Özlem Çimendal / Deniz Abidin

Köylerin nabzını tutmaya devam eden Yeni Bakış’a konuşan Şirinevler köyü sakinleri, köylüye gerekli değerin verilmediği kanaatinde. Seçim zamanı kapı kapı dolaşan siyasilerin, seçimden sonra köylüyü ne arayıp ne sorduğunu savunan Şirinevliler, ülkede yapılan icraatların birbirinden kopuk, günü kurtarma adına yapıldığını dile getirdi.

Şirinevler köyü sakinleri şehir merkezlerinden köylere kadar ülkedeki tüm yolların bozuk olmasından şikayet etti… Türkiye’den gelen suyun da henüz köye ulaştırılmadığını, çiftçilik yapanların zor durumda kaldığını ifade eden Şirinevliler, ülkede yapılan her işin birbirinden kopuk ve günü kurtarma adına yapıldığını savundu.

Servet Tülek: Şehir merkezinden köye bir düzgün yapılmış yol yok

“Ülkedeki en önemli sorunlardan biri yollar. Şehir merkezlerinde tutun da köylere kadar bakın etrafınıza bir doğru düzgün yapılmış sorunsuz yol göremiyorsunuz. Köye kaldırım çalışması başlattılar ama baştan sağma bir yapılaşma var. İş bilir şekilde yapılmıyor. Biz köylünün ve köylerin kıymet kazanması için en başta yollarımızın düzeltilmesi gerekiyor. Köylü bir tek seçim zamanı hatırlanıyor. Bizde yapılan her iş yarım yamalak sadece yollar değil. Hiçbir işimizi bilimsel ve doğru temeller üzerine kurmuyoruz. Yollarımız yapboz tahtasına döndü. Biri gelip asfalt döküyor, öbürü geliyor asfaltı kazıp boru döşüyor. Hiçbir birim arasında iletişim koordine yok. Bu birimlerin birbirilerinden haberleri yok mu? Köyümüzde düzgün bir yapılaşmadan da bahsetmek mümkün değil, önemsenmiyoruz biz köy insanları işin gerçeği bu. Gençlerimizin köyde vakit geçireceği bir sosyal aktivite alanları bile yok. Şimdi Şirinevler Avcılık ve Atıcılık Birliği kuruldu da vakitlerini geçirip, yararlı hale getirebiliyorlar.”

Hasan Pilli: Seçim zamanı kapı kapı dolaşanlar sonra ne arayıp ne soruyor

“Bizim en büyük problemimiz yollar. Köyümüzde su problemi de oldukça önemli bir sorun bizim için. Türkiye’den su geldi ama henüz bizim köy için hiçbir çalışma ya da hareketlenme yok. Köyde hayvancılık ve tarımla uğraşan da kalmadı artık. Su yok ekip biçmek için, hayvancılık deseniz arpa, yeme sürekli zam geliyor. Sütünüz elinizde kalıyor. Etinizi ucuza satıyorsunuz kazanan başkası oluyor. Bir diğer problem de yine köyde kırsal kesim arsa dağıtımının yapılmıyor olmayışı. Köyümüz gittikçe boşalıyor. Gençleri topraklarına yerlerine bağlamak için teşvik amaçlı verilen bu arsalar oldukça önemli. Ama bizde böyle bir şeyden söz etmek mümkün değil, çünkü yok. Köyler hep ikinci plana atılıyor, seçim dönemi siyasiler kapı kapı dolaşıyor ama sonra kimse ne arıyor ne de soruyor. Bu düzen hep böyle sürüp gidiyor ama hiçbir şey değişmiyor.”

Erkan Zurnacı: Birinin yaptığını öbürü bozuyor, para bol

“Ne yollarımızda hayır var ne de başka işlerimizde. Her işimiz yarım yamalak. Kıbrıs’ta düzgün bir yol diyoruz her fırsatta, siz yolu doğru düzgün yapmazsanız, kamyonun geçmesi zararlı olacak yollarda 40 ton gitmesi gerekirken, 80 ton gidilmesine izin verirseniz yollar mahvolur tabii ki. Bir şeyleri sırf yapmak için yapıyoruz. Onun dışında hiçbir yapılan işte bilimsel ve ileriye dönük adım atmıyoruz. Bugünü kurtaralım yarın ne olursa olsun mantığındayız. Bir yolu yaparken araçları ya da büyük yük kamyonlarını düşünerek yapacaksınız ki ilerisi için sorun olmasın. Bizim yollarımızın çoğu İngiliz döneminden kalmadır ve üstelerine yama yapıla yapıla gider. Köklü bir işleyiş yok. Avrupa’da büyük yük kamyonlarının kullanacağı yollara demirli betonlar dökülüyor. Bizde bırakın yolları, altyapı bile yok neyin tartışmasını eleştirisini yapıyoruz şu an. Yolu yapıyorlar bir ay geçmiyor tekrar kazıp boru, kablo geçiriyorlar. Bu kadar mı zor yolu dökmeden önce ilgili yerleri arayıp ben buraya yol dökeceğim sizin burayla ilgili bir projeniz var demek. Lego gibi takıp söküp çıkarıyorlar. Birinin yaptığını diğeri bozuyor, para bol. Devlet kasasına ek külfetten başka bir şey değildir bu.”