Eniz Orakcıoğlu

Ekonomist Derviş Kemal Deniz, Yeni Bakış'a  dövizin son günlerdeki  haraketleri ve Bankaların mevduat faizlerini  değerlendirdi.

Deniz, dövizin kısa bir zaman aralığında daha da yükseleceğini düşünmediğine vurgu yaparak, “Eylül-Ekim aylarına kadar döviz bu civarlarda devam edecektir. İç piyasanın da şu an canlı olması dövizin büyük oranda hareketlenmesine  engeldir. Dövizin hareketini etkileyen bir nokta da   Türkiye’deki siyasi gelişmelerdir, bu aşamada herhangi bir tehlike görünmemektedir” şeklinde konuştu.

“Telaşa kapılmak doğru değil”

Deniz, sözlerine şu şekilde son verdi; “Her siyasi veya ekonomik kriz olduğunda insanların döviz yükseldi, yükselecek diye telaşa kapılmaları da çok yanlıştır. Çünkü kısa dönemlerdeki oynayışlar ile 1 sene içindeki hareketleri karşılaştırırsanız dövizde çok bir para kaybetmediğini görürsünüz. Kısacası kredi borcu olan, ev ve araba ödeyen insanların TL bazına bakıldığında çok kaybı yoktur, çünkü döviz ile borçlanmalarda faizler halen düşük seyretmektedir. Bu telaş yapılacak bir durum değildir. Telaş yapılacak durum dövizin başını alıp yüzde 20lerin üzerine çıkması gibi durumlardadır. Örneğin; Sterlin 3,90 ise ve aniden 4,20’ye çıkar ve bu seviyelerde seyrederse çok panik havası yaratmaya gerek yoktur, ama sterlin bir anda 4,50-4,60’lara çıkarsa o zaman insanların ciddi olarak düşünmesi gerekebilir. Bu yüzden de ülkemizdeki her döviz hareketlenmesinde insanların telaşa kapılmasını çok yanlış bulmaktayım. Bu konuda da gerek ekonomistlerin, gerekse hükümetin çıkıp bu telaşı önlemesi gerekir.”

Ekonomist Derviş Kemal Deniz, Yeni Bakış muhabirinin Türkiye'den herhangi bir baskı sonucu burdaki bankaların mevduat fazizlerini düşürmeleri  mümkün mü ? şeklindeki sorusuna,  baskı ile  faizlerin düşürülmesinin söz konusu olmadığını belirterek, “Tükiye Merkez Bankasının çok küçük oranda yüzde 0,2 oranında kredi faizlerini düşürmesi söz konusudur bu Türkiye Bankalarının buradaki şubelerine rekabet dolayısıyla KKTC bankalarına da yansıyacaktır ama çok büyük bir oranda düşüş söz konusu değildir” dedi.

“Türkiye faizleri düşürün gibi bir baskı yapmaz”

Ekonomist Derviş Kemal Deniz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin bir merkez bankası olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle de Türkiye kredileri düşürmek anlamında ülkemiz bankalarına baskı yapmaz, faiz düşürülecekse bunun kararını KKTC Merkez Bankası hükümetle iş birliği yaparak verir.  Türkiye Cumhuriyetinde alınan kararla KKTC’de de faizleri düşürün gibi bir istek olmaz, çünkü KKTC ayrı bir devlettir” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de faiz düşerse otomatik KKTC’de de düşer”

KKTC Türkiye ile aynı para birimini kullandığını ve Türkiye Cumhuriyetinin de bu para birimi üzerinde etkin olduğunu belirten Deniz, “Ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti Bankalarının şubeleri vardır ve bu şubeler Türkiye Cumhuriyeti bankalarındaki  politikaları buraya taşımaktadır, hal böyle olunca da o şubeler otomatik olarak merkezde uygulanan faizleri de ülkemizde uygulamaktadır. bunun için faizlerin düşmesi için baskıya gerek yoktur. Türkiye Bankalarının faiz indirimini ülkemizdeki şubeleri de uyguladığı zaman otomatik olarak, bu bankalarla rekabet eden KKTC bankalarının da buna ayak uydurması gerekir” dedi.

“Rekabet için faizlerin düşmesi gerekir”

Deniz, sözlerine şu şekilde devam etti; “Bankalar mevduat faizlerini müşteri tutmak için yüksek tutabilirler, ama bunun karşılığında da karlarından düşüş yaparlar. Örneğin; Türkiye’de Türk Lirasına mevduat faizleri yüzde 9 veya 10 olduğunu varsayarsak, Kredi faizleri de yüzde 18 olur. Buda Türkiye bankalarının yüzde 9’luk bir kar marjı var demektir. Diyelim ki Türkiye Bankaları kredi faizini yüzde 17’ye düşürdü, karını korumak için mevduat faizini de yüzde 8’e düşürür. Yine bankanın karı yüzde 9’dur ama faizler düşürülür. Eğer Kıbrıs Bankaları da yüzde 19 kredi faizi uygularsa ve Türk Lirası mevduat faizine de yüzde 11 alırsa, bu Kıbrıs bankalarının mevduat toplaması için avantaj olur. Ama diğer taraftan yüzde 17’e düşen kredi faizine birçok müşteri de Türkiye Bankalarına yönelecektir. Bu sebeple de Türkiye Bankalarının şubeleri kredi faizlerini ve mevduat faizlerini düşürürse KKTC bankaları da rekabet için faizlerini düşürmek zorundadır.”

“Faizler küçük oranda düşecek”

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faizlerin 0,2 oranında düşeceğini açıkladığını anımsatan Deniz; “ Örneğin kredi faizi yüzde 17’yse yüzde 16,8 olacaktır. Fakat bu oranlara faiz düşüşü çok büyük bir olay değildir. Ama Türkiye’de Rusya ile olan ilişkiler, terör olayları ve son  darbe girişiminin ekonomiye etkisi sebebi ile Türkiye piyasayı canlı tutmak için tedbir almaktadır. Bu sebeple de ihtiyaçlı olan kişilere düşük faizle kredi verme yoluna gitmektedir. Bu durumun dezavantajları da vardır ki faiz oranları düştüğü zaman otomatik olarak döviz kurlarının çıkma olasılığı yüksektir. Ama Türkiye Cumhuriyetinde yapılan faiz düşüşü o kadar küçüktür ki bu düşüş döviz kurunu etkilemeyecektir” diye konuştu.