Suna Erden

Arasta esnafı, Rumların kendi vatandaşlarına getirdiği alış veriş yasağının gün geçtikçe abartıldığını, Rumların tek derdinin vatandaşlarının parasının KKTC’de harcamaması olduğunu söyledi ve ekledi: 

Lefkoşa’da tarihi çarşı olarak bilinen Arasta esnafı Rumların getirdiğini iddia ettiği alış veriş yasağı yüzünden zor günler yaşandığını öne sürdü. Star Kıbrıs’a konuşan esnaf, iki yıl önce imitasyon ürünlerin satın alınmasına yönelik koyulan yasağın gün geçtikçe her şeyi kapsadığını, Rumların su dahi almaktan çekinir hale geldiğini ifade etti. Esnaf, Rum Gümrük Kapılarında görelilerin ellerine makasla KKTC’den alış veriş yapanları beklediğini ve satın aldıkları kıyafetleri kesip attığını, yiyecekleri ise çöpe attığını ifade ederek, “Rumların tek derdi bizim para kazanmamamız. Neden onlar bu kadar kısıtlama getirirken bizim insanımız sütünü dahi Güney’den alıyor ve neden yetkililer onların koyduğu yasağı bizimkilere koymuyor” diye sordu. 

Cemaliye Yumurtacıoğlu, “Baskı çoğalıyor” 

“Rumların kendi vatandaşlarına e orada yaşayan turistlere getirdiği alış veriş yasağı gün geçtikçe daha da çoğalıyor.Taklit ürünlere yasak getirildiği bahane. Bu bahane altında yiyecekten giyeceğe her şeye sınır getirildi. Madem onlar bu şekilde kısıtlama getirdi, bizim hükümette onlar gibi Kıbrıslı Türklerin Güney’de alış veriş yapmasına engel olsun. Öte yandan yerli halk çarşımıza uğramıyor, turistlere de satış yapamazsak arasta esnafı nasıl ayakta kalacak. Yetkililer bizden vergi almayı biliyor ancak sorunlarımızı çözmek için çabalamıyor. Arasta çarşısı trafiğe kapatılınca yerli halkı buraya çekmek için etkinliler yapılacağı söylendi ancak bu sözler de tutulmadı.” 

Sedat Nuri, “Rumlar su almaya bile korkar oldu” 

“Rumlar su almaya bile korkar oldu. Her şeye sınır getirildi. Amaçları Rumların parasının KKTC’ye akmaması ama bizimkiler sütünden etine kadar o taraftan alış veriş yapıyorlar ve bizim gümrük kapılarından rahatlıkla geçiriyorlar. Rumlar yiyecek alanları bile azarlayıp aldıklarını çöpe döküyor, aldığı kıyafetleri ise makasla kesip çöpe atıyor. Bizim yetkililer ise ayakta uyuyor. Sanmasınlar ki Rum tarafı sadece imitasyon ürünlere yasak getirdi, KKTC’den alınan bir iğne dahi onlara batar oldu.” 
Mehmet Güngör, “misilleme yapmalı” 

“Güya imitasyon ürünlerle başlayan yasak gün geçtikçe her şeye yansıdı. Rum sınır kapılarında sadece Rumların değil, turistlerin aldıklarına bile karışıyorlar. Kendi vatandaşlarının yanı sıra turistlerin de KKTC’den alış veriş yapmasını istemiyorlar. Bizim yetkililer bana öre misilleme yapmalı. Biz de alış veriş yapılmasını yasaklayalım bakalım o zaman hoşlarına gidecek mi? Çünkü bu taraftan o tarafa akan bir para var. Birçok Kıbrıslı Türk o taraftan alış veriş yapıp ekonomilerine katkıda bulunuyor. Bizim bu katkıyı kesmemiz gerekiyor ki sınırlama neymiş o zaman görsünler. Ayrıca imitasyon ürüne karşı çıkıyorlar ama kendi ülkelerinde yan sanayi ürünleri satmaktan geri kalmıyorlar.” 

Ömer Cabacaba, “Rumların tek derdi ise paralarının KKTC’de harcanmaması” 

“Tek amaçları bizim işlerimizi engellemek. Kendi ülkelerinde Tayland, Çin ürünleri satıyorlar ve imitasyon ürünler yasaklandı bahanesi ile Kuzey Kıbrıs’tan su dahi alınmasını engellemeye çalışıyorlar. Bizim insanımız ise oto yedek parçasından, ayakkabıya, sütten ete birçok şeyi oradan alıyor. Öte yandan yerli halkımız çarşımıza uğramıyor, çok yakın bir zamanda esnaf iflas bayrağını çekecek. Kötü günler, dolandırıcılıklar başlayacak. Rumların tek derdi ise paralarının KKTC’de harcanmaması.” 

Osman Yikit, “Rum,bizim ekonomimizi batırmak istiyor” 

“Rum müşteri gelip bir şey beğendiği zaman almaktan korktuğunu söylüyor. Kimisi aldıklarını üstüne giyip öyle geri gidiyor. Kimisi ise beğendiği şeyi başı belaya girmesin diye almıyor. Tek taraflı alış veriş devam ediyor. Bu kadar sınırlama getiren Rum kendi ülkesinden satın alınan şeylerin KKTC’ye girmesine sesini çıkarmıyor. Çünkü kendi ekonomisi kazanıyor. Bizim ekonomimizi ise batırmak istiyor. Onların otobüsleri bu tarafa geçiyor, bizim otobüsümüz geçemiyor. Adamlar ayin yapmaya geliyor suyu bile yanında getiriyor. Çünkü buradan alış veriş yapanlar Kilisede herkesin önünde ayıplanıyor.” 

Nidai Cabacaba, “Yürüyerek girmeyi biliyorlar da bize gelmiyorlar” 

“Yerli halk çarşımıza uğramıyor. Park sorunu olduğu için gelmedikleri söyleniyor ancak ben buna inanmıyorum. Çünkü gelip aracını bir yere koyup 2 kilometre yürüyüp Güney’e geçip alış veriş yapmasını biliyor fakat bizim çarşımıza uğramıyor. Yerli halk ayağını kesince bizim de tek umudumuz turistler oldu. Şimdi imitasyon ürünleri bahanesi ile başlayan alış veriş yasağı yiyecekten, giyeceğe her şeyi kapsar oldu. Madem onlar her şeye yasak koydu neden biz onlar gibi yapmıyoruz. Onlara gebe miyiz e neden hep tavizi bir veriyoruz. Yetkililer bunu cevabını versin.”