Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yönetim Kurulu üyesi Suphi Hüdaoğlu, Kuzey Kıbrıs'ta sağlık alanında bir sistem olmadığını savundu. 

Hüdaoğlu, katıldığı bir televizyon programında, ülke gündemi ve sağlık alanındaki sıkıntılara değindi.

Hüdaoğlu, sağlık alanında yaşanan sıkıntıların ana nedeninin sistemsizlik olduğunu iddia ederek, “Sağlık alanında adeta bolluk içinde kıtlık yaşamaktayız. Çok iyi yetişmiş doktorlarımız, hemşirelerimiz, teknik uzmanlarımız ile kültürlü bir toplumumuz var, ancak bunları bir araya getirecek sistemler yıllardır maalesef kurulamadı” dedi.

Hükümete eleştirilerde bulunan Hüdaoğlu, sağlık alanında sağlıklı ve düzgün işleyen bir sistem kurulması için önceliklerin ve düşüncelerin değişmesi gerektiğini ifade etti.

Hüdaoğlu, düşüncelerin değişimiyle birlikte sağlıkta düzgün bir sistem kurulması için var olan bütçenin en az yüzde 10'unun sağlığa ayrılması gerektiğini belirtti.  

Kuzey Kıbrıs'ta sağlıkla ilgili bazı başarı öyküleri olmakla birlikte, genel anlamda sağlıklı çalışan bir sistem kurulamadığı görüşünü dile getiren Hüdaoğlu, özellikle Thalasemia konusunda Akdeniz ülkelerine örnek olan bir başarı hikayesi olduğunu anımsattı; sıtmanın kökünün kazınmasında da benzer başarı öyküsü olduğunu söyledi.

TDP olarak, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği organizasyonu ile geçen hafta Girne'de düzenlenen Avrupa Maaşlı Hekimler Federasyonu toplantısına katıldıklarını anlatan Hüdaoğlu, Avrupa Sağlık Sistemleri'nin konuşulduğu toplantıda, Avrupa'daki  sağlık sistemleri ile ilgili bilgiler verildiğini aktardı.

Hüdaoğlu, oradaki temsilcilerin kendi sağlık sistemleri ile övünürken, Kuzey Kıbrıs'ta sağlıktaki sistemsizliğin konuşulmasının üzüntü verici olduğunu söyledi.

“İŞİN İÇİNE PARA GİRMEMELİ”

Birçok Avrupa ülkesinde bütçeden sağlığa ciddi oranda pay ayrılırken, Kuzey Kıbrıs'ta bu oranın çok düşük olduğunu belirten Hüdaoğlu, sağlıktaki sorunların aşılması ve gerçek anlamda reform yapılabilmesi için öncelikle sağlığa ayrılan bütçenin iki katına çıkarılması gerektiğini belirtti.

Son zamanlarda yaşanan ve basına da yansıyan taşıyıcı annelik, organ nakli ve kürtajla ilgili sıkıntıların da sistemsizlikten kaynaklandığını savunan Hüdaoğlu, taşıyıcı annelik konusunda yasal düzenleme olmakla birlikte tüzük olmadığını, dolayısı ile denetim de olmadığını kaydetti.

Hüdaoğlu, “Taşıyıcı annelik ve organ bağışları ancak gönüllülük ile olabilir, işin içine para girmemelidir” diye konuştu.

“Hükümet, kayıt dışı ekonomi ile etkin mücadele başlatmalı, gereksiz harcamalardan kaçınmalı, belirli kesimlere sağlanan vergi affı ayrıcalığına son vermelidir. Buralardan elde edilecek gelirle, var olan bütçe doğru kullanılarak, sistem iyileştirilmelidir” şeklinde devam eden Hüdaoğlu, tüm bunların gerçekleşmesi için öncelikli olarak zihinlerin değişmesi gerektiğini vurguladı.

Hüdaoğlu, "Sağlık başta olmak üzere tüm alanlarda gerçek anlamda değişim  küçük palyatif önlemlerle değil, ancak radikal, köklü değişimlerle mümkündür.  Bunun için de önce zihinlerde devrim gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

"TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN OLUMLU"

Bir soru üzerine Lefkoşa Türk Belediyesi'nin, 2007 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılan kıymet ve tartı tüzüğü çerçevesinde sigaradan ücret alma konusuna da değinen Hüdaoğlu, bu uygulamanın toplum sağlığı açısından doğru olacağını söyledi.

Avrupa'nın birçok ülkesinde sağlık sisteminin yerel yönetimler tarafından yönetildiğini, LTB Başkanı Harmancı'nın da sağlık açısından önemli bir düşüncesi olduğunu belirten Hüdaoğlu, Belediyeler Birliği'nin de bu konuya destek olması gerektiğini kaydetti.