Melin Dobran

Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren bazı sendika başkanları, gündemde olan çevre, sağlık, eğitim ve trafik alanındaki sorunlara çözüm bulamayan hükümeti, herhangi bir girişim yapmamasından dolayı eleştirdi. Mevcut hükümetin gelmiş geçmiş hükümetlerden bir farkı olmadığını ifade eden sendikacılar, halkın yararına icraat yapılmasını istedi. Özellikle sağlık ve eğitim alanındaki eksikliklere dikkat çeken sendikacılar, artık hükümetin toparlanması gerektiğini vurguladı. Diyalog’a konuşan Kamu Çalışanları Sendikası (Kamu-Sen) Başkanı Metin Atan, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Ahmet Kaptan, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, hükümetin, halkın hayatını kolaylaştırması gerektiği yerde, sefilliğe ve güvensizliğe ittiğini savundu.

Sendikacılar ne dedi?

Atan: Başarısızlığı bedelini halk ödedi

“Bir önceki hükümet bazı konularda başarısız oldu. Bunun bedelini halka ödettirdiler. Bazı şeyler var ki, halkın refahı için değil, hükümetin kendi çıkarları için yapılmıştır. Örneğin, Mercedes alımı konusu. Bu araçların alımını ihalesiz yaptılar. Hep, biz yaparız mantığı ile hareket ettiler. 2007’den beridir kamu görevlilerine artış yapmayıp son model araç alma hareketi kabul edilemez. Kıbrıs konusuyla ilgili cumhurbaşkanı ile hükümet birbirine tavır sergiledi. Bu da hoş bir davranış değil. Sağlıkta benim gözlemlediğim, her şey süt liman değil ama eskiye göre sağlıkta iyi adımlar atıldı. En azından bazı şeyler şimdi sendikalara danışılıp yapılıyor. Şu anki hastane eskidir diye dökülmesi normaldir. Zaten yeni bir hastane yapılması için çalışmalar başladı. Cezaevi konusuyla ilgili bakan iki sendika ile görüştü yeni bir bina için ihaleye çıkılacağını söyledi. Her gün bir kaza oluyor, yollar perişan halde, ulaşım konusunda tedbir alınması gerekiyor. Laf değil icraat yapılması lazım. Hükümet bence eskiye göre biraz daha iyi bir pozisyondadır ama bu yeterli değildir.”

Gökçebel: Ülke güvenilir olmaktan çıktı

“Bana göre mevcut hükümet, diğer hükümetler gibi davranmaktadır. Hükümet, git gide ülke için değil, bazı ayrıcalıklı kesimler için ve özellikle büyük sermaye için çalıştığını ortaya koydu. Okul, hastane, yol ve çevre düzenlenmesi gibi insanların hayatını kolaylaştırmak dururken, kararnamelerle de olsa, zorla da olsa, yaptığı yasalarla ülkeye peşkeş çekiyor. Özellikle su ve koordinasyon ofisi gibi konularda davranış şekli, diğer yandan son dönemlerde çevrede yaratılan tahribata ve inşaatların denize kadar sızmasına onay verildiği aşikâr olmuştur. Eğitim bütçesinin artırılması, okulların iyileştirilmesi, yatırım yapılması ve eksiklerin giderilmesi adına adım atılmazken, ilahiyat gibi kuran kursları gibi ideolojik yapının ve tarikatın desteklendiği aşikâr olmuştur. Okul ihtiyacı olmasına rağmen, cami yapılması, bunun somut bir göstergesidir. Kıbrıs konusunda liderlerin ısrarla sorunu çözeceğiz yaklaşımına karşı, hükümetin görüşleri topluma hizmet etmemektedir. Bu hükümet döneminde de trafik ve diğer alanlarda ciddi bir önlem alınmıyor. Toplumun kaderi gibi trafikte ve uyuşturucudan gençlerimizi kaybediyoruz. Çaresizlik içinde konu seyrediliyor. Kara para, uyuşturucu ve ülkedeki kriminal suçlardan dolayı, ülke güvenilir bir ülke olmaktan çıkarılmıştır. Hükümetler Mercedeslere önem verirken, hayatını taçlandırırken, diğer kesim acı ve üzüntü yaşamaktadır. Birilerini destekleyip, hükümet oldu diye rant sistemini geliştirecek diye toplumu açlığa sefilliğe ve güvensizliğe itiyorsa, bunun yönetimle ilgisi yok. Bunu hükümet oyunuyla bağdaştırabiliriz. Bir toplumda hastane ve eğitime hizmet, en önemli unsurlardan biridir. Bunlardan da memnun olan kalmadı. Mercedes var, doktor yok, öğretmen yok, muavin yok, hademe yok, sekreter yok. Artık toplumsal bir mutluluğa kazanıma yöneleceğiz ya da birilerinin çıkarları uğruna toplumu feda edeceğiz. Söylemden öteye gitmiyorlar, Kıbrıs sorunundaki tutarsızlık da bunun cabasıdır.”

Kaptan: Hiçbir soruna çözüm üretilmiyor

“Ülke gerçekten çok kötü yönetiliyor. Hiçbir soruna çözüm üretilmiyor. Bugün okullar dökülüyor. Okullardaki tamirat bitmedi. Tamir yapılmayan okullarda, çocukların barakalarda eğitim görmesine izin veriyorlar. Sağlık konusunda araç gereç, personel eksikliği, laboratuvar çalışanından, fizyoterapistine ve röntgencisine kadar her alanda büyük oranda eksiklikler var. Yollar çukurdan geçilmezken, maalesef hükümet kendisine tüm bu olumsuzlukların içerisinde Mercedes almayı layık görmektedir. Hükümet Kıbrıs konusunda ise sınıfta kalmıştır. Ülkenin içinde yaşadığı sorunların temel noktası çözümsüzlük olmasına rağmen, çözüm konusunda sayın cumhurbaşkanı ile birlikte çalışıp, birlikte fikir üreteceklerine, devamlı olarak sayın cumhurbaşkanına saldırmayı ve takoz koymayı görev edinmişlerdir. Bu çerçevede hükümet, halkı kaosa ve mutsuzluğa götürüyor. Mevcut hükümetin geçmiş hükümetlerle bir farkı yoktur. Sıkıntı, hükümet edenlerin göreve gelmeden önce başka söylemesi, görevde iken söylediklerini yapmamasıdır. Ülkede öncelikle siyaset değil, devlet adamlığının olması gerekir ve kendi koltuğundan önce halkın refahını ve geleceğini düşünen anlayış gelmelidir. Bu gelmediği takdirde bu sorunları daha çok konuşacağız.”

Elcil: Eğitimle ilgili hiç bir açılım yok

“Hükümetin, sorunları köklü çözmeye dönük bir girişimi yok. Yaptığı tamamen geçiştirmedir. Hayata geçirip Türkiye hükümeti ile uyumlu gittikleri birkaç konu var. Örneğin su protokolünü hayata geçirmeleri gibi. Geri kalanları ise geçiştiriyorlar. Maaşları ödediler diye bunu gündem maddesi yapıyorlar. Hükümetin sorunları çözen bir mantıkla hareket ettiğini düşünmüyorum. Eğitimle ilgili hiç bir açılım yok. Öğretmen sayısını artırmadılar. Bir miktar öğretmen alındı ama buna rağmen açık var. Özellikle Karpaz Büyükkonuk’ta öğretmen yok. Gazimağusa ve Lefkoşa’da da sorunlar var. Hemen hemen her alanda sıkıntı var fakat çözmek için girişim yapan yok. Ciddi anlamda bir yaklaşım yok. Şu anki hükümetin başarılı olduğunu düşünmüyorum. Sorun çözen değil, Türkiye’den aldığı talimatları uygulayan bir hükümet görüyorum. Açıklama ve icraatlarla Akıncı ile tartışmaya giriyorlar. Dolayısıyla görüşme sürecini sabote ediyorlar. Bu hükümetten açıkçası çok umudum yok.”