Baykan Gürses Özdağ

Lefkoşa Belediyesi’nde Türkiye’den gelen suyun ton başına 2.30 TL’ye belediyelerin depolarına aktarılması önerisini götüren ve önerisi reddedilen Belediye Başkanı Mehmet Harmancı suyun alınmasında sıkıntı olmadığını fiyatta sorun olduğunu söyledi.

HAVADİS’e konuşan Harmancı “Ben bu hafta özellikle farklı grupları bir araya getirmeye çalışacağım. Bulunduğum pozisyonumun bunu gerektirdiğini düşünüyorum. Siyasi partilerin karar mercilerinde bulunanlarla bu durumu Lefkoşalının ve ada halkının lehine nasıl çevirebiliriz bakmak lazım” dedi.

Soru: Suyun fiyatı üzerinden baş gösteren bir tartışma var. Susuzluk her an daha çok hissedilir oldu. Tartışmalar su fiyatı üzerinde yapılıyor. Ne yaşıyoruz?

Harmancı: Sanki x ya da y belediye kararı verdi ve suyu kullanıyor diye bir durum var. Suyu bize ücretsiz verecek olanlar veremedi. Verip veremediğini teknik anlamda bilmiyoruz. O yüzden etraftaki ‘her şey bitti, kaotik bir ortam var’ havasını yine siyaset aşabilir. O yüzden itidalli gitmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun üzerinden herkes bir prim yapmaya çalışıyor. Su meselesi 2 yıldır, iyi niyetle uğraşan insanları ayrı tutmakla birlikte siyaset kurgumuzun bütününü oluşturuyor. Hükümetlerin, bakanların ne kadar zorlandığı, parti meclislerinin devreye girdiği, kendi partisinden insanların kurduğu BESKİ gibi modellerin nasıl işletilemediği v.s…Bütün dizayn 2 yıldır su üstünde gidiyor. Biz akıl yolunu bulamazsak çok doğal olarak bu ortamı yaratanların ekmeğine yağ sürmüş olacağız.

Soru: Diyalog yolu var mı size göre?

Harmancı: Belki bundan sonrası bir milat olur noktasındayım. Kendi özelimden konuşuyorum. Belediyenin üzerinden konuşayım alınan karar ve sonrasında oluşan tablo belki bir milattır. Ondan sonra yaşanan süreçlerin herkese zarar verdiğini, hayır diyene, farklı gerekçelerle oy kullanan herkesin bunu toplumla buluşturmada çok zorlandığı gerçeği var. Ben çok uzun zamandır bu ayrımları yaparak anlatmaya çalıştığımı hisseden biri olsam da hiçbir şey anlatamadığımı anladım. İnsanlar bunun özelleştirme kararı mı olduğunu, geçiş döneminde suyun kullanılması mı suya hayır kararı mı olduğunu anlayamadı. İnsanlarda bir kafa karışıklığı oldu. Bu bilinçli yaratıldı. Biz bunun önüne geçemedik. Yetersiz kaldık. Ahmet Benli ile Mehmet Harmancı uzun zaman ‘mahallenin iki delisi gibi’ bir pozisyona düştü. Biz suyun ihtiyacımız olduğunu söylememize rağmen ‘bunlar da döndü, değişti’ denildi. Suya ihtiyacımız var. Suyun özelleştirilmesine olan durum ise bambaşka. Bu benim 1997’den beri içinde bulunduğum siyasetle ilgili. Bu toplumun su gibi değerli bir temel insan hakkını özel bir şirketin inisiyatifine bırakılması ile ilgili bir süreç. Orada mücadelenin katmerlisini vermek zorunda olduk. Bu geçiş döneminin belki de bizi bir araya toplayacak ve güçlendirecek bir olgu olduğunu da düşünüyorum.

Soru: Yerel su kaynaklarının fiyatının da Türkiye’den gelen suyun seviyesine çıkarılması mı hedefleniyor?

Harmancı: Doğrudur, olma ihtimali var. Bunun birkaç açıklaması vardır. Biz artık su ile ilgili tavrımız net, Türkiye’den gelen suyu kullanacaksınız, başka bir su kaynağını kullandırmayacağız ya da reel maliyetlerle kimseyi sübvansiye etmeyeceğiz, bunu ödeyeceksiniz deniliyor. Her iki bakış açısı da var. Ama günün sonunda her ikisinde de akıl yolunun dışına çıkıyoruz. Ortada daha kaliteli olduğu düşünülen bir su var, onun yerine daha kalitesiz olan suyu kullanacağız. Arkadaşlara bunun uyarısını yapmaya çalıştım. Birkaç hafta sonra bu su fiyatı pahalı olursa biz oturacağız ve Lefkoşa’ya tuzlu suyu daha pahalı 5 ya da 6 TL’den mi hesaplattıracağız?

Soru: Belediye Meclisi kararı sonrasında Lefkoşa’da süreç nasıl işleyecek?

Harmancı: Bu hafta siyasi parti ziyaretleri yapacağız. Başbakanla da müsaitse görüşüp nabzı almam gerekiyor. Bu zemini öğrendikten sonra ilerleyeceğimiz güzergahı daha rahat belirleyebileceğim. Tahminimce CTP fiyat üzerinden bir deneme daha yapılmasını arzu edecektir. Bu konuda meclis içerisinde ve dışarıda belediyeler anlamında bizim üzerimize düşecek bir görev varsa yapacağız.

Soru: Belediye Meclisinde ret kararını bekliyor muydunuz?

Harmancı: Beklediğimi söyleyemem. Bu denli büyük bir kırılma yaşanacağını düşünmüyordum. Ama artık diyalogsuzluk ortamı orayı etkiledi. Öncesinde paylaşılabilseydi daha doğru bir noktaya gidilebilirdi.

Soru: TDP içinde de kırılma oldu, hayır denildi. Neden?

Harmancı:  Oylamaya katılmadım, açıkladım bu konuda görüşümü, evet diyecektim. Ama o kırılmanın üzerine tekrar bir kırılma yaşatmak istemedim. Tekrar bir oylama gündeme gelebilir. Bunun üzerinde bu zeminler bunun işareti olacak. Çünkü her halükarda tuzlu suyun fiyatı değişecek. O zaman başka bir durum var demektir. Belediye Meclisi o durumu yeniden değerlendirecektir. Ben bu kırılmanın bu denli olmasını beklemiyordum. TDP içinde tahmin ettiğim vardı, uzun zamandır ortak iletişim noktası kuramadığım arkadaşlar olduğunu düşündüm. Partinin bu konuda meclis üyeleri ile birlikte bir toplantı yapmıştı. Partinin 3-4 hafta önce geçiş döneminde suyun satın alınmasına yönelik bir duruşu vardı. Daha güvenliydim bu anlamda. 3 hafta önceki toplantıda partinin ağırlıklı görüşü bu yöndeydi. Ama bizde bir dikte yoktu, karar budur buna uyacaksınız denilmedi. Ama bu ve bu gibi kritik noktalarda daha çok konuşmamız gerekiyordu. İlle disiplin anlamında demek lazım ama daha çok konuşmamız gerekiyordu. Bu da bizim ortaya çıkardığı görüntü itibariyle çok kötü bir noktaya itti. Tekrar bir değerlendirme yapacağız. Demek ki bu hassasiyetleri yeterince gideremedik. Savcılıktan görüş almam da gideremedi. Anayasa hukukçuları ile görüşüp bilgi almam da arkadaşların hassasiyetlerini gideremediğine göre demek ki ben anlatamamışım. Burada da doğru bir görüntü vermedik

Soru: Diyalogsuzluğa vurgu yapıyorsunuz. Fiyata karşı çıkan sayısı çok olduğuna göre bu nasıl bir zemin hazırlayacak?

Harmancı: Bütün demeçleri okudum. Ciddi bir çaresizlik var. O fiyatlar değişirse herkes için başka sıkıntı var. Ben Ahmet Benli öncülüğünde dayanışarak bu süreci götürmeye çalıştım. Eğer böyle bir birliktelik sergilenip yeniden değerlendirme olacaksa biz tabi ki mücadele ederiz. Bir sonucun alınacağını düşünmüyorum. Saha, zemin ve şartlar çok müsait değil.

Soru: Sayın Benli sık sık bu sistemin belediyelerin iflasına yol açacağını söylüyor. Ne düşünüyorsunuz?

Harmancı: Sayın Benli kendi adına konuşmuyor. Benli, kendi suyu alıp çok rahat tahsilatını yapabilecek bir belediyeye sahiptir. İnsanlar Ahmet Benli’yi çok yanlış anlıyor. Başka belediyeler ve kırsal belediyeler için bu sesi yükseltiyor. Kırsalda durum bambaşka. İyi dediğimiz yatırım yapabilen belediyeler bile % 60 tahsilattan bahsediyor. En iyilerden bahsediyorum. % 60 demek sattığınız her 10 ton suyun 6 tonunun parasını alıp 4 tonun parasını alamıyorsunuz demektir. Bu durumda 2,30 TL çarp 4 ton boşa ödeyeceksiniz demektir. Kırsal belediyeleri çok zorlayacak. Birincil ilişkiler çok yüksek seviyede. Ya herkes elektronik sayaca geçmek zorunda tahsilatla ilgili yüzleşme ortadan kalksın diye, bu da ideolojik boyutları ile ortaya konuluyor. Suya erişim hakkı bir ideolojik duruştur, bir de yatırımla ilgilidir. Biz % 85 tahsilatlarda bir belediyeyiz. Eskiden daha kötü şartlarımız vardı. Kayıp kaçak oranları, tahsilattaki sıkıntılar herkesi zorlayacak. O yüzden 0,25 TL’ye alınan su 2,30 TL seviyesine satılıyor. O yüzden 2,30 TL’den alınacak su 5-6 TL seviyesinden satılacağı söyleniyor. Kırsaldaki dert bu parayı vatandaşın ödeyemeyecek oluşudur. Lefkoşalı anlamında da gelir dengesi bakımından çok farklı sosyal gruplarımız var ama Lefkoşalının suya olan ihtiyacı fiyatından daha fazla… Lefkoşalı en az 2000-2500 abone suyun kalitesizliğinden dolayı belediyeden su almıyor. Lefkoşalı buna tahammülsüz durumda. Lefkoşalının ihtiyacı bambaşka.

Soru: Belediye Meclisinden çıkan kararın ardından Lefkoşalıdan ne mesaj aldınız? Sokağın nabzı nedir? Bir referandum yapılmalı mı sizce?

Harmancı: Referandumu bu dönemin meselesi olarak görmüyorum. Referandum 1 yıl sonra özel sektör dayatması gelirse tablolarımızla birlikte sormalıyız. Ama bugün topluma fiyatı 2 bakan tarafından belirlenmiş, temin edilen su 2,30 TL, bu suyu ister misiniz mi diyeceğim. Herkes suyu istiyor. Bununla ilgili bir tartışma süreci yok. Satış fiyatını mı soracağım. Bu saçma bir döngüye gider. O yüzden referandum bugünün meselesi değil. Toplumun nabzını çoktan aldık, bu su isteniyor. Bunun koşullarını biz yaratacağız. Bu bir değerlendirmeydi, ilk değerlendirme belediye meclisinin olumsuzdur, hiç kimse bunun temelinden bu meselenin gündeme gelemeyeceğini düşünemez. Böyle bir durum yok. Şartlar değişecek, tuzlu suyla fiyatlar pahalılaşır, ama bu mesele yine gündeme gelecek.

Soru: Siz de meclis üyeleri de karardan dolayı Lefkoşalıyı susuzluğa mahkum ettiniz denilerek eleştiriliyorsunuz.

Harmancı: Onaramayanlar Lefkoşa’yı susuzluğa mahkum edenlerdir. Hiç kimsenin sesi çıkmazsa bizim toplumun farklı kesimlerinin hassasiyetlerini ve toplumun bir sonraki dönemde yaşayacağı hassasiyetleri değerlendirme fırsatını en azından tartışan belediye meclis üyelerinin veya bizlerin bu ağır eleştiriye maruz kalması hiçbirimizin hakkı değildir. Hiçbirimiz Lefkoşalıyı susuz bırakmak aklından dahi geçmedi. Ama bu olayı kurgulayanları hiç eleştirmeden bu hale getirenleri sorgulamdan, bir tek belediye meclis üyeleri ve bizleri bu pozisyona sokmalarına da haksızlık olarak bakıyorum. 3 gün su verecektiniz, bu vanayı onarın ve açın. Eğer verecekseniz. Vananın onarılıp onarılmadığı cevabını bile alamadık. Bunun cevabı nedir. Belediye meclisi fiyatla ilgili yaptığı tartışma vatan hainliği ile eş değer bir noktaya gelebiliyor. O zaman bu sistemin güvenirliliği bu kadar mıdır yani. 15 gündür bu vana onarılamayacak durumda mıdır? Tablo buysa biz nereden su alacağız. Bu olmadığını biliyorum. O yüzden herkesin dürüstçe açıklama yapması lazım.

Soru: Hükümet bir kaos ortamı yaratmaya mı çalışıyor size göre?

Harmancı: Susuzluk tehdidi altında girdiğimiz bir yaz var. İnsanların su olsa bile suyu hissetmediği bir dönem var. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan çok sayıda insan var. Her şey hazır. Bu sürüp gidiyor.

Soru: Özel şirketin devralacağı dönemde tavrınız ne olacak?

Harmancı: 7 TL’nin altında bir şirketin teklif atamayacağını düşünüyorum. Bize bu fiyat 2,30TL’den gelmeyecek o zaman. Herkesin anlamadığı bu. Bir ihaleye çıkılacak, ihaleye teklif atan firma belediyelere suyu satan kuruluş haline gelecek. Dışarıda kalacak belediyeye suyu satan o özel kuruluş olacak. Suyu herhangi bir fiyattan alabilir o özel şirket ama bize satış fiyatı bellidir. Eksi yatırım maliyeti, Lefkoşa dışarıda kalacaksa, buraya yapacağı yatırım maliyeti haricinde bunu da yıllara bölerek metreküp hesaplanacak, diyelim ki 7 liraya satacak tahminim 5,5 TL’ye alacağız suyu. O yüzden o başka bir dönemde daha büyük bir sorunsaldır. Bugün gereksiz bir tartışma ile o günün mücadele şansını kaybetmekten ciddi şekilde korkuyorum.

Soru: Yapacağınız temasların ardından belediye meclisini yeniden toplayacak mısınız?

Harmancı: Yeniden tartışılmayla ilgili bir zemin görürsem, tabii ki… Ama biraz itidale, iç mekanizmalarda bunu değerlendirmeye ihtiyaç var. Kamuoyundan biraz çıkmaya ihtiyacımız var. Orada herkes türbine oynuyor. O sahada biraz daha tartışmak gerekiyor.