Deniz Abidin

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Sekreteri Güven Bengihan, Şartlı Tahliye Kurulu'nun ayda iki kez toplandığını belirterek, müracaat edenlerin dosyalarının incelendiğini söyledi. Şartlı Tahliye Kurulu'ndakilerin oy hakkı olduğunu ifade eden Bengihan, kurul başkanının müsteşar olduğunu kaydetti. Bengihan, savcılıktan ve polisten gelen kişilerin de kurulda ağırlıkları olduğunu belirterek, cezaevi müdürünün ve sosyal hizmetler dairesi müdürü yanında Barış Ruh ve Sinir Hastanesi'nden bir kişinin yer aldığını söyledi. Şartlı Tahliye Kurulunun başvuran mahkumun suç türüne göre de değerlendirme yapıldığını ifade ederek, bunun ne derece doğru olduğunun tartışıldığını belirtti. Bengihan, mahkûmun cezaevindeki durumunun topluma kazandırılmaya yönelik ıslah olup olmadığına bakılması gerektiğini dile getirdi. Bengihan, Şartlı Tahliye Kurulu'nun yeterli olmadığını anlatarak, tüzüğün tekrardan değerlendirilerek güncellenmesi gerektiğini vurguladı.

"Şartlı Tahliyede adil davranılmıyor"

"Şartlı Tahliye Tüzüğü siyasetten arındırılmalıdır” diyen Bengihan şunları söyledi:

 “ İçişleri Bakanı Müsteşarı o gün iktidarda hangi parti ise ondandır. Bakıldığı zaman iktidarda kim ise ve ona yakın olanlara yani adamına göre uygulama yapılabilir. Hepsi öyledir demiyorum ama Şartlı Tahliye Kurulu'nda da partizanlık dönüyor. Çünkü esas ağırlık Şartlı Tahliye Kurulu Başkanındadır. Cezaevi Müdürü siyasi, Şartlı Tahliye Kurulu Başkanı siyasete bağlıdır. Sadece Savcılık ve Polis bağımsızdır. Diğerlerinin hepsi siyasi atamadır. Hükümetin politikasına yakın olanlar ön planda tutuluyor. Bence adil davranılmıyor"

Bengihan, dünyanın her yerinde yapılan araştırmalarda Şartlı Tahliye Kurullarının cezaevindeki mahkumların cezaevinde geçirdikleri sürede ıslah edilip edilmediklerine dosyalarına bakılarak karar verildiğini kaydetti.

"Bina insancıl bir durum sergilemiyor"

Bengihan, "Şu anki Cezaevinin mahkumları rehabilite edecek pozisyonu yoktur" diyerek, mahkumların  topluma kazandırılması için atölyelerin teknik yönden yeterli olmadığını belirtti. Bengihan, Merkezi Cezaevinin bina bakımından da insancıl bir durum sergilemediğini ifade ederek, sadece Şartlı Tahliye Kurulu'nun dikkate alınmasının doğru olmadığını söyledi.

"Mahkumları rehabilite edecek ortam yok"

Bengihan, "Bütünlüklü bakılmalıdır. Şartlı Tahliye Kurulu'ndan murat edilen cezaevinde islah edilen ve işlemiş olduğu suçtan dolayı yaptığının yanlış olduğunun bilincine varan mahkumların bunu tavırlarıyla ortaya koyması gerekir. Raporlar göz önünde bulundurulmalıdır. Cezaevindeki bir mahkumun ne şekilde tavır sergilediğini ne müsteşar ne de sinir ve ruhtaki görevli bilir. Bunun yanında şu sorulmalıdır. Cezaevindeki mahkumu rehabilite edecek ortam sunuldu mu? Atölyeler, uzman kadrolar var mı? Bizde cezaevi güncelliğini çoktan yitirmiştir. İnsanları orada sadece kapalı bir ortamda tutuluyor. Örneğin, tuvalet kültürü bile yeterli değil. Siz her şeyden önce temizlik kültürünü bu insanlara istedikleri şekilde veremiyorsunuz. Cezaevinin doğru dürüst suyu yok. Olaya tek taraflı bakmamak lazım. Tüm bunlar bütünlüklüdür"

"Türkiye'den bir heyet ile  toplantı yapıldı"

Bengihan, biz en başından beri yeni bir merkezi cezaevi talep ederken insanların çağdaş bir ortamda, alt yapısı iyi, mahkûmların tekrar topluma kazandırılmasının sağlanacağı bir cezaevi istediklerini ilettiklerini belirtti. Gardiyanların da verimli bir ortamda çalışmalarının sağlanacağı bir cezaevi talep edildiğini söyleyen Bengihan, "bu konuda bizi 5 yıldır oyalıyorlar" diye konuştu. Bengihan, "Bize ilk söylenen, Adalet Bakanlığına gidileceği oldu. Türkiye’deki cezaevleri model alınacak denildi. 3 yıl önce bunun projesi tamamlanmıştı. Ancak sonrasında birçok Bakan geldi geçti, hepsi de olacak sözü verdi. Son 31 Ağustos'da yani geçtiğimiz gün Türkiye'den bir heyetin geldiği ve Bakanlık ile bir toplantı yapıldığı bilgisini aldık. Ancak henüz yeni cezaevi konusunda elimizde somut bir bilgi yok "dedi.