Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri, darbe girişimi sonrası süreçte yaşananları eleştirerek bir milyon kişinin mağdur edildiğini savundu. 

Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Meclis’i bombalayanları savunmadık, yargılayın. 240 şehidimiz var, öldürenleri yargılayın. Ama kardeşim sen öğrencilerden ne istiyorsun? Gücün öğrencilere mi yetiyor senin? Er erbaş astsubaylara mı gücün yetiyor? Gazeteciler… Ne yaptı bu gazeteciler? Uçağa binip bir yeri mi bombaladı? Üniversite hocaları ne yaptı? Birilerini mi bombaladı bunlar? Sorgusuz sualsiz atıyorlar. 12 eylül askeri darbesinden daha ağır koşulları yaşıyoruz. Böyle ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. 1 milyonu aşkın mağdur yarattılar. Ya darbeciler orada duruyor kardeşim. Darbecilerle düne kadar işbirliği yapan sensin zaten. Fakir fukaradan ne istiyorsun sen?"

'Türkiye bilinçli olarak darbe sürecinin içine sokuldu'

"Türkiye bilinçli olarak darbe sürecinin içine sokulmuştur. Diyecekler ki 'Örneğin var mı?' Var tabii, kapı gibi örneğimiz var. Mehmet Dişli, general. Kıta görevi yapmayanı karargaha getiriyorsunuz. Sonra terfi ediyor. Terfi edince tekrar kıtaya gitmesi lazmı, yine kıtaya göndermiyorsunuz. Hükümet diyor ki bu adam Mehmet Dişli bu karargahta kalacak. Sonra ne oluyor? Bu kişi darbeyi yönetiyor. Peki Mehmet Dişli’yi genelkurmay karargahında tutan siyasi irade kim? O siyasi irade Türkiye’yi yönetenlerdir. Şimdi sen kalkacaksın Mehmet Dişli’ye hesap sormayacaksın, oradaki teğmene hesap sormayacaksın. Mehmet Dişli’ye ve onu orada tutanlara soracaksın.

Bu kararları alan siyasi irade kim? Asıl darbeciler onlar. Türkiye’yi darbe ortamına hazırlayanlar onlar. Onlardan asıl hesap sorulması lazım. Darbenin siyasi ayağı bunlardır. Kalkıyorsunuz akademisyenleri suçluyorsunuz, öğretmenlerin görevine son veriyorsunuz. Askeri öğrenci mi darbe yaptı, er mi darbe yaptı? Mehmet Dişli’yi genelkurmay karargahında neden tuttunuz siz? Generallere hak ettiği terfiyi niye vermediniz siz? Bunun hesabını soracağız. Havuz medyası yazar mı? Yazamazlar. Çünkü onlar da başka yerden besleniyorlar."

Cumhuriyet'e operasyon

"Savcı bunlar hakkında yakalama kararı verdi. Ne diye veriyor? Efendim Cumhuriyet Gazetesi FETÖ’cüymüş, PKK’lıymış. Ama bir haksızlık yapmış savcı, IŞİD’i unutmuşlar… Ben bu savcıya, o savcıya talimat veren siyasi iradeye seslenmek isterim. Bedel ödeyen gazetedir Cumhuriyet gazetesi. Cumhuriyet adını da Mustafa Kemal Atatürk vermiştir zaten. FETÖ ile PKK ile ilişkilendirmek şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir. Böyle bir şey olabilir mi? Ben sormak isterim."

"FETÖ'cüleri Cumhuriyet mi yerleştirdi?"

"FETÖ’cüleri devlete Cumhuriyet mi yerleştirdi? Hakimleri savcıları Cumhuriyet mi yerleştirdi? Ne istedilerse vermedik diyen Cumhuriyet miydi? Senin yüreğin yetiyorsa, ne istediler de vermedik diyen adama soracaksın sen devletin nesini peşkeş çektin bunlara diye..."

Zekeriya Öz’e kurşun geçirmez arabayı Cumhuriyet mi tahsis etti? Sayın savcı, arabayı tahsis eden adama soru sorma yüreğin var mı senin? 81 ilin 76’sına FETÖ’cü müdürleri Cumhuriyet mi atadı? Sen niye sormuyorsun savcı kardeşim. Bombalar yerleştirilirken şehirlere, bunlara dokunmayın diyen Cumhuriyet miydi? “Valilere talimat verip, güvenlik güçlerine dokunmayın” diyen kimdi? Sen bu soruyu sorabiliyor musun? Bu soruyu sorma hukuk namusun var mı? Sormuyorsan kardeşim çok büyük bir handikapın içindesin. Ve sen iktidarda olanların borazanlığını yapıyorsun. Elinde onların kamçısı seni kullanıyorlar. Bir savcı kendini kullandırtmaz."

Bahçeli'ye başkanlık tepkisi

"Sayın Devlet Bahçeli’ye de söylüyorum. Başkanlık sistemi Türkiye’yi bölme projesidir. Recep Tayyip Erdoğan televizyonda, 'Türkiye eyalet sisteminden korkmamalıdır' diyor. Hiçbir siyasi liderin tuzağa düşmemesi lazım. Bayrak, demokrasi, demokratik parlamenter sistem bizim ortak paydamızdır. Bir kişiye koltuk uğruna Türkiye’yi ateşe atacaksın. Buna izin vermeyiz."

"Başkanlık sistemini kim istiyor? Sadece o değil, Abdullah Öcalan da istiyor. Kendi kitabı yayınlandı. Ne zaman söylüyor bunu 2013’te söylüyor. Kime söylüyor, hükümet yetkililerine söylüyor. Başka, “Başbakan’a deyin ki, başkanlık sistemini hızlıca tartışabiliriz” diyor. Ne zaman söylüyor 2014’te. Bahçeli’ye söylüyorum. Bir daha hatırlatıyorum. Diyeceksiniz ki, bunlar şimdi PKK ile kavga ediyorlardı. 10 dakikada barışırlar. Sonra çıkıp diyecekler ki bizi kandırdılar."