Ana muhalefet Demokrat Parti-Ulusal Güçler Genel Başkanı  Serdar Denktaş, su konusunda ek düzenlemeler önerdi ve daha sağlıklı bir tartışma sürecinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Denktaş, karamsar ve abartılmış anlatımlar yerine, ihale şartnamesinde yer alması gereken ve halkın genelini rahatlatacak maddelerin neler olması gerektiği konusunda çalışılması gerektiğini vurguladı.

DP-UG’den yapılan açıklamaya göre Denktaş, hükümet ortağı oldukları 2015 Ocak ayında Türkiye ile Çevre Bakanlığı’nın yürüttüğü müzakereler sonrasında yasa taslağı hazırlayarak  Bakanlar Kurulu’na sunduklarını, ancak hükümetin CTP kanadının bu taslağın görüşülmesini engellediğini kaydetti.

ÖZEL TAHSİLAT KAYIP DEĞİL GELİR ARTIŞI

Denktaş, bu önerileri şöyle açıkladı:

“Tahsilâtın özel şirket tarafından yapılması belediyeler açısından bir gelir kaybı değil, aksine gelir artışı sağlayabilecektir.

Belediyelerde su onarım ve tahsilâtı ile ilgili çalışanların maaş yükleri ilgili şirket veya devlet tarafından üstlenileceğine dair yasal düzenleme yapılmalıdır.

Belediyeler veya belediyeler birliği elimde bulunan tüm malzemenin envanteri çıkartılarak maliyeti belirlenmeli ve bu malzeme ihaleyi kazanacak şirket tarafından bedeli ödenerek alınmalıdır.

YEREL YÖNETİMLER SİL BAŞTAN

Yerel Yönetimler Yasası sil baştan ele alınarak belediye sayısı azaltılmalı ve belediyelerin yetki ve sorumluluk alanları geliştirilmelidir. Bu yapılırken Belediye meclis üyelerine bireysel sorumluluk yüklenmeli özlük hakları da bu sorumluluğa uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.

Ticari olmayan özel su kuyularının kullanımı ile ilgili yasal mevzuat düzenlenmeli ve sistemin dışında tutulmalıdır.

KREDİLENDİRME…

Geçmişte devletten alınan izin ve teşviklerle kurulan Su üretim işletmelerinin doğal su dışında su ürünleri üretebilecekleri bir duruma gelebilmeleri için gereken kredilendirme yapılmalıdır.

Evlerimizden akacak olan su içilebilir nitelikte olacağına göre bu işletmeler kendilerini bu anlamda geliştiremedikleri takdirde iflas etmeleri kaçınılmaz olacaktır.

TANKERLER DEVRALINSIN

Tankerle su dağıtım hizmeti vermekte olan izinli işletmelerin tankerleri devlet tarafından bedeli ödenerek devralınmalıdır.

Mukayeseli avantaj sahibi olabileceğimiz ürünler iklim şartlarımız da göz önünde bulundurularak tespit edilmeli ve bu ürünlerin hangi bölgelerde yetiştirilebileceği, tarımsal sanayiye uygunluğu tespit edilerek bir planlama dâhilinde tarımcımız yönlendirilmelidir.

Bu noktada en önemli sorun pazarlama sorunu olarak karşımıza çıkacaktır. Bu nedenle sözleşmeli köy uygulaması devreye sokulmalı turizm ve eğitim sektörünün ihtiyaçları belirlenerek garantili pazar ortamı yaratılmalıdır.

Teşvik sistemimiz yeniden ele alınarak yeni pazar yaratma imkânı teşvik edilmelidir. Bu noktada pazarı bulacak olanla o pazara ihracat yapacak olanların ayrıştırılması daha geniş bir kitlenin bu işlemden ekmek parasını çıkartması mümkün olacaktır.

ÇİFTÇİ TANIMI…

Çiftçi tanımı ülke koşulları da dikkate alınarak belirlenmeli ve bu kapsama girenler teşvik imkânlarından faydalanabilmelidir.

Akıllı sayaç uygulaması içinde 'ön ödemeli' sisteme asla geçilemeyeceği net olarak ifade edilmelidir.

ŞARTNAME İÇERİSİNDE YER ALMASI GEREKEN HUSUSLAR

Her belediyenin alt yapı yatırımları ayrı ayrı ele alınmalı ve teslim aşamasındaki tahsilât oranları ile kayıp kaçak oranı ayrı ayrı şartname içerisinde yer almalıdır. Alt yapısını büyük oranda tamamlamış olan ve tahsilâtını da %90 seviyelerine çıkartmış olan belediyelerin tahsilâttan alacağı pay gerek yüzdelik olarak gerekse rakamsal olarak bugünkü seviyenin üzerinde belirlenmelidir.

GÖNYELİ VE TATLISU ÖRNEK…

Gönyeli ve Tatlısu belediyeleri bu anlamda örnek belediyelerimizdir ve işini doğru yapan belediye ile yapmayan veya yapamayan belediye ayni kefeye konmamalıdır. İhaleye katılacak her şirket hangi belediyeye ne kadar ödeme yapacağını bilerek teklifini sunabilmelidir.

Baraj ve arıtmadan belediye depolarına kadar gidecek su paydaşların katılımıyla oluşturulacak Su Üst Kurulu tarafından yönetileceği ve sahiplenileceği şartnamede açıkça belirtilmelidir.

TEKNECİK GİBİ…

Teknecik Elektrik Santralında olduğu gibi bu yönetim belli bir süre TC DSİ tarafından bizim elemanlarımız kullanılarak yapılmalı, elemanlarımız her şeyiyle hazır olduğunda yönetim işletim ve denetleme Su Üst Kuruluna bırakılmalıdır.

Devlete ait su kaynaklarına ihtiyaç duyulması halinde bu kaynakların Türkiye'den gelecek su ile ayni fiyata şirkete devredileceği belirtilmelidir.

Sosyal yardım alanların su kullanım kapasitesi belirlenerek bu miktarın tahsilâttan muaf tutulacağı açıkça belirtilmelidir.

Tarımsal amaçlı kullanılacak su bedelleri önceden belirlenmeli ve devlet tarımcımızı koruyucu bir teşviklendirmeyi Su Üst Kurulu aracılığıyla yapmalıdır. İşletmeci ve tarımcı bu anlamda karşı karşıya kalmamalıdır.

Alım garantisi yerine kullanılacak toplam su aşamalı olarak belirlenmeli ve kullanım oranı arttıkça düşen bir bedelle su fiyatı belirlenmelidir. Kullanım bazında ayni şekilde fiyat belirlenmeli ve bu fiyatın üzerinde bedel tahsil edilemeyeceği şartnameye açıkça konmalıdır.

Belediyelerin geçmiş alacaklarının bir tamam belediyeler ödeneceği kayıt altına alınmalıdır

Bu öneriler tartışmaya açık bir taslak niteliğindedir. Bu nedenle insanımızın kullanıma sunulacak su konusunda 'olması gerekenleri' önermesi ve bu taslağın genişletilerek düzeltilerek hükümete ve meclise götürülecek noktaya getirilmesi beklentimizdir.”