Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) sendikaların meclise getirdiği ve ivediliği alınan değişiklik önerilerine sermaye örgütlerinin karşı çıkmakta olduğunu ileri sürerek,  geçmişte “kamuda statüko devam etmemeli” diyen örgütlerin bugün sermaye statükosunun artarak devam etmesini talep etmekte olduğunu savundu.

DEV-İŞ Genel Sekreteri Hasan Felek yaptığı açıklamada, söz konusu tavrın; “kar marjlarının maksimize edilmesi amacı ile sömürüyü derinleştirme, çalışanları sermayenin iki dudağı arasında tutma ve kamu kaynaklarını yalnızca sermayeye isteme ve devleti de sermayenin malı olarak görme çabası” olduğunu iddia etti.

“Yapılan açıklamada, tüm çalışan sayısının 101 bin olduğu, bu sayının 84 bininin özel sektörde çalıştığına vurgu yapılırken, bu sayının 40 000’den fazlasının ucuz işgücü olarak yabancı işgücüne dayandırıldığı ve en az bir o kadarının da kaçak olarak çalıştırıldığı saklanmaktadır” diyen Felek,  47/2010 ile ilgili yasanın sadece kamu çalışanlarının maaş ve ücretleriyle ilgili değil aynı zamanda sendikaların serbest toplu pazarlık yolu ile toplu sözleşme yapma hakkını da kapsadığını kaydetti.

Sermaye grubunun bu tavrının yalnızca kamu kaynaklarını gasp etme çabası değil, aynı zamanda toplu sözleşme hakkının da ortadan kaldırılması çabaları olduğunu ileri süren Felek, bu grubun 84 bin çalışandan kaç tanesinin sendikalı olarak çalışmasına müsaade ettiği,  sosyal yatırım ve iş yasasına uygun çalıştırdığı ve sömürmeden çalıştırdığını kamuoyuna açıklaması gerektiğini belirtti.

Felek, “emek ve sermaye” çelişkisinin dün olduğu gibi bugün ve yarında devam edeceğini ifade ederek önemli olan noktanın, kendini “sosyalist” olarak tanımlayan ve “emeğin en yüce değer olduğunu” savunanların takınacağı tavır olduğunu kaydetti.