Nadire Bahadi

Mağusa’da 2014 yılı Ağustos ayı içerisinde Maraş’ta evine gelerek kendisinden para isteyen 15 yaşındaki kızdan oral seks talep edip kızın düşkün durumundan yararlanarak cinsel tecavüz suçunu işleyen İmam Kazğan aleyhindeki karar dün açıklandı.

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 69 yaşındaki Kazğan aleyhinde getirilen “16 yaşından küçük çocuğa cinsel tecavüzde bulunma”, “16 yaşından küçük çocuğu alıkoyma”, “16 yaşından küçük çocuğa cinsel saldırıda bulunmak” davalarından suçlu bulunarak 10 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Sanık Kazğan aleyhindeki kararı okuyan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Melek Esendağlı, mahkemeye sunulan emare ve beyanlar ışığında 69 yaşındaki sanığın, evine giderek kendisinden para isteyen 15 yaşındaki kızın düşkün durumundan yararlanarak, menfaat sağlamak amacı ile bu suçu işlediğinin altını çizdi.

Başkan Esendağlı kararında evden kaçan ve sanıktan para isteyen 15 yaşındaki kızın olaydan 10 gün sonra Lefkoşa’da bulunmasının yaşadığı travmanın psikolojik soruna neden olduğunu gözler önüne serdiğini kaydederken, mahkeme, sanığın 16 yaşından küçük, evden kaçmış ve düşkün durumdaki kıza cinsel tecavüzde bulunmasını ağırlaştırılmış sebep olarak kabul etti.

“Cinsel suçlar toplum nezninde ciddi tepki ve öfkeye yol açar”

Sanık İmam Kazğan aleyhindeki kararı Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Melek Esendağlı okudu. Sanık Kazğan’ın itham edildiği davalardan kendi kabul beyanı, mahkemeye sunulan olgu ve kanıtlar ışığında suçlu bulunduğunu açıklayan Esendağlı, sanığın mahkum olduğu 16 yaşından küçük çocuğa cinsel tecavüzün ömür boyu hapislik cezası verilebilen çok ciddi bir suç olduğunu kaydetti. Cinsel tecavüzün vücut bütünlüğüne bir müdahale olduğu gibi ruhsal tahribat yaratmakta olduğunu söyleyen Esendağlı, cinsel suçların toplum nezdinde ciddi tepki ve öfke yarattığının da aşikar olduğunu söyleyerek bu tür suçların küçük çocuklara yönelmesinin infiali de daha da artırdığını ifade etti.

Esendağlı: “Kızın çaresizliğinden yararlandı”

Suça özgü olgulara bakıldığında sanığın küçük kızı ve ailesini yakından tanıdığını söyleyen Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Esendağlı, kızın 19 Ağustos 2014 tarihinde evden kaçarak sanığın yanına gittiğini ve paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek sanıktan para istediğini kaydetti. Sanığın 15 yaşındaki kızın bu düşkün, çaresiz durumundan faydalanarak oral seks talebinde bulunduğunu, genç kızın da sanığın talebini kabul ettiğini açıkladı. Başkan Esendağlı kararında, “sanığın fiili şiddet kullanmadan taleplerini gerçekleştirdiği görülse de, kızın 16 yaşından küçük olması nedeni ile yapılana rıza gösterme imkanının yasal olarak bulunmaması, sanığın fiili değilse de zor durumundan ve çaresizliğinden faydalanmak yolu ile genç kızı cinsel davranışa zorlaması söz konusudur” ifadelerine yer verdi.

“Hoş karşılanması mümkün değil”

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Melek Esendağlı sanık avukatının savunmasında genç kızın küçük yaştan beri evden kaçan ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve şu anda cezaevinde olduğunu söylediğini belirtirken bu gerçeklerin genç kıza karşı işlenen suçunun vahametini azaltmayacağı gibi bu durumun genç kızın korunmaya muhtaç, çaresiz ve istismara açık yapısını gözler önüne serdiğini açıkladı. Esendağlı, sanığın bu koşullardaki bir genç kıza karşı cinsel tecavüzde bulunmasını aleyhinde dikkate alındığının altını çizdi. Tecavüz mağdurlarının psikolojik travmalar etkisinde kaldıkları olgusunun genç kızın yaşadıkları nedeni ile aynen hayata geçtiğini söyleyen Esendağlı, bu hususunda sanık aleyhine değerlendirildiğini kaydetti. Sanığın benzeri sabıkası olmayışını eşinden ayrıldığı için bir dostunun evinin yardımcı odasına sığındığını ekonomik durumunu İmam Kazğan’ın lehine değerlendirdiklerini belirten Esendağlı, sanığın işlediği cinsel suçun ağır bir suç olduğunu ifade ederek hangi sebeple olursa olsun bu tür suçların hoş karşılanmasının mümkün olmadığını söyledi. Kamu menfaatinin korunması prensiplerini göz önünde bulundurarak bu tür suçları işlemeye meyilli kişileri önleyici etkin ve caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini söyleyen Esendağlı, ceza takdirinde sanığın kronik rahatsızlığını da göz önünde bulundurulduğunu belirtti.