Eserleri ve KIBATEK aracılığıyla Türk Dünyası’na katkılarından dolayı bu yıl Türk Dünyasında Yılın Edebiyat Adamı seçilen Kıbrıslı Türk Yazar İsmail Bozkurt, TAK muhabirine Kıbrıs Türk Edebiyatı’nın geldiği nokta ve yazarların karşılaştığı sıkıntılar hakkındaki düşüncelerini anlattı.

Edebiyat ve sanatın mesaj vermek için çok güçlü bir araç olduğunu anlatan Bozkurt, “Bilim ve sanata, daha çok sanata hiçbir engel konamaz. Demir Prede dahi edebiyatı engelleyemedi. Sovyetler Birliği’ni yıkan en büyük sebep edebiyat ve sinema sanatıdır” dedi.

KKTC’de kitapların yabancı dile çevrilmesinin atılması gereken en acil adım olduğunu belirten Bozkurt, “Kıbrıs Türkü’nün dışa açılımı için kitaplar büyük bir potansiyel ancak kitapların yabancı dillere çevrilmesi ağır bir mali külfet getirdiğinden etkili olabilecek kadar kitabın çevirisi yapılamıyor” şeklinde konuştu.

İsmail Bozkurt, Türkiye’de Türk edebiyatı, kültür ve sanatının dışa açılımı ve geniş kitlelerle buluşturulabilmesi hedefiyle; yabancı dilde yayımlanması istenilen Türk kültür, sanat ve edebiyatı ile ilgili eserlerin çevrilmesi için devletin tüzel kişilere destekte bulunduğunu anlattı.

Bozkurt, “Bir memleketi en iyi tanıtan sanat ve edebiyatıdır. Çünkü sanat ve edebiyata kimse engel koyamaz. Bir Kıbrıslı Türk yazarın İngiltere veya gelişmiş bir ülkede en iyi satanlar arasına girdiğini bir düşünün” dedi.

KIBATEK’in 32 ülkede temsilcisi bulunduğunu ifade eden Bozkurt, her yıl farklı iki ülkede sempozyum düzenlediklerini, bu sempozyumlar sayesinde Kıbrıslı Türk yazarların eserlerinin tanıtılması olanağı yakaladıklarını, bu sayede bazı yazarların eserlerinin Azeri ve Özbekçe dillerine çevrilerek yayımlandığını ifade etti. Bozkurt, “Demek ki devlet de yardımcı olsa çok daha iyi şeyler olacak” diye konuştu.

“KİTAP YAYIMLAMAK ZOR”

Ülkede kitap yayımlamanın zorluklarına işaret eden Bozkurt, “KKTC, kitap yayınlamak için belki de en zor ülkelerden biridir” dedi.

“Başka ülkelerde yayınevine teslim edilen çalışmalar, yayınevi tarafından yayımlanmasına karar verilmesi halinde, yazar hiçbir şeye karışmadan kitabın basılmasından satılmasına kadar her şey yayınevi tarafından yapılır” diyen İsmail Bozkurt, KKTC’de durumun çok farklı olduğunu, ülkede yayınevinin sadece kitabı bastığını, dağıtımının, tanıtımının ve satılan kitapların tahsilatının, satışlar üzerinden katma değer vergisi ödenmesinin yazarlar tarafından yapılmak durumunda olduğunu belirtti.

Ülkede bir kitabın satışından kar elde edilip edilmeyeceğinin öngörülemeyeceğini kaydeden Bozkurt, “Dolayısıyla KKTC’de kitap yazmak bir özveri, bir sevdadır” dedi.

“DEVLETİN BİR DESTEK PROGRAMI YOK”

İsmail Bozkurt, devletin; bugün kitap basımı yönünde destekleyici bir programı bulunmadığını, sadece Kültür Dairesi aracılığıyla bu alanda ilgili derneklere maddi katkı yaptığını; geçmişte bir dönem her yıl Kıbrıs Türk kültürüyle ilgili 5-6 kitabın basımına maddi kaynak sağlayan devletin bu uygulamayı da sonlandırdığını ifade etti.

“DIŞA AÇILABİLSEK DÜNYAYDA SES GETİREBİLECEK YAZARLAR VAR”

Ancak tüm olumsuzluklara karşın geçmişe göre yayımlanan kitap sayısında artış yaşanmakta olduğuna işaret eden Bozkurt, “Demek ki insanlarda bir birikim var, bu çok iyi bir şey” dedi.

Kıbrıs Türk yazarlarının eserlerinin kalitesinin yüksek olduğunu belirten Bozkurt, “İmkan olup da dış dünyaya açılabilinse Kıbrıs Türk yazarlarının eserlerinin kaliteli olduğu daha kolay görülebilecek, dışa açılabilsek dünyada ses getirebilecek yazarlar var” diye konuştu.

KKTC’de Kıbrıslı Türk yazarların eserlerine olan talebin yüksek olduğunu belirten Bozkurt, ülkede bir eserin ilk etapta bin adet basıldığına ve tümünün genellikle satıldığına dikkat çekti.

Kıbrıs Türk eserlerine olan ilginin daha da arttırılması için yapılabilecek çalışmalar bulunduğunu ifade eden Bozkurt, Kıbrıs Türk Edebiyatı’nın okullarda yeterli derecede okutulmadığını, Kıbrıslı Türk yazarların kitaplarının okullarda müfredata dahil edilmesi gerektiğine inandığını belirtti.

“YAZARLARIN SORUNLARINI TAKİP EDECEK, SES GETİRECEK BİR ÖRGÜT YOK”

Sanatçı ve edebiyatçıların örgütlenme yönünde zayıf olduğunu kaydeden Bozkurt, “Sürekli bir tartışma, kavga içerisindedirler. Yazarlarla ilgili birliğin tek olması gerekirken birkaç tane var” dedi.

Devletin de, katkı yapacaksa, bu katkıyı tek bir yazar örgütüne yapması gerektiğini savunan Bozkurt, “Bugün toplumda sesi en az çıkan meslek örgütü yazar ve sanatçılardır. Yazarların sorunlarını takip edecek, ses getirecek bir örgüt yok” dedi.