Kubilay Kurçer

Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, koalisyon hükümetini ve parti içerisinde yaşanılanları değerlendirdi. Bakanlığının öncelikli hedeflerini anlatan Dürüst, yeni dönemde yükseköğrenimde de önemli açılımların olabileceğine dikkat çekti. Dürüst, CTP ile koalisyon yapılmasının partideki yansımalarıyla ilgili değerlendirme yaptı. Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, bakan olduktan sonra ilk kez Günaydın Ada programında Gözde Bekir’in konuğu oldu. 

“ETRAFI TOPARLAYACAĞIZ” 

Kemal Dürüst, 4’üncü kez bakanlık görevine gelen biri olarak konulara yabancı olmadığını söyleyerek “yeni dönemde ilk olarak nereden başlayacaksınız” sorusuna “uyuşturucuyla mücadele konusunda Mehmet Çakıcı, Hasan Karaokçu ve bu konuyla ilgili sivil toplum örgütleriyle temas edeceğim” şeklinde yanıt verdi. Başbakanlık bünyesinde kurulacak hedefe katkı koyacağını belirten Dürüst, velilerin ve öğretmenlerin duyarlılığını arttırmak için eğitim kapsamında icraatlar yapılacağını açıkladı. 

Hiçbir sivil toplum kuruluşu, siyasi parti ya da sendikayla tartışma hedefinde olmadıklarını söyleyen Dürüst, uzlaşı kültürünün hakim olacağını ifade ederek “Kimseyle de kavga etmek adına buralara gelmedik. Hiçbir sivil toplum örgütüyle hiçbir kesimle sıkıntı içerisinde girmeyeceğiz. Gösterildiği oranda saygıyı ve sevgiyi göstereceğiz. Kapılarımız bütün sivil toplum örgütlerine açıktır” dedi. 

“ÖNCELİKLİ KONULARIMIZ” 

Tam gün eğitim konusunun hükümet programında yer almadığını belirten Dürüst, yine de bu dönemde tam gün eğitime geçilmesi için ön hazırlık aşamalarının yapılacağını vurguladı. Yeni dönemde ortaokul ve düz liselere yönelik çalışmalar yapacaklarını da ifade eden Dürüst sözlerini şöyle sürdürdü: “Düz ortaokul ve düz liselere birazcık eğileceğiz. Sanki kolej noktasında programlarına yöneliş ve meslek liselerinde özendirme noktası iyiye götürdü olanları ama esas kitleyi de unutmamak gerekiyor.” 

“MÜRACAATLAR MASADA” 

Yükseköğrenim konusunda özellikle YÖDAK’ın hakkının yasalarla teslim edilmesinin hedeflendiğini vurgulayan Dürüst, yeni üniversitelerin açılmasının gündemde olduğunu belirtti. Dürüst, bekleyen 27 talebin şimdiden bakanlık masasında olduğunu vurgulayarak bu konudaki bütün taleplerin sırf hak olmasından dolayı sıcak bakılamayacağını da sözlerine ekledi. Dürüst, Üniversiteler üzerinde daha şeffaf olunabilmesi için özerklik noktasına dikkat çekerek “Bizim anlayışımız DAÜ’yü sadece siyasi atamaların olduğu noktada değil, belli bir süre sonrasında özerklik yasası yapılmasıdır. Yasa üzerinde komitede çalışma 
yapılmaktadır” dedi. 

“OKULU AÇARAK DOĞRU OLANI YAPTIK” 

Bakanlığı döneminde Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin açılmasında rol oynayan Dürüst, bu konuyla ilgili görüşlerinin hala aynı noktada olup olmadığı sorusuna “Doğru yaptığımızı düşünüyorum. Hala Sultan İlahiyat Koleji açılmadan önce uçaklar dolusu çocuğumuz her yaz Türkiye’nin farklı illerine götürülüyor ve bu konuda eğitim aldırılıyordu. Eğitimler, KKTC’de Atatürkçü unsurda ve Eğitim Bakanlığı denetiminde de olmalı. Bugün demokrasiyi savunuyorsak, sivil toplumuyuz diyorsak ve çağdaşlıktan bahsediyorsak, bu konuda saygı göstermemiz gerekiyor.” 

“ÖZGÜRGÜN KURULTAYI KAYBETMEZ” 

CTP ve UBP hükümetinde bulunan her bir bireyin ve partililerin tümünün, bu hükümetin başarısız olma lüksünün olmadığının bilincinde olduğunu ifade eden Dürüst, hükümetin vaat ettiği gibi reformlarla anılacağını söyledi. CTP ile koalisyona kendisinin de ilk başlarda şüpheli baktığını söyleyen Dürüst, partilerin değil halkın beklentilerinin ön planda olmasından ötürü endişelerinin giderildiğini ifade etti. Dürüst, parti genel başkanı Hüseyin Özgürgün’ün hükümet dışında kalmayı tercih etmesini de bir erdem olarak niteleyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Hüseyin Özgürgün parti genel başkan olduğu için değil, fakat bir büyüklük ortaya koymuştur. Kendisi meclis başkanı olabilirdi ama kabinenin dışında kalmak suretiyle partiyi toparlama adına, elini taşın altına koyarak dışarda kalmayı tercih etmiştir. Sayın Özgürgün’ün seçim kaybedeceğini düşünmüyorum. Hiçbir partinin demokratikleştirmediği kadar UBP’yi demokratik yapıya büründürdü. Buna en güzel örneklerden biri Tüzük Kurultay’ının Özgürgün zamanında yapılmasıdır. Özgürgün, parti tabanından korkmayan bir anlayış ortaya koymuştur”