Türkiye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "KOBİ’ler ekonomilerin temel direkleridir, dinamosudur. Ülke ekonomileri arasındaki farkın temel belirleyicisi KOBİ’lerdir" dedi, KOBİ'ler geliştikçe KKTC'nin de refahının yükseleceğine vurgu yaptı.

Işık, bu çerçevede girişimciliğe büyük önem verdiklerini ve desteklediklerini belirterek, girişimcilerin yetiştirilmesini istedi, Türkiye olarak KOBİ politikaları ve destek modelleriyle ilgili sahip oldukları bilgi ve tecrübeyi Kuzey Kıbrıs ile de paylaşmaktan büyük mutluluk duyacaklarını söyledi.

Işık, KKTC'ye uygulanan ambargoların kaldırılması için mücadele ederken Kıbrıs Türk sanayicisi ve üreticisinin de rekabet gücünü artırmak için yapılacak çalışmalara destek vereceklerini vurguladı, tarım, turizm ve hizmet alanındaki önemin yanında sanayi gücü ve üretimin önemine işaret etti.

Ülkeye gelecek su ile yapılacak üretimin refahı yükselteceğine işaret eden Işık, tarımsal sanayiye de ayrı önem verilmesi, ayrıca tarım, hizmet ve sanayiye yönelik yazılım hazırlanması çağrısında bulundu.

Türkiye Sanayi Bakanı Fikri Işık I. KKTC KOBİ Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti olarak KKTC'ye her türlü desteği vermeye devam edeceklerini vurguladı.

Türkiye'de girişimcilere yönelik verilen hibeler ve destek kredileri hakkında bilgi veren Işık, girişimcilere verilen öneme dikkat çekti, KKTC'ye de desteğin süreceğini anlattı.

Işık, bugün, KKTC’ye özgü bir KOBİ Stratejisi geliştirmek amacıyla "rekabet ve kalkınma stratejileri" ana temasıyla bu zirvenin gerçekleştirildiğini belirterek, zirvenin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve buradaki KOBİ’ler için hayırlı olmasını, başarılı geçmesini diledi.

Işık, bugün aynı zamanda, KOSGEB ile KOBİGEM arasında bir işbirliği protokolü imzalayacaklarını da belirterek, şöyle devam etti:

“Bir yanda Türkiye var, 1990’da kurulan ve bugün alanında dünyanın en başarılı kurumlarından biri haline gelen KOSGEB var. Diğer yanda ise KKTC var, 2010’da faaliyete geçen ve bu kısa sürede çok değerli çalışmalara imza atan KOBİGEM var.

Bu iki kurum arasında imzalanacak olan bu protokolün hem bu kurumların gücüne güç katacağını hem de Kuzey Kıbrıs’taki KOBİ’lerimize çok olumlu etkileri olacağına inanıyorum.”

Işık, KOBİ’lerin ekonomilerin temel direkleri ve dinamosu olduğuna işaret ederek, ülke ekonomileri arasındaki farkın temel belirleyicisinin KOBİ’ler olduğunu kaydetti.

KOBİ’lerin özelikle değişikliklere adapte olma yetenekleri, hızlı karar alma becerileri, esnek yapıları ve refahı tabana yaymaları nedeniyle ekonomiler için büyük önem taşıdığını belirten Işık, şunları dile getirdi:

“Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’undan fazlasını oluşturan KOBİ’ler, 2014 yılında ihracatımızın %56,4’ünü, istihdamın ise %75,8’ini gerçekleştirdi.

KOBİ’ler, Türkiye’nin son dönemde yakaladığı başarıların en önde gelen mimarları arasında yer alıyor.

Mesela, 2006 yılında ihracatçı KOBİ sayımız 41 bin civarındayken, 2014 yılında ihracat yapan KOBİ sayımız 56 bini geçmiştir.

Daha fazla KOBİ’nin ihracat yeteneği kazanması, bu dönemde ihracatımızın artmasında ve ekonominin büyümesinde son derece belirleyici bir rol oynadı.

Ekonomik ve sosyal hedeflerimize ulaşabilmemiz için reel sektör kaynaklı büyüme trendimizi korumak ve geliştirmek istiyoruz.

Reel sektör demek ise KOBİ’ler demektir. Sadece Türkiye’nin değil KKTC’nin veya herhangi bir ülkenin hangi seviyeye çıkacağını KOBİ’lerin performansı belirler.

Bu performansı ölçebileceğimiz iki kriter olduğunu düşünüyoruz.

Birincisi, daha fazla yerde, daha fazla sayıda KOBİ’nin faaliyete başlamasıdır, yani KOBİ’lerin nicelik olarak büyümesidir.

İkincisi ise mevcut KOBİ’lerin kurumsallaşma, markalaşma, yenilikçilik, tasarım ve ihracat gibi alanlarda daha rekabetçi bir kimlik kazanmalarıdır, yani KOBİ’lerin nitelik olarak gelişmesidir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomisini güçlendirmemizde de KOBİ’ler çok kilit bir rol oynayacaktır.”

Türkiye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, adada kalıcı ve adil bir barış için diplomatik faaliyetleri sürdüreceklerini, bunun yanında Kuzey Kıbrıs üzerindeki bu haksız ambargonun bir an önce kaldırılması için de bütün kanalları zorlamaya devam edeceklerini vurguladı.

Işık, ancak bunları yaparken Kuzey Kıbrıs iş dünyasını da rekabetçi, yenilikçi bir ekonomik düzene şimdiden en iyi şekilde hazırlamak gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye'deki durumla ilgili şöyle devam etti:

“Ekonomideki ağırlığı yüzde 9 olan sanayi sektörünün payını artırmak ve ihracatı büyütmek için şimdiden planlar oluşturmak icap ediyor.

Kuzey Kıbrıs devletinin bu konuda yürüttüğü ve yürüteceği her türlü çabaya biz de destek olacağız. Bu ülkenin ekonomisini birlikte büyüteceğiz.

Bu nedenle, bugün burada bir KOBİ Stratejisi’ni müzakere ediyor olmamızın son derece değerli olduğunu düşünüyorum.

Kuzey Kıbrıs’ta girişimcilik kültürünün yaygınlaşması, KOBİ’lerin kurumsallaşma, markalaşma, teknoloji gibi alanlarda becerilerini artırması bu ülkenin geleceği açısından büyük bir önem taşıyor.

Biz Türkiye’de KOBİ politikaları ve destek modelleri açısından çok başarılı bir geçmişe sahibiz.

1990’da imalatçı KOBİ’leri desteklemek amacıyla KOSGEB kuruldu. 2009’da KOSGEB’in hizmet ve ticaret sektöründeki KOBİ’leri de desteklemesinin önünü açtık. 2010’da ise proje odaklı yeni destekleme modellerimizi devreye aldık. Şu anda KOSGEB 81 ilimizin tamamında yapılanmış durumdadır. KOSGEB veritabanına kayıtlı işletme sayısı 822 bindir.

Bir başka deyişle, doğudan batıya, kuzeyden güneye, kentlerden ilçe, kasaba ve köylere kadar ülkemizdeki her dört işletmeden birine ulaşmış durumdayız.

2003 yılından 2015 sonuna kadar KOBİ’lere aktardığımız toplam kaynak yaklaşık 3 milyar TL’dir.

Bugün Türkiye’nin hemen her şehrinde, KOSGEB desteğiyle kurulmuş, büyümüş, Ar-Ge ve ihracat yapmaya başlamış KOBİ’lerle karşılaşıyoruz ve mutlu oluyoruz.

KOSGEB aracılığıyla; Ar-Ge ve Endüstriyel Uygulama, Girişimcilik, İşbirliği-Güçbirliği, nitelikli istihdam, fuar gezileri, standardizasyon ve fikri mülkiyet hakları gibi konularla ilgili destekler veriyoruz.

Ayrıca KOBİ’lerimizin ihtiyaçlarına göre kurumsallaşma, markalaşma gibi alanlara yönelik çağrı odaklı programlar da yürütüyoruz. Ayrıca KOBİ Stratejimizin de sorumlu kuruluşu KOSGEB’tir.”

Işık, Türkiye olarak KOBİ politikaları ve destek modelleriyle ilgili sahip oldukları bu bilgi ve tecrübeyi Kuzey Kıbrıs ile de paylaşmaktan büyük mutluluk duyacaklarını ifade ederek, bugün imzalanan işbirliği protokolüyle de hem KOSGEB’in hem de KOBİGEM’in kurumsal kapasitelerini artıracaklarına inanç belirtti.

İki kurumun ve ilgili tüm paydaşların katılımıyla, çok doğru, etkin, başarılı bir KOBİ Stratejisi oluşturacaklarına da inandığını belirten Işık, şöyle devam etti:

“Ancak strateji belgelerinin hazırlık aşamalarından çok daha zor ve önemli bir süreç vardır: O da uygulama sürecidir.

İnşallah ortaya çıkacak olan belgenin izleme ve değerlendirme sürecinde de aynı işbirliğini göstermeye devam edeceğiz.

Bakanlık olarak, diğer alanlarda da Kuzey Kıbrıs ile her türlü işbirliğine açık olduğumuzu ifade etmek isterim.

TSE’nin 1999 yılından beri burada bir temsilciliğinin olmasını çok önemsiyoruz.

Bakanlığımız, strateji belgelerinin hazırlık ve uygulama süreçlerinde, Ar-Ge desteklerinde, Organize Sanayi Bölgeleri ve Sanayi Siteleri konusunda, piyasa gözetimi ve metroloji gibi alanlarda önemli bir tecrübeye sahiptir.

Bu tecrübemizle, Kuzey Kıbrıs ekonomisine katkı verecek her projenin içinde yer almak isteriz. Yine TÜBİTAK’ın Ar-Ge ve teknoloji konusundaki birikimini KKTC ile paylaşmak isteriz. Açık ve net ifade etmek istiyorum: Kuzey Kıbrıs, Türkiye için herhangi bir ülke değildir. Kuzey Kıbrıs, bizim canımızdan bir parçadır.

Biz Kuzey Kıbrıs adına olumlu her gelişmenin Türkiye için de olumlu olduğunu çok iyi biliyoruz.

Dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, Kuzey Kıbrıs için çalışmaya, buradaki kardeşlerimiz için de proje ve eser üretmeye devam edeceğiz.”

Bakan Işık, KKTC’ye içme suyu temini için “Asrın Projesi”ni hayata geçirmekten duydukları gururu da dile getirerek, “Asrın Projesi ile 107 kilometre uzunluğundaki isale hattı ile Kuzey Kıbrıs’a yılda 75 milyon metreküp su iletiyoruz. Bu projeyi, sadece ekonomik açıdan değil adada kalıcı bir barışın sağlanması için de çok önemsiyoruz” dedi.

Işık, bütün çatışmalarının temelinde kaynakların paylaşılması meselesi yattığını, Türkiye'nin de su gibi en değerli kaynağı, sadece Türk tarafıyla değil tüm ada halkıyla paylaşmaya hazır olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Kıbrıs’ta müzakerelerin başarıyla tamamlanması ve barışın tesis edilmesi, inanıyorum ki Doğu Akdeniz’in tamamına olumlu yansıyacaktır.

Türkiye ile AB ilişkilerinde yaşanan olumlu gelişmelerin de müzakereler için ciddi bir fırsat oluşturduğuna inanıyorum.”

Bakan Işık, konuşmasının sonunda zirvenin ve işbirliği protokolünün hayırlı olmasını diledi.

1456917309.jpg

KANBAY

Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay da, zirvenin yararlı olacağına inanç belirterek, Ekonomi Bakanı Sunat Atun'un konulmasındaki vaadlerini kalın harflerle not ettiğini ve onları dikkatle izleyip, gerçekleşmesini sağlayacaklarını söyledi.

Kanbay, KOBİ'lerin ekonomimin küçük değil, tam tersine gelişmiş ülkelerde GSMH'ye önemli bir katkısı olduğuna, ayrıca KOBİ'lerin sosyal politikalara da çok büyük yararları olduğunu ifade ederek, “Onları böyle zihinlerinde küçültenler varsa hemen o fikri değiştirsinler, KOBİ kalkınmanın çok temel bir yapısıdır" dedi.

Zirve ve çalıştayda da bu konuların inceleneceğine inanç belirten Kanbay, KKTC devleti ve halkının refahı için olumlu fikirler ve stratejiler üretileceğine inanç belirtti başarılı geçmesini temenni etti.