Özge Kizir

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu,  Koordinasyon ofisine gösterilen tepkinin, içeriğe değil Türkiye’ye yönelik olduğunu vurgulayarak, “Bu olay tamamen ideolojiktir. Türkiye’den geldiği için tepki gösteriyorlar” dedi. 

Meclisin kapısısın sağ gruplara farklı, sol gruplara farklı açıldığını savunan Gardiyanoğlu, “Ben oraya gelmişim adam gibi oturmuşum sessiz bir şekilde konuşmaları izlemişim. Locadan çıkarken Sibel Siber çıkarın bunları dedi” şeklinde konuştu.

Meclis’te Hasan Taçoy’un konuşması esnasında “hoşt köpek” denildiğine dikkat çeken Gardiyanoğlu, “KKTC’deki en büyük siyasi partinin en büyük ilçesinin ilçe başkanıyım. Bize bağlı gençlik kollarımızdan bu üslubu görmeleri söz konusu değildir. Bu bir siyasi terbiyedir. Fakat en önemlisi içinde bulunduğumuz kurum, yani Meclis çatısı altındakiler inandıkları bir devlete ve meclise saygı göstererek girerler. Bazı kişiler inanmadıkları bir meclise veya ortama girdiklerinde oraya saygı göstermezler. Fakat unutulmasın ki kim olursa olsun kimse bu şekilde hakaret etme hakkına sahip değildir” dedi.

Kartal Harman’ın sunup yönettiği ‘Ayaküstü 1 Saat’ programının konuğu Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu oldu. 

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması konusuyla beraberinde gelen gerginlikte milletvekiline yapılan hakaret konusuna değinen Gardiyanoğlu, “Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy konusunda severiz veya sevmeyiz ama sonuçta bu ülkenin halkı ve insanları tarafından belirli bir kısmın oylarıyla seçilmiş ve parlamentoya girmiş siyasi bir kimliktir. Eğer siz iddia ettiğiniz gibi demokrasiyi ve özgürlüğü savunan kişilerseniz bu üslupla konuşamazsınız. Bu olay Koordinasyon Ofisine yapılmış bir olay değildir. Bu olay tamamen ideolojiktir. Türkiye’den geldiğine inanıldığı için ideolojiktir. Birazda arkadaşların hükümetten gitmesiyle ilgili bir sıkıntısı vardır” dedi. 

“Söylemleriyle uygulamaları arasında ne kadar tezat olduğu ortadadır”

Yapılan davranışın siyasi parti örgütünün iddialarıyla tezat olduğunu vurgulayan Gardiyanoğlu, “Özgürlüğü ve demokrasiyi savunduğunu iddia eden bir siyasi partinin gençlik kollarının söylemleriyle uygulamaları arasında ne kadar tezat olduğu ortadadır” şeklinde konuştu.

“İnanmadıkları bir meclise veya ortama girdiklerinde oraya saygı göstermezler”

Gardiyanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “KKTC’deki en büyük siyasi partinin en büyük ilçesinin ilçe başkanıyım. Özellikle benim ağzımdan bugüne kadar hiçbir zaman bu üslupta söz çıkmamıştır ve bize bağlı olan gençlik kollarımızdan da bu üslubu görmeleri söz konusu değildir. Bu bir siyasi terbiyedir. Fakat en önemlisi içinde bulunduğumuz kurum yani meclis çatısı altındakiler inandıkları bir devlete ve meclise saygı göstererek girerler. Bazı kişiler inanmadıkları bir meclise veya ortama girdiklerinde oraya saygı göstermezler. Fakat unutulmasın ki kim olursa olsun kimsenin bu şekilde hakaret etme hakkına sahip değildir.”

“2 yıl önce imzalanan bir protokolden bahsediyoruz. Bu kişiler neden o zaman eleştirmediler”

Protokolün Yorgancıoğlu döneminde imzalandığına dikkat çeken Gardiyanoğlu, “Özkan Yorgancıoğlu’nun bakanlığı döneminde imzalanan bir protokoldü. Bu protokol uluslar arası nitelikte olan bir protokoldü. O dönemde TBMM’den onaylandı geçti. Hükümet arasındaki değişiklikler veya krizler derken günümüze kadar geldi. Bu protokol UBP ve DP’nin kurduğu hükümette meclisten geçme durumunda kaldı. 2 yıl önce imzalanan bir protokolden bahsediyoruz. Mecliste kalkıp ta arızalıydı diyen kişiler neden o zamaneleştirmediler. İzlediğimde hayretler içerisinde kaldım” ifadesini kullandı. 

“Söylem ve eleştirilerin protokolle alakası yoktu”

Koordinasyon Ofisi konusunda meclisteki konuşmaları hayretler içerisinde dinlediğini vurgulayan Gardiyanoğlu, “Söylem ve eleştirilerin protokolle alakası yoktu. Meclis kürsüsünde siz saatlerce bazı şeyleri çevirerek konuşmak bana göre çok şık değildir. İnsanların konuşmak istediği veya artı eksi değer katmaya çalıştığı bir yerdir. Özellikle mecliste bulunan genç vekillerimize ve belediyelerimiz de bulunan genç arkadaşlarımıza her çıktığım programda arkadaşlar başarılı olun diyorum. Halk bazı değişimin gençlerde başlayabildiğini görsün diyorum. Gelen duruma baktığımda değişen çok fazla bir şeyin olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu. 

“Özgürgün, dik duran, radikal kararlar alabilen biri”

UBP’nin protokolle ilgili tek bir eleştiride bulunmadığını ifade eden Gardiyanoğlu şunları söyledi: “Bugün bir gerçek vardır bunu kabul edeceğiz. Başbakan Hüseyin Özgürgün çıktı ve benim dönemimdeki bir protokol değil dedi. Hükümet ciddiyeti gereği bu protokol imzalandı. Çünkü bunu Türkiye titizlikle yapmadı. Özgürgün’ün yapısını iyi bilen kişilerden biriyim. Ciddi anlamda dik duran ve radikal sert kararlar alabilen birisidir. Bugüne kadar da kendi yetki çerçevesinde ne birini sokturtmuştur ne de birinin yetkisini gasp etmiştir. Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş o gün çıktı, bakanlar kuruluna getirdiğini izah ettiğini ve meclise geldiğini söyledi.

“Türkiye ve Kıbrıs arasındaki hükümet krizini aştık vatandaşlar arası gerginlik başladı”

İlçe Yönetim Kurulu Üyem İlker Karabina, sosyal medyasında bir şey yazdı. ‘Atatürk havalimanından indim x bir taksiye bindim bana Kıbrıslı mıyım diye sordu. Sonrada bu kadar vatan evladının boğazından kesilen paralarla size gönderilen suyu neden istemiyorsunuz’ dedi. Karabina da ben Kıbrıs’tan değil Londra’dan geldim’ diyor. Bazı marjinal gruplar yüzünden böyle bir hale geldi ki, Türkiye ve Kıbrıs arasındaki hükümet krizini aştık vatandaşlar arası gerginlik başladı.” 

“Mecliste şuanda çifte standart vardır”

Gardiyanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “UBP gençlerinin de fikirleri vardır. UBP’nin yetişmiş yüzlerce genci vardır. Nitelikli yetişmiş ve konulara hâkim olan geçleri vardır. Meydandaki 50 gencin kat kat üzerinde yetişmiş gençlerim var. Ama bugün terbiyeden yoksun, nerede ne konuşamayacağını bilemeyen kişilere ve bugün mecliste ‘hoşt köpek’ diyebilecek gençlerin önüne ben kendi gencimi çıkartarak seviyeyi aşağıya indirmem. Mecliste şuanda çifte standart vardır. Meclis Başkanı Sibel Siber de hiç kusura bakmasın. Biz 2014 yılında 366 inisiyatifi 8-10 ay boyunca eylemler yaptık. Polislerin didik didik aranmasından sonra izleyici locasına çıkarıldık. Burada benim meclise güvenirliğim daha da azalmıştır.

“Sağ gruplara meclisin kapısı farklı sol gruplara farklı açılıyor”

Yani meclisin kapısı sağ gruplara farklı sol gruplara farklı açılıyor. Ben oraya gelmişim adam gibi oturmuşum sessiz bir şekilde konuşmaları izlemişim. Locadan çıkarken Sibel Siber çıkarın bunları dedi. Şimdi ise hoş köpek diyecekler, bağıracaklar ve pankart bile açabilecekler o zaman bu nedir? Fakat ona başka buna başka uygulama olamaz. Siber’e ilçe başkanı olarak soracağım. Toplantım olacak ve açık açık soracağım. Ona başka buna başka uygulama olamaz.”

“Lefkoşa halkının yüzde 76’sının evet dediğini biliyoruz”

Su konusunda değerlendirmede bulunan Gardiyanoğlu, “O su bu çeşmeden açacak. Geçen hafta oylamadan çıktıklarında ret aldık dedi. Bir karar oylandı ve 11’e 8 hayır oyu çıktı. Ben de haberi aldığımda Lefkoşa’da referandum şart dedim. Lefkoşa halkının yüzde 76’sının bu suya evet dediğini biliyoruz. Biz kapı kapı geziyoruz. Bana özel olarak yazıyorlar başkan bu suya ihtiyacımız vardır diyorlar. En pahalı hizmet olmayan hizmettir. Özellikle hayır diyen arkadaşlarımızın su depolarının kapaklarını açıp bakmalarını istiyorum. Bir grup çıktı biz suya değil fiyatına hayır dedik diyor. Şuanda Lefkoşa’da su özelleşmiş midir? Şuanda 15 bin kişi tonundan su alıyor mudur? 2.30 pahalıdır diyorsun ret oyu veriyorsun Değirmenlik’teki UBP-CTP toplantısındaki oya evet diyorlar. Bunu anlamış değiliz. Sorun ideolojiktir” şeklinde konuştu.