Lefkoşa Türk Belediyesi ile Belediye Emekçileri Sendikası arasında imzalanan ve 1 Ocak 2015-31 Aralık 2016 tarihlerini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi’ne katkı koyan Belediye Meclis Üyeleri, yeni sözleşmenin LTB’de idare ile çalışan arasındaki barışın sürdürülebilirliği ve Lefkoşa halkının daha iyi bir hizmet alabilmesi açısından olumlu olduğunu savundu.

Duygu ALAN

Belediye Meclisi Üyeleri, LTB’nin geleceği ve Lefkoşa halkının refahı için sözleşmenin imzalanmasına onay verdiklerini açıkladı.

Bağzıbağlı: “Lefkoşa halkının artık huzursuzluğa tahammülü yok”

CTP’li Meclis Üyesi Ahmet Bağzıbağlı, Lefkoşa halkına daha fazla ve daha verimli belediye hizmeti verilebilmesi için yeni imzalanan Toplu İş Sözleşmesi ile LTB çalışanına ufak da olsa bazı haklar verildiğini belirtti.

“ Önemli olan Belediye Meclisi ve çalışanın el ele verip belediyenin bütçesini artıya taşımasıdır” diyen Bağzıbağlı, “Bu taşınan artı değerden çalışan emeğinin karşılığını alacak, Lefkoşa halkı da daha iyi hizmet alacak” dedi.
Yeni sözleşme ile belediye bütçesine ek bir maliyet getireceği yönündeki söylemleri de eleştiren Ahmet Bağzıbağlı şunları söyledi: “Yeni sözleşmenin belediye bütçesine ek 1 Milyon TL maliyet getireceğinden söz edenler acaba bizim elimizde, irademizde olmayarak devletin hayat pahalılığı olarak açıkladığı rakamların belediyenin bütçesine nasıl yansıdığının farkında mı?. En son açıklanan Hayat Pahalılığı rakamının belediye bütçesine yıllık yansıması 3 milyon 700 bin TL. Bu paranın yanında biz 1 Milyon TL’yi konuşuyoruz. Önemli olan bu değil, önemli olan gelir yaratmaktır. Ben sözleşmenin imzalanmasına evet derken Lefkoşa halkının ve çalışanın artık huzursuzluğa tahammülü olmadığını bilerek, huzur için evet dedim.”
 
Ekinci: “Aile yardımı konusunda hala rahatsızım”

TDP’li Meclis Üyesi Meryem Ekinci, Toplu İş Sözleşmesi konusunda 2014 yılı Kasım ayından beri LET ile BES arasında bir müzakere süreci olduğunu ve sendika ile LTB arasında birçok anlamda uzlaşmazlıklar olsa da varılan ortak noktada ortaya çıkan sonucun yeni imzalanan Toplu İş Sözleşmesi olduğunu söyledi.

Meryem Ekinci, “Sözleşmenin içeriğinde rahatsız olduğum konular vardı ancak zor bir süreç atlatıldı ve ben bu sonuca ulaşmanın zor olduğunu bildiğimden tekrar başa dönülsün istemedim. Ayrıca Toplu İş Sözleşmeleri haktır. Bir gerekliliktir. Bu nedenle evet dedim” diye konuştu.

Toplu İş Sözleşmesi’nde yer alan ve rahatsızlık duyduğu maddenin birinin aile yardımı konusu olduğunu söyleyen Meryem Ekinci şöyle konuştu: “Her şeyin kazanılmış hak olarak ifade edilmesi doğru değil. Sözleşmeler 2 yıllık yapılır ve 2 yılın sonun sonunda iş yeri sözleşmenin devamını sağlayacak mali yapıya sahip değilse var olan güç çerçevesinde bir düzenleme yapılır. LTB’de buna çok yaklaşılmadı. Hala bu konuda rahatsızım ancak sırf bunun için de sözleşmenin tümüne hayır demek istemedim. Gelecek yıllarda bazı kazanılmış hak diye sunulan noktalarda farklı tutumlar ortaya koyacağıma da eminim. “

Ahmet Raşit: “İş barışı ve Lefkoşa halkı için evet dedim”

CTP’li Meclis Üyesi Tolga Ahmet Raşit,  yeni imzalanan Toplu İş Sözleşmesi konusunda komitesinde bulunmadığını ancak gayet çetin pazarlıklar yapıldığını bildiğini aktardı.

Ahmet Raşit, gerek LTB’nin gerekse BES’in karşılıklı fedakarlıklar yaptıpğını ve ortak karar ile bir sözleşmenin yapıldığını söyledi.

Tolga Ahmet Raşit, gerek LTB idaresi ve personeli arasındaki iş barışını sağlamak dolayısıyla personelin verimi arttırmak için gerek sözleşmenin doğuracağı sonucun Lefkoşa halkına olumlu yansıyacağını düşündüğü için sözleşmeye evet oyu kullandığını açıkladı.

Ahmet Raşit, “Ben zaten uzlaşma ve barış yanlısı bir insanım. LTB’de aynı zamanda İhale Komisyonu başkanıyım ve göreve geldiğimde İhale Komisyonu’na karşı büyük bir güvensizlik vardı. Şimdi gerek bu konuda gerekse diğer birçok konuda LTB çok iyi yerlere geldi. Bu personel ile idare arasındaki uzlaşma çok önemli. Toplu İş Sözleşmesi’nde uzlaşma sağlanmasaydı belki eylemler gündeme gelecekti ve bu Lefkoşa halkına da LTB’ye de çok kötü yansıyacaktı” dedi

“Oluşacak ek maliyet maaş giderinin yanında devede kulak”

Tolga Ahmet Raşit, ayrıvca sözleşmenin belediyenin bütçesine 1 milyon TL değil yaklaşık 700 bin TL ek maliyet getireceğini belirterek “Bu da 0.65 oranında bir ek külfet demektir. Aylık 3.4 Milyon TL bir personel maaşı gideri var. Bunu da yıllığa vurduğumuzda 700 bin TL eder. Yani maaş giderinin yanında sözleşmenin getireceği ek külfet devede kulak kalır” diye konuştu.

“Aile yardımı şuan için çalışanın elinden alınamaz”

Aile yardımı ek ödeneklerinin ise şuanda yapılması gerektiğine inanç belirten Ahmet Raşit, “Bu hak şuan için çalışanın elinden alınamazdı ama belki ilerde bu yönde bir düzenleme yapılabilir” dedi.
LTB’de 10 yıldır sınıflandırılmalar yapılmadığına da dikkat çeken Ahmet Raşit, “Personel bu konuda çok mağdurdu, özet olarak her iki taraf için de çok iyi bir sözleşme oldu. Çok büyük bir ek külfet de yok. Sözleşme hem LTB’ye hem de halka çok iyi yansıyacak” diye konuştu.

Miralay: “Çok olumlu bir anlaşma oldu” 

CTP’li Meclis Üyesi Fatoş Miralay, LTB’de geçmiş yönetimden kalan bir takım problemler olduğunu ve bu problemlerin zamanında Lefkoşa’ya hiç hoş şekilde yansımadığını kaydetti.
LTB ile BES arasında yapılan bu yeni sözleşmede iki tarafın da olumlu yaklaşımları olduğunu söyleyen Miralaya, “Biz de çok pozitif çerçevede imzaladık. En önemlisi şimdi bu olumlu ortam Lefkoşa’ya da olumlu yansıyacak” dedi.

Fatoş Miralay, “Bu sözleşme ile işçi sınıfları konusunda adil bir düzenlemeye gidildi. Aile yardımı ödeneği konusunda ise aynı şekilde bununla birlikte 0.65 gibi yıllık orana vurulduğunda LTB bütçesine ek bir maliyet geldi. Fakat LTB’de personel maaşlarına baktığımızda bu ek maliyet çok düşük hatta komik bir rakamdır. Ayrıca söylenildiği gibi bu maliyet 1 Milyon TL değil, 700 bin TL civarındadır” diye konuştu.

“Lefkoşa haklının çıkarlarını düşünüyoruz”

Fatoş Miralay, LTB idaresi ve belediye meclisi üyelerinin her zaman için Lefkoşa halkının çıkarlarını gözeterek kararlarını verdiğini önümüzdeki yıl LTB’de daha da iyi gelişmeler olması için daha iyi kararlar alacaklarını söyledi.
Miralay, ayrıca yeni Toplu İş Sözleşmesi’nde ilk kez herhangi bir üniversite, konservatuar veya güzel sanatlar okulundan mezun olan, lisans diploması alan ve kültür sanat şubesinde görev yapan işçileri anlatan “sanatçı sınıfı” açıldığını bunun  da çok önemli olduğunu kaydetti.

Miralay, ayrıca kalifiye sınıfı geçişlerinde meslek yeterliliklerinin değerlendirilmesi ile ilgili olarak Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’ndan “ustalık belgesi” alma zorunluluğunun çalışanın nitelikli iş üretimi ve hizmeti açısından oldukça önemli olduğunu kaydetti.

Tezcan: “Aile yardımı kaldırılmalı ve yerini iş riskine bırakmalı”

UBP’li Meclis Üyesi Vedat Tezcan, sözleşme ile ilgili olarak esas ihtilaf konusu maddelerin aile yardımlarını içerdiğini kaydetti.

Vedat Tezcan, sözleşmeye “evet” oyu kullanmasının nedenlerini şu ifadelerle açıkladı: “LTB çalışanları maaşlarına ek olarak işbu sözleşmeden doğan hak olarak aile yardımı almaktadırlar. Kişisel fikrim aile yardımlarının kaldırılması ve yerini iş riskine bırakmasıdır. Lakin Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanlarının ne İhtiyat Sandığı ne de Sosyal Sigorta yatırımlarını yıllardır yapamamaktadır. Çok uzun yıllardan beri ödenen aile yardımlarının bir anda durdurulması gerek belediye çalışanlarını gerekse de dolaylı olarak Lefkoşa halkını mağdur bırakabilir. Bu nedenledir ki önünüzdeki yılda çok daha fazla çalışıp aile yardımını iş riskine çevirmemiz ve bu ödeneklerin de en adil ve yasal şekilde yapılmasını sağlamamız gerekmektedir. Bu yüzdem onay verdim.”

Taşseven: “Uzlaşı içerisinde bir süreç gerçekleşti”

CTP’li Meclis Üyesi Ülkü Taşseven yeni imzalanan Toğlu İş Sözleşmesi üzerinde 2014 yılı Kasım ayından beri çalışıldığını, aile yardımlarında belli düzenlemeler, 1 Mayıs ödenekleri ile ilgili düzenlemeler ve bayram ödenekleri ile ilgili, idari anlamda yönetimin işleyişini engelleyecek maddeler üzerinde özellikle durulduğunu, BES ile bunların pazarlığına girildiğini anlattı.
BES’in LTB’nin önerilerine çok sıcak bakmadığını ancak bununla birlikte hiç “greve gideriz” noktasına da varmadıklarını dolayısıyla çok uzlaşı içerisinde bir süreç gerçekleştiğini söyledi.
LTB eski başkanı Kadri Fellahoğlu döneminde de Toplu İş Sözleşmesi yapıldığını ve o sözleşmede de aile yardımına dokunulmadığını anlatan Taşseven, “Bu yeni bir ek ödenek değildir. CTP olarak da duruşumuz çok nettir. Biz her zaman çalışanın, işçinin yanındayız. Tabi ki önlemler alınmalıdır. LTB’nin ekonomik durumunu çıkmazdan çıkarmak için önlemler alınmalıdır ama burada ilk yapılan işçinin, emekçinin cebine el atmak olmamalıdır” dedi.

“Öngörülen ek maliyet 700 bin TL civarında”

“Gönül isterdi ki; BES ile anlaşılsın haklar bir süre dondurulsun ama bu noktaya gelinemedi” diyen Ülkü Taşseven, “Genel olarak memur maaşları kıyaslandığında şuanda diğer kurumlara kıyasla ortalamanın altındayız. Bizim personelimiz çok yüksek maaşlar alıyor noktasında değiliz” dedi.

Taşseven, LTB’de Kadri Fellahoğlu’nun başkanlığı döneminden başlayarak LTB Başkanı Mehmet Harmancı döneminde de devam eden Lefkoşalı ile barışma sürecine girildiğini ve hizmette aksaklıklar olmadığını kaydetti.
Ülkü Taşseven, “Bu noktada işçinin aldığı maaş üzerinden Lefkoşa halkını belediyeye küstürmek doğru bir yaklaşım değildir. Belediyede 10 yıldan beridir sınıfını almayan çalışanlar var. Kendi sınıflarında, baremlerinde çalışmayarak en düşük maaşları alıyorlardı. Şuanda bizim yaptığımız sözleşmede bu kişileri değerlendirdik. Yeniden onları sınıflarına yerleştirdik. Fakat Değerlendirme Kurulu tekrardan oturup sınıfları değerlendirir ve 15 gün askıya alınır sonra sınıflar ortaya çıkar. Sözleşmeden gelecek ek maliyet ise 700 bin TL civarında öngörülmektedir” diye konuştu.

“Önceliğimiz Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı yatırımları”

LTB çalışanlarının geriye dönük Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı primleri konusuna da değinen CTP’li Meclis Üyesi Ülkü Taşseven, şunları söyledi: “Bizim şuanda ödeyemediğimiz ve CTP olarak da beklentimiz, önümüzdeki dönemde baskı yapacağımız konu ise Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı primlerinin ödenmesidir. Ne kadar mali geliri arttırsak da bu tek başımıza çözebileceğimiz bir konu değildir. Geçtiğimiz gün Sayın Mehmet Ali Talat ve diğer parti yetkilileri ile yapılan görüşmelerde bu konu da dile getirildi. Hükümet de bu konuda yapılandırmaya sıcak bakıyor. LTB de başkent belediyesi olduğu için ve başarısız yönetimlere maruz kaldığı için özel bir düzenleme yapılmasını bekliyoruz. Önceliğiniz Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı yatırımlarının yapılmasıdır. Biz Lefkoşa’nın sözü gözü iken LTB’nin de koruyuculuğunu yapıp işçinin de hakkını savunmalıyız.”

“Risk ödenekleri…”

Ülkü Taşseven, sözleşmede yer alan risk ödeneğinin ise çöp kamyonu, menhole inen kanalizasyon işçisi gibi çalışanlara ödenecek olan ve yalnızca ilgili işi icra ettikleri gün için verilecek olan 5 TL olduğunu söyledi.
Ülkü Taşseven, “Burada eğer bu işçilerin her iş gününde bu işi icra ettiklerini var sayarsak (ki bu mümkün değildir) aylık yaklaşık 5 bin 500 TL’dir” dedi.