Özlem Çimendal / Deniz Abidin

Köylerin ortak sorunu haline gelen kırsal kesim arsalarının kendilerinin de en büyük problemi olduğunu ifade eden Paşaköy sakinleri, köyün gün geçtikçe daha da boşalmasından şikâyetçi... Köyde gençlerin vakit geçirebilecekleri hiçbir sosyal tesis olmadığı gibi iş imkânı da olmadığına vurgu yapan Paşaköylüler, “Geleceğimizi göremiyoruz, endişeliyiz. Paşaköy’ü her zaman oy potansiyeli olarak gördüler” diye isyan etti.

Sinan Şengül: Vergi, ruhsat paraları belimizi büküyor

“Köyümüzün en büyük sorunu kırsal kesim arsaları diğer köylerde de olduğu gibi. Biz köyden gitmek istemiyoruz ama gelin görün ki köyde de kalırsak hiçbir imkân yok. Köyde hayvancılık da tarım da artık kalmadı. Zaten ülkenin ekonomik koşulları oldukça çıkmazda her şeye zam üstüne zam yapılıyor, gençler de bir dala tutunmaya çalışıyor ama kimsenin bu ülkenin köylünün gençliğinin sesine kulak verdiği yok. Yapılan her icraat günü kurtarma adına yapılıyor artık ülkede, böyle de olunca günün sonunda ne bir adım ileri gidebiliyoruz ne de refaha erebiliyoruz. Kırsal kesim arsalarını da verseler bir dert vermeseler başka bir dert, evi yapacağınız maliyetin neredeyse 3’te 1’ini eve başlamadan devlete yine onun vergisi, ruhsatı diye veriyorsunuz, bunlar da bu gençlik için sorun teşkil ediyor, zaten adı üzerinde kırsal kesim teşvik maksatlı verilen arsalar bunlar bu kadar çok bürokratik ödeme bu insanlara fazla geliyor.”

Serhat Özer: Bir ev kirası parasına 1 ay çalışıyorum

“Ülkenin durumu ortada... Köylünün de durumu ortada. Köyü ne arayan ne de soran var, sadece seçim dönemleri kapılarımız çalınıyor. Aldığımız maaşlar da ortada. Biz nasıl geçineceğiz çok merak ediyorum. Benim aldığım asgari ücrettir, o da elimize tam geçmiyor kesintilerle. Elime geçeni sterline çevirip hesap yapıyorum devede kulak kalıyor. Bir kiraya eş değer bir tablo çıkıyor ortaya. Ben bütün ay sadece ev kiramı çıkarabilmek için çalışıyorum demek oluyor bu. Çok trajikomik bir haldeyiz.”

Serkan Şahin: Kendi köyümde başımı sokacak 1 ev yapamadım

“Evlendikten sonra kendi köyümü bırakarak başka köye gitmek zorunda kaldım. Ben kendi köyümde yaşamak ve düzenimi burada kurmak isterdim ancak kırsal kesim arsası verilmedi. Ben de mecburen başka köyde kendime ev yapmak durumunda kaldım. Bakın her gün yine kendi köyümdeyim ama başımı sokacak bir yuva yapamadım kendi köyümde. Uğraşabileceğim ne tarım kaldı ne de hayvancılık. Zamlarla birlikte zaten olan üretimi de elbirliğiyle bitirdiler. Köy yerinde başka ne yapılabilir zaten neyle uğraşılır. Göç etmekten başka şansımız kalmıyor bizim de. Her gün biraz daha sessizleşiyor köy. Meydanlar boşalıyor, bir canlılık kalmadı.”

Tuncay Şener: Köyün hali içler acısı, köylü geçinemiyor

“Köyün hali içler acısı. Köylü geçinemiyor. İş yok, başlarını sokacak bir ev yapamaz haldeler. Kırsal kesim arsaları deseniz aynı şekilde dağıtılmıyor. Bu gençler insanlar nereye gitsinler kendi köklerini bırakarak. Bizi köklerimizden koparıyorlar. Yeterli olanaklar tanınsa kimse köyünü bırakıp da başka yerlere gitmek istemez. Herkes kendi doğduğu büyüdüğü yerde kök salmak ister ama bize bu imkanı sağlamıyorlar maalesef.”

Halil Erol: Gençlerin gideceği bir sosyal tesis bile yok

“İşsizlik ve kırsal kesim arsaları en büyük sorunumuz şu an için. Onun dışında köyden gençlerimiz kaçıyor. Bir sosyal tesisimiz bile yok gençlerin vakit geçirebileceği. Ne bir halı saha ne bir spor salonu var köyümüzde ne yapsın bu gençler köyde. Ya kaçıyorlar daha büyük köylere ya da şehirlere. Köy gün geçtikçe daha da sessizleşiyor. Gençlerimiz köyde kalmak istemiyor haklı olarak göçler başladı. Kalmak isteseler, köyde ne hayvancılıkla uğraşabilirler ne de tarımla şu şartlarda artık. Mecbur herkes işin olduğu yerlere yönelmeye başladı. Paşaköy sorunun merkez. Paşaköy’de palazlananlar hep uçtu gitti. Ülkede vatandaş da, köyde yaşayanlar da ki köyde yaşam daha zor, geleceklerini göremiyorlar. Endişeliyiz önümüzdeki günlerin nelere gebe olduğundan dolayı açıkçası. Paşaköy’ü her zaman oy potansiyeli olarak gördüler. Her seçim döneminde köy köy gezilerek oy sayısını artırmak için çabalayanları bir daha görebilene aşk olsun.”