görüşmelerin 22 Aralık 2015'e kadarki durumu ele alındı ve bu dönemde müzakerelerde elde edilen gelişmelerle ilgili bilgi verildi.

Ban raporunda, iki liderin, bu dönemde, Adada bir an önce kalıcı bir çözümün sağlanabilmesi ortak amacına ulaşmak için büyük kararlılık ve siyasi irade gösterdiklerini, bu dönemde 19 kez liderler görüşmesi yapıldığını, liderlerin müzakerecilerinin de 62 görüşme yapaklarını anımsate.

Yoğun görüşmelerde iki tarafın, yönettm, güç paylaşımı başlıklarında son derece önemli ilerlemeler ya paklarını belirten rapor, bu kapsamda federal yasama, federal yargı, federal yetkiler, güvenliğin iç boyutu (emniyet güçleri) ve vatandaşlıkla ilgili konularındaki ilerlemeler örnek gösterildi. Ayrıca tarafların ekonomi başlığında yoğun ve verimli müzakerelerde bulunduklarını kaydeden rapor, tarafların çözümün AB ilkeleri çerçevesinde olacağı yönündeki ortak vizyonlarını sürekli yinelediklerini, ayrıca yeni ve memnuniyet bir gelişme olarak da tarafların süreç içinde BM şemsiyesinde, AB ve uluslararası finans kurumları da dahil olmak üzere başka uluslararası aktörlerle temaslarını arttrmayı kararlaşttrdıklarını not ete.

30 Ekim'den ittbaren iki liderin kararıyla yoğunlaşan müzakerelerde, tarafların pekçok konuda düzenli olarak çalışttklarını ve özellikle de anahtar başlık olan mülkiyet başlığına odaklandıkları vurgulandı. Raporda, mülkiyet
konusunda uygulanacak kriterlerin formüle edilmesi konusunda tarafların çalışmalarının devam eteği kaydedildi. Bu kapsamda raporda mülklerini kaybedenlerle, o mülkün şu anki sahiplerinin, sorunun çözümünde çeşitli seçeneklerinin olacağı (tazminat, iade ve takas gibi) belirtildi. Raporun bu paragrafında, sadece mülklerini kaybedenlerin değil, şu an o mülkü kullananların da bulunması, iki tarafın (mülkü kaybeden ve mülkü kullanan) da haklarını güvenceye alması bakımından Kıbrıslı Türkler için menmun edici bir gelişme olarak değerlendirildi.

Güvenlik ve garantiler başlığının uluslararası boyutu nedeniyle müzakere sürecinin daha sonraki aşamasında ele alınacağının anımsatildığı raporda, BM Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin hissinin, iki tarafın bu konuları ele almaya hazır oldukları yönünde olduğu da vurgulandı.

Bu kapsamda Eide'nin, Garantör Ülkeler Yunanistan, Türkiye ve İngiltere ile temasta olduğu ve üç ülkenin de Kıbrıs sorununun çözümü için şu an yakalanan fırsat penceresinin kaçırılmaması gerektiği yönünde sürekli açıklamalarda bulundukları belirtildi.

AB'nin barış sürecinde daha güçlü bir rol oynaması yönünde tarafların görüş birliği içinde oldukları da kaydedilen raporda, AB içtihatina uyum ve hazırlık için iki toplumlu bir Ad-Hoc Komite kurulması kararı alındığı, AB Komisyonu'nun Kıbrıslı Türk ve Rum yetkililerle toplantilar düzenlediği anımsatildı. Bu kapsamda AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in 9 Eylül'de AB Parlamentosundaki yıllık konuşmasında Adanın 2016 yılında birleşmesini görmeyi istediğini söylediği de not edildi.

Kıbrıs sorununun çözümünün finansmanı konusunda iki liderin Eide'den teknik yardım talebinde bulundukları da belirtilen raporda, Eide'nin bu çerçevede IMF ve Dünya Bankası yetkilileriyle görüştüğü ve bu kurumların delegelerinin Aralık ayı içinde Kıbrıs'a ziyarette bulundukları hatirlatildı.

Güven artirıcı önlemlere de değinilen raporda, mayınların temizlenmesi, yeni geçiş kapılarının açılması, Kayıp Şahıslar Komitesi'nin faaliyetlerinin kolaylaştirılması konularında ilerlemeler sağlanıldığı, ancak elektrik şebekelerinin birleştirilmesi ve cep telefonlarının müşterek çalışması konularındaki anlaşmaların uygulamaya geçirilmediği belirtildi. Genel Sekreter Ban raporunda, Kıbrıs konusunu herzaman BM'nin gündeminin üst sıralarında tutmaya devam eteğini, konuyu Türkiye ve Yunanistan başta olmak üzere pekçok ülkenin üst düzey yetkilileriyle ele aldığını, ayrıca Özel Danışmanı Eide'nin de bu kapsamda pekçok ülke ve uluslararası aktörle yoğun temaslarda bulunduğunu söyledi.

CESARET VERİCİ VE BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ İLERLEMELER

Raporun gözlemler bölümünde, müzakerelerin düzenli bir hızda devam eteği, daha tamamlanması gereken çok iş olsa da pekçok konuda sağlanan ilerlemenin cesaret verici ve bugüne dek benzeri görülmemiş olduğu vurgulandı. Yapılan kamuoyu araştirmalarına göre, müzakere masasındaki olumlu havanın ve iki lider ile müzakere ekipleri arasındaki yapıcı kişisel ilişkilerin, kalıcı ve kapsamlı bir çözümün sağlanmasına yolaçacağına dair Adada giderek büyüyen bir beklenti yarateğına da işaret edilen raporda, tarafların müzakerelerde problem çözme yönünde bir yaklaşım sergiledikleri, gelecekteki birleşik Kıbrıs'ın tüm vatandaşlarının haklarını gözetekleri belirtildi. Genel Sekreter Ban, raporunda iki liderin birleşik Kıbrıs'a ait ortak vizyonu hayata geçirme yönünde olumlu adım ateklarını, daha yapılacak çok iş olsa da , iki tarafın açık ve işbirlikçi ruhundan cesaret aldığını da vurguladı. Genel Sekreter iki lideri birbirlerini suçlama oyunundan kaçındıkları için takdir eteğini ifade eteği raporunda, bunun bir örneğinin iki liderin, Kıbrıs'lı Türkler'i hedef alan protestoların ardından iki gün sonra 18 Kasım'da yaptikları ortak açıklamada kendini gösterdiği belirte. Raporda iki liderin 20 Aralık'taki yıl sonu toplantilarının ardından yeni yıl için ortak bir video mesaj hazırladıkları, böyle bir mesajın daha önce benzerinin görülmediği, iki liderin yeni yıl mesajında Kıbrıs'ı 2016 yılında birlemiş görmeyi istediklerini Türkçe ve Rumca söyledikleri anımsatildı.

Raporda Ban, iki liderin çözümün finansmanı konusunda teknik yardım istemelerini de takdir eteğini belirterek bu konunun, çözümün ekonomikve mali açıdan mümkün olduğunuve çözüm durumunda Adada ekonomik büyüme ve istikrar için fırsatlar yaratacağını göstermesi için önemli olduğunu söyledi.

RAPORUN SONUCU

Ban, raporun sonuç bölümünde müzakereler için resmi bir takvim olmasa da müzakere sürecinin nihayet başarıya ulaşabilmesi için gerçek ve benzersiz birfrsat penceresi olduğunu düşünmeye devam eteğini, tarafların kapsamlı bir çözüme en kısa zamanda ulaşılması için gerekli olan anahtar niteliğindeki ve zor olan uzlaşmalara varmak için önümüzdeki ayların çok önemli olduğunu vurguladı. Ban raporunda bölgede siyasi çalkantiların, şiddetin arteğı ve toplumların bölündüğünü hatirlatarak Kıbrıs sorununun çözümünün bölgede de bir ''umut ışığı'' sunacağını belirte.

Müzakerelerde daha fazla ilerleme sağlamak için tüm başlıklarda, özellikle de mülkiyet başlığında iki tarafın pozisyonlarında daha fazla yakınlaşmaya gereksinim olduğu belirtilen raporda, Genel Sekreterin, mülkiyet konusundaki ilerlemenin, tarafların sürecin sonunda derinlemesine müzakere edilecek toprak, güvenlik ve garantiler konularında müzakare etme yönündeki isteklerini de artiracağına inandığı kaydedildi.

Ban'ın "Gevşemeye yer yok, çünkü yapılacak çok iş var. Ama yine de inancım Kıbrıs'ta çözümün her zamankinden daha yakın olduğudur" yönündeki yorumuna da yerverilen raporda Genel Sekreter Ban'ın iki lideri müzakerelerdeki ivmeyi korumaya, iyi niyetle, siyasi iradeyle, liderlik göstererek ve müşterek güvenle müzakereleri devam etermeye çağırdığı, çünkü artik başlıklararası esas meselelerin görüşüldüğü önemli bir aşamada olunduğu vurgulandı.

Raporun sonunda Ban, ''Bir anlaşmanın ulaşılabilir olduğuna inanıyorum. İki liderin ve tüm Kıbrıslılar'ın bu önemli zamanda, şu anki fırsati yakalayarak birleşik Kıbrıs ortakvizyonunu nihayet hayata geçirmek için ellerinden geleni yapacaklarına inanıyorum'' dedi.

UNFICYP RAPORU

Genel Sekreter Ban, görev süresi bu ayın sonunda dolacak BM geçici Barış Gücü'nün (UNFICYP) görev süresinin 6 aylığına uzatilmasını öneren bir ön rapor da yayınladı. 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'ne verilen raporda, Genel Sekreter Ban, halihazırda 860 askeri personeli bulunan UNFICYP'in askeri personelinin 888'e çıkarılmasını önerdi. Raporda bu personel artişının, 1964'ten beri geçici olarak Adada bulunan ve halen önemli görevler üstlenen UNFICYP'in, eskiye göre epey yoğunlaşan müzakereler nedeniyle işlerinin de artiğı, personel sayısındaki artişın bu nedenle istendiği de belirtildi.

31 Ocak'ta görev süresi dolacak UNFICYP'in 31 Temmuz 2016 tarihine karar görev süresinin uzatilması tavsiye edilen raporda, UNFICYP'in son 6 ayda Adada artan faaliyetleri konusunda tek tek bilgi verildi. Raporda 18 Aralık 2015 itibariyle Kayıp Şahıslar Komitesi'nin ekiplerinin, resmi listede yeralan 2001 kayıp şahıstan 1,059'unun kalıntilarını bulduklarını, 625'inin de kimliklerinin tespit edilerek ailelerine teslim edildiği belirtildi.

16 KASIM'DAKİ SALDIRILARA TEPKİ

Derinya ve Lefke - Aplıç geçiş kapılarının da biran önce açılması çağrısında bulunan raporda, 16 Kasım'da iki Kıbrıslı Türk gencin Güney'de Rum gençleri tarafından yaralanması da not edildi. Söz konusu saldırının son derece üzücü olduğu belirtilen raporda, bu tür olayların liderlerin kalıcı çözüm ve barışçı şekilde birarada yaşamaya ulaşmak için yoğun çaba gösterdikleri bir dönemde iki toplum arasında gerilim yarateğı ve güvensizliği beslediği vurgulandı. İki liderin saldırıyı birlikte kınamalarının takdir edilmesi gerektiği de vurgulanan raporda, bu durumun bu tür saldırılara ve olaylara ne şimdi ne de gelecekteki birleşik Kıbrıs'ta izin verilmeyeceğini gösterdiği vurgulandı.

Raporda dini liderlerin aralarındaki diyaloğun artmasının ve karşılıklı olarak dini ibadetlere izin verilmesinin müzakere sürecine ve Adadaki ortama olumlu katkıda bulunduğu da kaydedildi.

EİDE HAFTAYA NEW YORK'A GELİYOR

BM Güvenlik Konseyi, 15 Ocak'ta Genel Sekreter Ban'ın iki raporunu da ele alacak. Toplantiya Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile Genel Sekreterin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim'ın da katilmaları bekleniyor.

Güvenlik Konseyi'nin Eide'nin verdiği bilgiler ve bu iki rapor çerçevesinde 28 Ocak'ta yeniden toplanarak bir karar tasarısı hazırlayarak kabul etmesi, UNFICYP'in de görev süresinin 6 aylığına uzatması bekleniyor.