Pelin YÜKSELAY

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta son günlerde hızla yükselen döviz, hayatın her alanını olumsuz etkiliyor. KKTC ekonomisinin can damarını oluşturan küçük esnaf, dövizin yükselmesi neticesinde büyük sıkıntı yaşıyor. Başkent Lefkoşa’da iş yapan esnaf, son günlerde işlerinin çok düştüğünü çoğu gün siftah bile yapmadan dükkanı kapattıklarını söylüyor. Diyalog’a konuşan esnaf, hükümetin döviz kurlarını sabitlemesini istedi. İşlerindeki düşüş nedeniyle sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarında geriye düştüklerini, çalışanlarını ödemede zorlandıklarını aktaran esnaf, piyasanın ucuzlaması ve para akışının hızlanması için hükümetin önlem almasının şart olduğunu belirtti. Diyalog muhabirine konuşan esnafın büyük çoğunluğu Kıbrıs’ta bir çözüm olması durumunda işlerinin açılacağına inanıyor.

Esnaf ne dedi?

Mustafa Yorucu (Mobilyacı): 46 yıldır bu işi yapıyoruz. Dövizin yükselmesi ile birlikte maalesef, diğer çoğu sektör gibi bizde kötü etkilendik ve işlerimiz azaldı. İnsanların alım gücü düşmüş durumda. Döviz yükseliyor ve devlet buna müdahale edemiyor, bu durumdan da en çok esnaf etkileniyor. Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı ödemeleri ve gelen vergilerde bizleri zor duruma sokuyor. Ülkede sistem yok, düzen yok. Kıbrıs sorunu da yıllardır çözülemedi. Keşke Kıbrıs sorunu çözülse ve iki ülke arasındaki esnaf arasında rekabet başlasa. Ancak Kıbrıs sorununun çözüleceğini düşünmüyorum. Her Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra müzakere süreci alevlenir ve sonra o alevler söner. Anlaşma falan olmaz. Bu ülkede artık kimse kimseyi kandırmasın. Bu düzen böyle geldi, böyle gider.
 
Mehmet Kâhya (Aktar-Antikacı): 11 Yıldır aktarlık ve antikacılık yapıyorum. Ne yazık ki son dört yıldır işlerimiz çok kötü. KKTC bağımlı bir ülke ve ekonomik sorunlar var. Bunların hepsi Kıbrıs sorununa endeksli. Kıbrıs sorunu çözülür ve biz halk olarak üretime geçersek, ürettiklerimizi de satarsak bizler daha mutlu olacağız. Ancak çözüm de olmaz, Kıbrıs sorunu çözülmez. Hayal bu. Ben anlaşma olmasını istiyorum ama şu an yapılan sadece umut pompalamaktan ibaret. Son zamanlarda kapıların açılmasına karar verildi, telefon hatları birleştirilecek, kültürel etkinliklere gidiliyor, bunlar hikâye. Bunlar bizi çözüme götürmez. Liderlerin en zor konulardan müzakerelere başlamaları lazımdı. Şov yapmaya gerek yok. Ancak ipler bizim elimizde değil, bütün mesele o. Burada başka oyunlar var. Kimse çözüm beklemesin.

Ayşe Peli (Çantacı-Aksesuarcı): 2 Gündür siftah yapamıyorum. Bir kuruş bile kazanmadım. Ne satış var, ne de başka hiçbir şey. Daha önceleri de satışlarımız çok iyi değildi ancak şimdi çok daha kötü. 

İlker Dağer (Fırıncı): 52 yıldır fırıncılık yapıyorum, işlerim her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Çok fazla iç açıcı bir şey söyleyemem çünkü ekonomik şartlar çok zorlaşmaktadır.  Çok sıkıntılarımız var. İşçi bulma sorunundan tutunda işletme, vergi sorunu, bizleri oldukça fazla sıkıya sokmaktadır. Süregelen bir Kıbrıs sorunumuz da vardır. Ben bu noktada çözüm olacağına da inanmadığımı belirtmek isterim.

Osman Sakallı (Ev tekstil): 25 yıldır bu dükkânın sahibiyim. Özellikle son dönemlerde satışlarımız çok kötü. Hiçbir şey satamıyoruz. İnsanların ekonomik durumu kötüye gidiyor, bundan da en çok bizler etkileniyoruz. Kaç zamandır bir ekonomik çöküntü var ama kimse bunu dile getirmez. İnsanlar bugün alışveriş yapmayı bir kenara bırakın evlerine ekmek bile götüremeyecek durumdalar. Her şey çok pahalı. Anlaşma olursa, Güney Kıbrıs’la rekabet edebiliriz diye düşünüyorum ancak, anlaşma olmayacağını da biliyorum.