Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Türkiye’den adaya getirilen su ile ilgili geçtiğimiz 4 yıllık süreçte, ülkeyi yönetenlerin ve parlamentoda bulunan partilerin tam bir aymazlık ve umursamazlık içerisinde yaşananları seyrettiklerini savundu.

İzcan, “İrsen Küçük hükümeti, Türkiye ile 2012 yılında imzaladığı protokol ile suyun yönetimini ve tüm yetkileri, Türkiye Devlet Su İşleri Dairesi’ne devretti. Kıbrıs Türk toplumunun hak ve çıkarlarını hiçe sayan bu protokol, parlamentoda yapılan oylama ile oy çokluğuyla geçti. Parlamentoda bulunan milletvekillerinin çoğunluğu protokole onay vermiş, geri kalanlar ise şiddetli tepki göstermek yerine suskun kalarak konuyu gündemden düşürmüşler ve halktan gizlemişlerdir” dedi.

BKP’den yapılan açıklamaya göre, projenin tamamlanmak üzere olduğu ve açılışının yapılacağı şu günlerde, AKP hükümetinin çok daha ağır koşullar içeren dayatmaları ile karşı karşıya kalındığını savunan İzcan, “AKP’nin imzalanması için şart koştuğu yeni protokole göre suyun yönetiminin, tüm yetkilerin, Geçitköy barajının, arıtma tesisinin ve boru hatlarının üzerinden geçtiği 100’lerce kilometrelik toprağın mülkiyetinin Türkiye Devlet Su İşleri Dairesi’ne devredilmesi yanı sıra, yer altı su kaynaklarımızın tümünün sevk ve idaresi, mevcut su kuyularının tamamının kapatılıp mühürlenmesi ve yağmur sularının toplanıp yeniden kullanılmasının hak ve yetkisi de talep edilmektedir” dedi.

"SU FİYATLARINI HALKTAN GİZLEMEYİN"

İzcan, halktan gizlenmesine rağmen, projenin 1 Milyar 600 Milyon TL’lik maliyetinin de satış fiyatlarının içine yerleştirildiğini ve buna göre içme suyu olarak satılacak suyun tonunun 5 TL, şuan 0.50 kuruş olan sulama suyunun tonunun ise 3 TL olarak satılmasının planlandığını ileri sürdü.

BU PROTOKOLE İMZA ATMAK İNTİHAR ETMEKLE EŞ ANLAMLIDIR.

“BKP olarak, CTP-UBP hükümetini uyarıyoruz. Bu çerçevede bir protokole imza atmak intihar etmekle eş anlamlıdır. Önerilen protokol, Kıbrıs Türk toplumunun temel haklarını ihlal ettiği gibi Anayasa’ya da aykırıdır” diyen İzzet İzcan, hiçbir devletin, başka bir ülkeden su satın alacak diye ülkesinin mülkiyet ve yönetme hakkını başka bir ülkeye terk edemeyeceğini, bunun dünyada benzerinin olmadığını vurguladı.

Kurak bir iklime sahip olan Kıbrıs’ta suyun çok önemli olduğunu ve doğru yönetilmesi durumunda ülke ekonomisine, hayvancılık ve çiftçiliğe katkısının çok büyük olacağını kaydeden İzcan, ancak protokol çerçevesinde öngörülen fiyatlandırmanın su ile çalışan tüm sektörleri iflasa sürükleyeceğini savundu.

“AKP’NİN DAYATTIĞI PROTOKOL ANAYASAYA AYKIRI”

“BKP, CTP-UBP hükümetini, Kıbrıs Türk toplumunun hak ve çıkarlarını hiçe sayan ve Anayasaya aykırı bir şekilde hazırlanan su ile ilgili protokole imza koymamaya çağırmaktadır” diyen İzcan, BKP’nin suyun mülkiyeti, inşa edilen tüm tesislerin ve yönetimin Kıbrıs Türk toplumunda olması için her türlü hukuki ve demokratik mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğini vurguladı.