Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora, Kıbrıs sorunun çözümü yönünde sürdürülen görüşmelerin hiçbir anlamı kalmadığını ifade etti.

Bora yaptığı açıklamada, yıllardan beri devam eden görüşmeler esnasında BM Genel Sekreterleri ve Kıbrıs Özel Temsilcileri’nin görevlerinden ayrıldıktan sonra yayınladıkları kitap ve makalelerde ortaya koydukları değerlendirmelerin de bir işe yaramadığını belirterek, böyle devam edecek olursa siyasi bir çözüme ulaşılamayacağını savundu.

Bora konuyla ilgili şunları ifade etti:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 54 yıldır silah zoru ve terörle gasp edenler cumhuriyetin eşit ortağı Kıbrıs Türk halkını ayni yöntemlerle dışlayan bir idareyi meşru sayanların Kıbrıs’ta kalıcı ve yaşayabilir bir çözümü benimsemedikleri anlaşılmaktadır. Buna ek olarak AB’nin gerek kendi ilkelerine ve gerekse Uluslararası hukuka aykırı olarak Rumları birliğe almaları ve de Kıbrıs sorununda AB’nin taraf olmaması için BM Genel Sekreteri tarafından yapılan uyarıların dikkate alınmaması karşı tarafı çözümden tamamen uzaklaştırmıştır. Aradan bunca geçen yıldan sonra ve de açık bir şekilde bilinen Kıbrıs’ın yaşanmış gerçeklerine rağmen Yunanistan Başbakanı Çipras’ın Kıbrıs meselesini Türkiye’nin işgali olarak tanımlamasını son derece gülünç ve gerçekleri ters çeviren boş bir iddia olarak görmekteyiz. 15 Temmuz 1974 Rum ile Yunan ikilisinin Enosis amaçlı darbesi, bu darbeden canını zor kurtaran Makarios’un 19 Temmuz 1974’de BM Güvenlik Konseyi’ndeki konuşmasından Yunanistan’ın genç ve toy Başbakan’ı Cipras’ın bilgi sahibi olmaması mümkün değildir. Kıbrıs Rumları ile Yunanlıların siyasetleri hep yalanlara ve şantajlara dayandığı görülmektedir.”

Bora, açıklamasında İngiltere Başbakanı Theresa May ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ı da eleştirdi.

Rumların silahlanmasına da dikkat çeken Bora, durum böyle iken kağıt üstünde kalmaya mahkum siyasi eşitlikten bahsetmelerinin hiç inandırıcı olmadığını savundu.

Yılmaz Bora, “Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı her türlü maddi ve manevi kayıplar ile 1964 yılında BM Ortega Raporu ile tespit edilen kayıpları ve eşit ortağı bulunduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kaynaklanan haklarımız telafi edilmeden soruna kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm bulunmasını mümkün görmemekteyiz” dedi.