Korkmazhan yazılı açıklamasında, Türkiye AKP hükümeti ve Kıbrıs Türk tarafının “çözüm ister görünüp çözümsüzlük için çalıştığını” savunarak, “doğal gaz konusunda, Kıbrıslı Türklerin hakkının BM veya IMF kontrolünde emanet bir fona konması önerisinde bulunan TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu ifadesi ile önceliklerinin çözüm değil, doğal gazdan elde edilecek gelirden nasıl pay kapacakları olduğunu açıkça ortaya koyduğu” iddiasında bulundu.

AKP hükümetini eleştiren ve “Kıbrıslı Türklerin hakkı” adı altında aslında kendine pay istediğini iddia eden Korkmazhan, “Kıbrıs Rum tarafının doğal gaz konusunu masada görüşmeye hazırım” demesine rağmen navtexin süresini uzatan AKP hükümetinin, “güç gösterisi ve gerginlik politikası ile doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek” istediğini savundu.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in de en büyük hatasının kendisinden önceki müzakerecilerin vardıkları uzlaşıları reddetmesi ve her şeye sıfırdan başlaması olduğunu kaydeden Korkmazhan, Anastasiadis’in müzakere masasını terk edip zamana oynayarak doğal gazın oluşturduğu çözüm fırsatını heba etmek üzere olduğunu belirtti.

Yapılması gerekenin; her iki taraftaki çözüm güçlerinin bir araya gelerek ortak vatan mücadelesini başlatması olduğunu kaydeden Korkmazhan, “Kıbrıslı Türkleri AKP’nin, Kıbrıslı Rumları da Troyka’nın esaretinden kurtaracak yegane yol ortak mücadeledir. BKP bu çerçevede mücadeleye devam edecektir” dedi.