Duygu Alan

Zatürre Mağusa’da çok sayıda çocuğu yatağa düşürdü. Havaların soğuması ile birlikte Mağusa’da, özellikle 0-5 yaş arası çocuklarda zatürre yaygın hastalık haline geldi.

Çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı Dr. Ayten Beyar, Mağusa’da ciddi bir zatürre salgını olduğunu Mağusa Devlet Hastanesi’nde günde ortalama 5 hastanın zatürre teşhisi ile tedavi altına alındığını kaydetti.

Dr. Ayten Beyar, zatürre hakkında bilgi verdi, zatürreden korunmanın yollarını anlattı.

Her yıl milyonlarca çocuk ölüyor

Çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı Dr. Ayten Beyar, zatürreyi (tıbbi adı ile bronkopnömoni ) üst solunum yollarında bulunan ve hastalık yapan mikropların soluk borusu ve akciğerler ile akciğer içi hava yollarını iltihaplandırması olarak açıklarken zatürre vakalarının yüzde 33’ünün 0-5 yaş grubundaki çocuklardan oluştuğunu kaydetti.

Çocukların ölümüne neden olan en önemli solunum yolu hastalıklarının başında zatürre geldiğini kaydeden Dr. Beyar, dünyada her yıl yaklaşık 4 milyon çocuğun zatürre nedeni ile hayatını kaybettiğini söyledi.

“Çocukluk çağı zatürrelerinin nedeni virüsler”

Çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı Dr. Ayten Beyar, çocukluk çağı zatürrelerinin büyük kısmında altta yatan nedenin virüsler olduğunu belirtti.

Dr. Beyar, “Zatürreye en sık yol açan virüsler arasında adenovirüsler, RSV(respiratuar sinsisyel virüs), parainfluenza, influenza A ve B virüsleri ve rhinovirüsler sayılabilir. Bakteriler arasında yeni doğan döneminde B grubu streptokoklar, E. coli sık zatürre sebepleridir. Zatürreye en sık yol açan mikroplar her yaş için farklılık gösterir. Ayrıca çocuğun bağışıklık durumu ve çevre koşulları da hastalığın yerleşmesi ve seyrinde önemli rol oynayan faktörlerdir” dedi.

“3 yaştaki çocuklarda en sık hastaneye yatış nedeni”

Dr. Ayten Beyar, zatürrenin çocuklarda en sık görülen alt solunum yolu enfeksiyonu olup özellikle ilk 3 yaştaki çocuklarda en sık hastaneye yatış nedeni olduğunu kaydetti.

Dr. Beyar, zatürrenin genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonundan birkaç gün sonra aniden yükselen ateş, artan öksürük, balgam çıkarma ve solunum güçlüğü ile ortaya çıktığını anlattı.

Zatürrenin ateş, halsizlik, öksürük, sık nefes alma, çarpıntı, kusma, beslenememe, karın ağrısı ve yan ağrısı gibi betilere sebep olabildiğini ifade eden Dr. Ayten Beyar, “Bebek ve küçük çocukların göğsünde ve karnında sık sık inip çıkmalar, inleme, kedi mırıltısı gibi bir ses, burun kanatlarını hareket etmesine neden olan zorlu solunum, büyük çocuklarda ise ciddi göğüs ağrısı, yan taraflarında ağrı, ateş ve nefes alınca batma ve öksürük gibi belirtiler görülebilir” dedi.

“Kalabalık ortamlarda daha çabuk bulaşır”

Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Ayten Beyar, zatürrenin havaya yayılan damlacıkların solunması yoluyla bulaşabildiği gibi, ağız ve burun salgılarıyla bulaşmış bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalar aracılığıyla da bulaşabildiğini bu nedenle kalabalık ortamlarda zatürrenin daha kolay bulaştığını dile getirdi.

“Prematüre ve küçük doğan bebekler risk altında”

Dr. Ayten Beyar, prematüre ve küçük doğan bebeklerde bağışıklık sistemi yeterince gelişmediği için zatürre nedeniyle olan ölümlerin daha fazla görüldüğünü belirtti.

Sigara kullanan ailelerin çocuklarında zatürre riskinin daha fazla olduğunu kaydeden Dr. Beyar, “Özellikle ilk 6 ayda anne sütü ile beslenememe, hava kirliliği, kalabalık ortamlar, kış mevsimi, astım bronşit gibi kronik solunum yolları hastalığı ve kalp hastalığı varlığı ve kişisel hijyende dikkatsiz davranmak ve aşıların ihmal edilmesi (özellikle kızamık boğmaca, Haemophilus influenzae tip b aşısı ve suçiçeği) riski arttıran nedenlerdendir. Anne sütü ile beslenme, çinko ve A vitamini desteği alımı riski azaltır” diye konuştu.

“Tek başına muayene ile tanı koymak zor”

Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Ayten Beyar, zatürrede klinik bulguların çok farklı olabileceğini söyledi. Dr. Beyar, “Küçük süt çocuklarında başlangıçta hiçbir belirti olmayabilir. Her enfeksiyon hastalığında görülebilecek ateş, titreme, huzursuzluk, kusma, karın ağrısı gibi bulgularla başlayabilir. Hastalığın ilerlemesiyle solunum sıkıntısı bulguları (hızlı nefes alıp verme, nefes almakta güçlük, burun kanadı solunumu ve daha ileri olgularda morarma) ortaya çıkar” dedi.

Dr. Beyar, zatürre tanısında özellikle küçük çocuklarda tek başına muayene ile tanı koymanın mümkün olmayabileceğini ifade etti. Dr. Ayten Beyar, “Bu çocuklarda kan tahlili ve akciğer grafisiyle tanıya gidilebilir. Daha büyük çocuklarda dinleme bulguları yol gösterici olduğundan hekim için tanı koymak daha kolaydır” dedi.

Dr. Beyar, klinik şüphe olduğunda tanının akciğer grafisiyle konduğunu ve destekleyici laboratuar tetkiklerine başvurulduğunu aktardı.

Dr. Ayten Beyar, öksürükle koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, 38 derecenin üzerinde ve birkaç günden uzun süren ateş olması, göğüs ağrısı, sık nefes alma, yutma güçlüğü, sıvı gıda alamama, kulak ağrısı, uyuklama hali, boyunda ağrılı şişlikler, dudak, deri veya tırnaklarında morarma belirtilerinden herhangi birinin görülmesi halinde zatürreden şüphe edilmesi gerektiğini ve hemen bir çocuk doktoruna başvurulması gerektiğini kaydetti.

“Akciğer grafisi şart”

Dr. Ayten Beyar, küçük süt çocuklarında belli bir odak olmadığında ateş sebebi araştırılırken mutlaka akciğer grafisinin de çektirilmesi gerektiğini kaydetti.

Dr. Beyar şunları söyledi: “Çocukluk çağı zatürrelerinin çoğunda sebep virüsler olduğundan birçoğunda antibiyotik tedavisi gereksizdir. Bazı vakalarda ise sekonder bir bakteriyel enfeksiyon sonradan antibiyotik tedavisini gerekli hale getirebilir. Çocukluk çağı zatürrelerinin çoğunda akciğer dokusunda masif bir tutulum olmadığından tedavi ayaktan yapılabilir. Bununla birlikte bulguların yakından takibi şarttır. Bir kısmında ise başlangıç ani ve seyir hızlı olabilir, oksijen tedavisi ihtiyacı doğabilir, böyle olgularda hastaneye yatış gerekebilir. Bakteriyel zatürrede genellikle başlangıç hızlı, ateş daha yüksektir ve yüksek kalma eğilimindedir. Bu vakalarda antibiyotik tedavisi şarttır. Tedavi hastanın durumuna göre ayaktan ya da yatarak yapılabilir; buna hastanın klinik ve laboratuar bulgularına göre hekim karar verebilir. Destekleyici tedavi olarak mukolitik ve ekspektoranlar kullanılabilir. Bütün zatürre türlerinin tedavisinde yeterli sıvı alımı balgamın daha akışkan olması ve bronşların drenajı açısından şarttır. Dolayısıyla ağızdan yeterli sıvı alamayacak kadar hasta çocukların da yatarak tedavi edilmesi şarttır.

“Hasta ile temastan kaçının”

Çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı Dr. Ayten Beyar, zatürreden korumak için dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın, hasta kişilerle temasın önlenmesi olduğunu bu amaçla kapalı ve kalabalık ortamlara girilmekten kaçınılması gerektiğini söyledi.

Dr. Beyar, “Çocuklarımıza el yıkama alışkanlığını öğretmeliyiz. Hapşırma sırasında eli ile ağzını kapatması gerektiğini ve hapşırdıktan sonra ellerini yıkaması gerektiğini öğretmeliyiz. Okul içinde bulaşmayı en aza indirmek veya önlemek amacıyla hasta çocuğun okula gönderilmemesinde büyük yarar vardır” diye konuştu.

“Bunların dışında bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en önemli yolu aşılanmadır” diyen Dr. Beyar, boğmaca ve kızamık ve suçiçeği önemli zatürre etkenleri olup aşılanma ile hastalıktan korunma oranları çok yüksektir. Haemophilus influenzae tip b, pnömokok ve mevsimsel grip aşısı yaptırmanız tüm enfeksiyonlardan korumasa da ağır zatürre enfeksiyonlarının sıklığını ve hastaneye yatış riskini azaltır” dedi.

Üretici: Zatürrelerin nedeni virüs

Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Aykut Üretici, her gün ortalama 5 hastaya zatürre teşhisi konulduğunu belirtti.

Mağusa Devlet Hastanesi’nde zatürre teşhisi ile tedavi altına alınan hastaların hem yetişkin bireylerden hem de çocuklardan oluştuğunu ifade eden Dr. Aykut Üretici, hastalarda yapılan tetkikleri sonucunda virüse bağlı bir zatürrenin söz konusu olduğunu tespit ettiklerini kaydetti.

Adataş: Lefkoşa’da da yoğunluk var

Göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Hasan Adataş, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde göğüs hastalıkları servisinde bugünlerde grip ve zatürre vakalarında bir yoğunluk olduğunu belirtti.

Dr. Hasan Adataş, “Mevsime de bağlı olarak şu sıralar hastanemizde grip ve zatürre gibi nedenlerle bir hasta yoğunluğu var ancak salgın boyutunda olduğunu söyleyemem” dedi.

Beyoğlu: Haftada 10 vaka tedavi altına alınıyor

Girne Dr. Akçiçek Hastanesi Başhekim Vekili Salih Beyoğlu, haftada ortalama 10 kişinin Girne Akçiçek Hastanesi’nde zatürre teşhisi ile tedavi altına alındığını kaydetti.

Beyoğlu, “Girne Akçiçek Hastanesi’nde zatürre teşhisi konulan hasta sayısı mevsimde olması gerektiği kadar, olağanüstü bir durum yok” dedi.