KTTB’den yapılan yazılı açıklamada, havadan püskürtme yönetmiyle sineklere karşı yapılan ilaçlamanın,  bölgedeki sinek popülasyonunun sadece yüzde 20’sine etkili olduğu  belirtildi.

İlaçlamanın hedef alınan canlılar yanında diğer tüm canlılar üzerinde de tehlikeli olduğu kaydedilen açıklamada, “Kimyasal ilaçlar toksik ve öldürücüdürler ve yaygın kullanımları hemen hemen her türlü çevreye yayılmalarına yol açar. Havada, toprakta, yeraltı ve yüzey sularında, hatta sis, yağmur ve karda bu kimyasalların izlerine rastlandığını gösteren bir çok çalışma bulunmaktadır. Dolayısı ile tüm canlı varlıklar için tehdit oluşturmaktadırlar” denildi.

Toksik kimyasalların yeni doğan bebekler; vahşi, ev ve çiftlik hayvanlarında rahatsızlıklara yol açtığını gösteren çalışmaların bulunduğu kaydedildi.

CANLILAR ÜZERİNDEKİ ETKİLER

Kimyasal ilaçların özellikle astım ve alerjik yapıdaki bireyleri çok yüksek oranda olumsuz etkilediği; irritasyon, alerji gibi problemlerin de ortaya çıkmasında etken rol oynadığı; kanser, doğum defektleri, nörotoksisite, davranış bozuklukları ve nörofizyolojik bozukluklar, üreme ve doğum üzerinde istenilmeyen etkileri olduğu belirtildi.

ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Sineklerle mücadelede, kuru ot, molozların temizlenmesi, derelerin bilimsel olarak ıslahının  yapılması, çöplerin muntazam toplanması, konteynerlerin su püskürtülerek yıkanması, çöp konteynerlerinin kapaklarının sürekli kapalı tutulması gerektiği kaydedildi.

Sivrisinek mücadelesine larvasit dönemi olan kış aylarında başlanması gerektiği belirtilen açıklamada, mücadelede Avrupa Birliği’nin onayladığı biyolojik mücadele yöntemlerinin uygulanması, inşaat alanlarının ve binaların bodrum katlarında oluşan su birikintilerinin kurutulmasının sivrisinek popülasyonun önemli derece azalmasına katkı koyacağı ifade edildi.

Duvar yarıklarının tamir edilmesi, logar kapaklarının sızdırmaz yapılması, çöp konteynerlerinin kapasitesinden fazla doldurulmaması, çöp kapaklarının açık bırakılmaması, açıkta yiyecek bırakılmaması, evin etrafına sivrisinek ve sinek kaçıran çiçek ve bitkilerin yetiştirilmesinin de alınabilecek önlemler arasında olduğu kaydedildi.