Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin üç eski Başbakanı ülke gündemini değerlendirdi. Kıbrıs sorunu ve yeni müzakere süreci, garantiler konusu, Türkiye Cumhuriyeti Yardım heyeti ve ülke gündeminde tartışılan diğer konular, Erçin Şahmaran’ın hazırladığı ve Cuma geceleri ADA TV de yayınlanan “SÖZ SİZDE” programında masaya yatırıldı. Programın konukları, KKTC eski Başbakanlarından Hakkı Atun, Ferdi Sabit Soyer ve İrsen Küçük oldu. 

HAKKI ATUN “GARANTİLER KONUSUNU GETİRMELERİNİ ANLAYAMADIM” 

Programda yaptığı konuşmada eski Başbakanlardan Hakkı Atun, müzakere sürecinin iyi başladığını, ancak Türk tarafının en hassas konusu olan garantiler konusunun gündeme getirilmesini anlayamadığına dikkati çekti. 
Atun şunları söyledi: 

“Müzakere süreci iyi başladı. Tüm adımlar olumlu. Sadece, henüz adımlar atılırken, Türk tarafının hassa olduğu garantiler konusunun Rum tarafınca tartışmaya açılmasını anlayamadım. Daha birçok önemli konu varken bu konuyu konuşmak gereksiz ve akıllarda şüphe uyandırıyor. Bir başka düşünceniz mi var ki garantiler konusunu getiriyorsunuz.” 

“DENKTAŞ’IN TC YARDIM HEYETİ ÇIKIŞI İÇE DÖNÜK” 

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın TC Yardım Heyeti ile ilgili açıklamalarını da yorumlayan Atun, Denktaş’ın söz konusu açıklamalarını içe dönük olabileceği iddiasında bulundu. Hakkı Atun şöyle dedi: 

“Yardım Heyetinde ilk zamanlardan bir yetki karmaşası oldu. Bakanlar Kuruluna, KKTC’nin ilanına kadar maliye baş müşaviri de katılırdı. KKTC’nin ilanından sonra siz artık devlet olduğunuz diyerek bu müsteşarı geri çektiler. Görev sürecimde benim bu kurulla bir sıkıntım olmadı. Elbette anlaşmazlıklar yaşandı. Biz anlaşmazlıklarda da sessiz kalmadık. Mutlaka itirazlarımızı dile getirdik ve olması gerekenleri yaptık. Serdar Denktaş’ın TC yardım heyeti çıkışı için zamanlama olarak emin değilim. Belki içe dönük bir mesajdı diye düşünüyorum”. 

İRSEN KÜÇÜK “ GARANTİLER KONUSU GEREKSİZ” 

Eskji Başbakanlardan İrsen Küçük de programdaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın müzakerelerde seçim sürecinde söylediklerine uygun tavır sergilediğine işaret etti. Küçük, Ulusal Birlik Partisi ile ilgili gelişmeleri de değerlendirirken, “UBP daha da küçülecek” dedi. Serdar Denktaş’ın istifasını içe ve parti dengelerine yönelik bir manevra olarak değerlendiren İrsen Küçük şunları söyledi: 

“Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerde seçim sürecinde söylediklerine uygun tavır sergiliyor. Garantiler konusu elbette önemli. Ama bunun için tüm garantör ülkelerin bunu tartışması gerek. Masada daha önemli konular varken bu konunun getirilmesini gereksiz görüyorum.” 

“UBP DAHA DA KÜÇÜLECEK” 

“Halk tüm siyasi partilerden değişim bekliyor. Seçimden sonra CTP erken kurultay kararı aldı, UBP son seçimlerde sürekli kaybediyor. DP’de büyük bir kayıp içinde. Demek ki bazı tedbirler alınması şart. Ben UBP’nin tüzük değişikliği ile bu kayıpları ortadan kaldıracağına inanmıyorum. UBP toparlanmak için en zor dönemini yaşıyor. Birden fazla başkan adayı konuşuluyor. Bir beraberlik şart ama on dört milletvekilinin yedisi başkan adayı. O zaman nasıl toparlanma olacak. Seçimlerde sandık görevlisi bile bulamayan bir UBP yeni tüzükle nasıl büyüyecek. Parti büyümeyi hedeflerken daha da küçülecek.” 

“TC YARDIM HEYETİ BUGÜNKÜ YAPISIYLA ZARAR VERİYOR” 

“Serdar Denktaş’ın istifası içe ve parti dengelerine yönelik bir manevradır. Bir başka arkadaşı da kısa bir sürede olsa Bakan yaparak, onun da gönlünü almak istedi. Yardım Heyeti konusunda ise öncelikle neden kuruldu bu kurul. İlk başlarda kuzeyden gelen göçmenlerden geriye gidiş olmasın, onlara da sahip çıkılsın diye. O zamanlarda alınacak kararlarda bizim söz hakkımız geçerliydi. Bugünkü yapısıyla yardım heyeti hükümetin üzerine geçti ve iki başlılık var. Ve TC Yardım Heyeti konusunda tedbir alınmalı, hükümet daha güçlü bir konuma getirilmeli, bugünkü haliyle bu heyet fayda değil zarar veriyor.” 

FERDİ SABİT SOYER “BÜTÜNLÜKLÜ ÇÖZÜMÜ TARTIŞMALIYIZ” 

Eski başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer de, garantiler konusunun gündeme getirilmesinin gereksiz ve tehlikeli olduğunu vurguladı. Türkiye ile ilişkileri de değerlendiren Soyer, “Artık Türkiye kredi veren biz de kredi alan durumdayız” ifadelerini kullandı. 

Ferdi Sabit Soyer’in programda yaptığı konuşmada öne çıkan detaylar şöyle: 
“Garantiler konusu ortaya nasıl çıktı? Kıbrıs Türkünün bu adada yıllarca süren mücadelesi kazandırdı bu hakkı. Bu hakla Türkiye bölgede sadece bir toprak parçasında değil, tüm oluşumlarda söz hakkı kazandı. Ben şunu gözlemliyorum. Rum tarafı gündem belirler bizde takip edip, tartışıyoruz. Bana göre bu gereksiz ve tehlikeli. Bizim bütünlüklü çözümü tartışmamız ve zorlamamız gerek. Yönetim ve güç paylaşımı, AB konusu, mülkiyet gibi konulara odaklanmalıyız.” 

“ARTIK TÜRKİYE KREDİ VEREN BİZ DE KREDİ ALAN DURUMUNDAYIZ” 

“Artık yeni bir durum var. Türkiye ile eskiden devletten devlete yardımdı ilişkimiz. Yardım veren bir ülke olarak Türkiye, yaptığı yardımı denetleyebilir. Bu gayet normal. Değirmenlik de Türkiye’nin öngördüğü bir proje için milyonlarca liralık boru gömülüdür toprağın altında. Su tutmayan göletler yapıldı bu ülkede, milyonlarca lira zarar. Bunlar artık tartışılmalı. 2009 da yapılan protokol devletten, devlete yardımı ortadan kaldırdı. Biz kredi alan, Türkiye kredi veren ülke durumunda artık.” 

“ÜLKEDE OLANLARDAN HÜKÜMETİN HABERİ OLMAYACAK. BEN BUNU KABUL EDEMEM” 

“Diyelim ki anlaşma oldu. Peki, bu yardım heyetiyle, polisin bu yapısıyla ne yapacağız. İstihbarat Başbakana bilgi vermez. Böyle bir şey olabilir mi? Ülkede olanlardan, hükümetin haberi olmayacak. Ben bunu kabul edemem.” 

“PARTİLERE AYAR VERMEYE ÇALIŞANLAR VAR” 

“Siyaset artık değişme noktasında. Her partiye ayar verme çabaları var. Fikirler tartışılmıyor. Bu siyasete küskünlük, halka da soğukluk veriyor. Siyaset yapısal sorunların çözülmesine odaklanmalı. Artık siyasi kültürümüz ring de dövüşen boksörlerin bir birine vurması durumudur. Olgunlaşmalı ve dilimize, söylemlerimize dikkat etmeliyiz. Herkes üzerine düşeni yapmalı. Kimisi sağda, kimisi solda küsen ve ülkeye hizmetten vazgeçen insanlar var. Belli ki dahası da olacak.”