Haluk Doğandor

Çamlıbel-Lefkoşa ana yolunun bozuk olan Hisarköy mevkiinin onarılmasıyla ilgili ihaleyi alan yüklenici firma yol onarımına başladığı gün anayolu trafiğe kapattı. Çamlıbel’den Lefkoşa’ya gidecek vatandaşlara, Kalkanlı-Güzelyurt istikametini gösteren Karayolları Dairesi de, yüklenici firma da tepki aldı.

Bölge halkı isyan etti

Vatandaşlara Lefkoşa’ya gitmek için Güzelyurt istikametini öneren devlet yetkililerine seslenen vatandaşlar, “Biz her gün Lefkoşa’ya gitmek için fazladan 25 kilometre yol mu yapalım?” diye sordu. Devletin kendilerinden seyrüsefer paralarını tamam aldığını ama kendilerine eziyet çektirdiğini söyleyen bölge halkı isyan etti.

Bu mu ambulans yolu?

Çamlıbel’den Lefkoşa’ya acil durumlar için orman içinde ambulans ve itfaiye yolunu kullanan vatandaşlar, yağmur sonrası balçık haline gelen ormanlık arazi ve tarlalarda arabaları ile mahsur kaldılar. Araziden ancak 4X4 araçlarıyla geçen sürücüler ise şanslıydı. Vatandaşlar “buradan ambulans giderse o hasta mahsur kalıp ölür” dedi. Bölgeye gelen Çamlıbel ve Tepebaşı Köy muhtarları da yetkililere tepki gösterdi, Haberal Kıbrıslı Gazetesine konuşan muhtar ve vatandaşlar bu eziyetin bir an önce sonlandırılmasını istedi. Lefkoşa’ya gitmek için tarladan açılan yolu tercih eden kamyon şoförü, aracı çamura saplanınca isyanları oynadı.

Necati Kararlı (Tepebaşı Muhtarı): “Müteahhit firma yolu kapatıp hemen işe başladı. Alternatif bir çözüme gidilmeden yolun böyle kapatılması bölge halkını mağdur bıraktı. Özellikle sabahları Lefkoşa’ya gitmek üzere yola çıkan vatandaşlar, Kalkanlı’dan dolaşmak yerine bu yolu tercih edince, araçlarıyla balçığa saplandılar. Böyle eziyet olmaz.

Osman Mısırlısoy (Çamlıbel Muhtarı): “Biz bu yollar için devlet yetkililerinin peşinde koşmaktan yorulduk. Köyler arası yollarımızın durumu perişan. Karayolları iki kez gelip, projelerini çıkardı ama olmadı. Tam dört yıldır, gelen giden hükümetlerin peşinde dolaştık. Orman içi bir yol açtılar, onu da ambulans için açtık dediler. Peki Lefkoşa’da okuyan öğrenciler nasıl gelecek buraya? Her gün fazladan 25-30 kilometre yol mu gidilecek buraya gelmek için. Bunun başka çaresi yok mu?

Enver Taşpınar: “Bu tür işlerde, yani ana yolun kapanacağı gayet önemli bir durumda önceden buraya bir ekip gelir, muhtarla, vatandaşlarla konuşur, bir ön etüt yapar. İnsanların en asgari derecede mağdur olacağı bir çözüm yönünde hareket edilir. Halkımızın yıllardır çektiği sıkıntıyı biliriz, yol yapılırken de bir sıkıntı çekilecek ama bunu halkla paylaşmak en doğrusu olurdu. Aslında orada askeri birliğin içinden geçen kestirme bir yol vardı ama asker karşı çıktığı için, bazı tedbirler istediği için gerçekleşmedi.”

Yüksel Göztaşı: “Bu olay bölge halkını oldukça mağdur etti. Aynı şirket daha önce burada bir kilometrelik yolu üç ayda bitirdi, bunu da herhalde altı ayda bitirirler.”

Ali Karınca: “Tam kırk yıldır bu halkın çektiği sıkıntıyı dile getiririz, nafile. Devleti idare eden hükümet yetkilileri gelsin özel araçlarıyla buradan geçsinler, o zaman bu halkın çektiği sıkıntıyı anlayabilirler.”

Coşkun Çakmak (şoför): “Ben her gün çocukları Lefkoşa’ya okula taşırım. Fazladan 25-30 kilometre yaparsam benim zararımı kim karşılayacak? Neden bunun alternatifini yaratmadan insanlara bu eziyeti çektirirler? Şimdi aracım da yolda kaldı, kim bize yardımcı olacak, hani nerede Karayolları yetkilileri?”

Onur Akkurt (kamyon şoförü): “Ben şimdi ne yapacağım? Bu koca kamyon nasıl bu çamurun içinden çıkar? Bir devlet görevlisi yok ki burada halka yardımcı olsun. Bu açıkça rezalettir, yazık bu kadar sorumsuzluk olmaz. Şurada 500-600 metrelik bir yolu onaramadılar.”

Ahmet Çetin (esnaf): “Ben Lefkoşa’dan Çamlıbel köyüne ısmarlama bir iş için ölçü almaya geldim ama galiba geri döneceğim. Tekrar Güzelyurt’tan gitmek için yeterli vaktim yok. Belki yarın tekrar bu sefer Güzelyurt tarafından gelirim, bugün vaktimiz ziyan oldu.”

Ramadan Sadetoğlu: “Evimden gelip ağılıma gideceğim ama görünüşe göre gidemeyeceğim. Bir haftadır bu işkenceyi çekiyoruz. Hayvanlarıma bakmak için on dakikalık yolu uzatıp bir saatte ağılıma gidebileceğim. Ama bunun düşünen yok. Beyefendiler oturdukları yerde yol kapatıp yol açıyorlar.”

Bahri Günaydın (sebzeci): “Bu bölge marketlerine sebze dağıtmak için devamlı geliriz ama son günlerde çekmediğimiz eziyet kalmadı. Şimdi de aracımız çamura saplandı. Bu nasıl bir sorumsuzluk, insanlara bu şekilde eziyet etmek bir devlete hiç yakışmıyor.