Kubilay Kurçer

Tabipler Odası Başkanı Cemal Mert, adalet mekanizmaları güçlü tutularak vatandaşın hizmete ulaşılabilir noktasında huzurun sağlanması gerektiğinin altını çizerek, sağlık sektörüne ayrılan bütçenin yeterli olmadığından dolayı vatandaşa ucuz ve kaliteli sağlık hizmeti sunulamadığını vurguladı. 

Sağlık sigortasının hayata geçirilmesi durumunda vatandaşın bütçesinden kaynak çıkışının duracağını belirten Mert, dövizi kontrol edebilme noktasında sendikaların sessiz kaldığını söyledi. ADA TV’de Cansu Örmeci’nin sunduğu Öğlen Ajansı programına konuk olan Tabipler Odası Başkanı Cemal Mert, günlük sorunların organize edilmesi için reforma ihtiyaç duyulmadığını kaydetti. 

“BÜTÇE YETERLİ OLMADIĞINDAN DOLAYI VATANDAŞA UCUZ VE KALİTELİ SAĞLIK HİZMETİ SUNULAMIYOR” 

Tabipler Odası Başkanı Cemal Mert, tıp sektörünün en önemli görevinin “koruyucu hekimlik” olduğunu belirterek, insanların ruhsal, bedensel ve sosyal olarak iyilik halinde yaşamaları için gayret içinde olduğunu söyledi. Sağlık hizmetleri için ciddi anlamda bütçe gerektiğini vurgulayan Mert, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Adalet mekanizmaları güçlü tutularak vatandaşın hizmete ulaşılabilir noktasında huzurun sağlanması gerekir. Bireyler arasında ekonomik anlamda uçurum oluşmuyorsa mutluluk endeksi yüksek olur. Sağlık hizmetleri ciddi anlamda bütçe gerektirir. Sağlık bütçelerine ayrılan miktar %6 civarındadır. Bu miktar bazen devletin topladığı vergilerden, bazen genel sağlık sigortasıyla karşılanıyor, fakat bu miktar yeterli olmadığından dolayı vatandaşa ucuz ve kaliteli sağlık hizmeti sunamıyoruz.” 

“GÜNLÜK SORUNLARIN ORGANİZE EDİLMESİ İÇİN REFORMA İHTİYAÇ YOK”

Devletin kendi bütçesinden sağlık sektörüne kaynak ayırmaya devam edeceği yönünde anlayışın sağlandığını ifade eden Mert, genel sağlık sigortasına prim yatırılarak öğrencilerin de sigortaya kapsamlı olacağını kaydetti. Günlük sorunların organize edilmesi için reforma ihtiyaç duyulmadığını dile getiren Mert, şunları kaydetti: 

“Sermaye sistemiyle ilgili yasa, tüzüklerde var. Teknik heyet oluşturularak yasalar paket halinde çıksın. 9 ay içinde sağlık reformu yürürlüğe girecek. Yasalar oluşturulmazsa, fon için paranın birikmesi ve hastanelerin yasaya kendini uyarlaması mümkün olmayacak. Günlük sorunların organize edilmesi için reforma gerek yok. Ülkede böbrek nakli yapılıyor, yapay kalp takılıyor fakat vatandaş hizmet kalitesini Güney Kıbrıs’a ve Türkiye’ye göre kıyaslıyor, vatandaş bu konuda haklıdır. 

Bakanlık, bu hizmetlerdeki organizasyon bozukluğunu düzeltmekle uğraşacağına sistemle uğraşıyor. Dolayısıyla organizasyon yeterince yapılamıyor. Sistemi düzeltmek, çalışma ve sosyal sigortalar dairesinin ve sistemi finanse edecek maliyenin sorunudur.” 

“DÖVİZİ KONTROL EDEMEYİZ SÖYLEMİ ACİZLİĞİN GÖSTERGESİDİR” 

Sağlık sigortasının hayata geçirilmesi durumunda vatandaşın bütçesinden kaynak çıkışının duracağını belirten Mert, dövizi kontrol edebilme noktasında sendikaların sessiz kaldığını söyledi. Mert, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Dövizi kontrol edemiyoruz, asgari ücreti yeteri kadar arttıramıyoruz. Devlet, hayatı ucuzlaştırmak için düşüncelerin ortaya konması gerekir. Sağlık sigortasını hayata geçirirseniz vatandaşın bütçesinden kaynak çıkışı durmuş olacak. Eğitim özel okullara kaydığı için cebinizden eğitime para ödüyorsunuz. Devlet kaliteli eğitim sistemi oluşturursa, özel okulda okuyanların, kendi cebinden fazla para ödemek zorunda kalmayacağı için hayatı ucuzlayacak. 

Ekonomisi zayıf ülkelerde vatandaşlar, bu asgari ücretle yükü kaldıramaz. Dövizi kontrol edemeyiz söylemi acizliğin göstergesidir. Sendikalar da bunları konuşmuyor, konuşuyorlarsa sesleri duyulmuyor.”