New York ve Washington’da bir dizi temas gerçekleştirdiğini dile getiren Nami, beklediklerinin tersine İslam İşbirliği Teşkilatı’nda (İİT) bazı gerginliklerle muhatap olduklarını söyledi.

Nami, Rum tarafının kapsamlı çözüm müzakerelerinin yanı sıra Kıbrıs Türkünün dışa açılma çalışmalarını engellemeye odaklandığını ifade ederek, 1964 yılından bu yana sahip oldukları tanınmışlık sıfatını her fırsatta Türk tarafının aleyhine kullandıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu göreve geldiğinde kendinden önceki yakınlaşmaları kabul ettiğini, ancak Rum liderin bu konuda ön koşul koymasına göz yumulduğunu anlatan Nami, hidrokarbon konusunun çözümü zorlaştıracağını da daha önce gündeme getirdiklerini belirtti.

Nami, Güney Kıbrıs’ın tek taraflı araştırma ve kuyu açma çalışmalarına başlaması üzerine Kıbrıs Türkünün bölgedeki haklarına karşılık Türkiye’nin sismik çalışmalarının devam ettiğini kaydederek, masadan kalkmak için bir bahane arayan Rum tarafının bunu kullandığını söyledi.

Yunanistan ve Türkiye arasındaki gerilimin diplomatik teamüller gereği yaşandığını vurgulayan Dışişleri Bakanı Nami, iki ülke arasındaki iyi ilişkileri riske atacak yaklaşım içinde olunmayacağı umduğunu dile getirdi.

Yaşanan bu gelişmelerin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de beklediği bir durum olmadığını söyleyen Nami, olası bir endişe ile atılmış olan bu adımı manidar bulduğunu belirtti.

Nami, Kıbrıs sorunundaki krizin aşılması için CTP-BG’nin AKEL ve DİSİ ile görüşmeleri olacağını ifade ederek, tüm siyasi partilerin de böylesi kriz dönemlerinde benzer girişimler içinde olmasının katkı sağlayabileceğini söyledi.

Müzakereci Kudret Özersay’ın görevinden alınmasını da değerlendiren Nami, “Bu Cumhurbaşkanı’nın takdiridir. Şaşırdığımı söyleyemem çünkü kendisi Cumhurbaşkanlığı’na aday olacağını söylemiştir. Bu konuda ben geçmişte de basına yansıyan değerlendirmeler yaptım. Tüm taraflar için hayırlı olsun” dedi.

Yeni bir müzakerecinin göreve gelmesinin süreci çok fazla etkilemeyeceğini de dile getiren Nami, yeni Müzakereci Osman Ertuğ’un zaten bu göreve vakıf olduğunu, bu nedenle büyük bir sıkıntı yaşanmayacağını söyledi.

2015’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin olarak da konuşan Nami, seçim takvimi yaklaştıkça masaya sürüleceklerin esneklik payının azalabileceği uyarısında da bulunarak, seçimin süreci etkilemeyeceğini söylemenin mümkün olmadığını kaydetti.

Nami, dış temaslarının süreceğini, ancak Rum tarafının engelleme girişimleri nedeniyle bunların önceden kamuoyuyla paylaşılması konusunda temkinli olduklarını ifade ederek, ekonomik ilişkilerin artması için çok önemli çalışmalar bulunduğunu söyledi.

“Ekonomik konularda İİT, Avrupa Birliği (AB) ve BM çatısı altındaki çabalarımız sürecek” diyen Nami, “AB, madem adanın tamamını kabul etti, bir kısmını izole edemez. Bu kendi hukuku ile de taban tabana zıttır. Bıkmadan usanmadan bunun takibini yapacağız” dedi.

İç gelişmeler ve hükümet çalışmalarını da değerlendiren Nami, Demokrat Parti Ulusal Güçler kanadındaki iç değerlendirme ile görevlendirilen yeni bakanlara başarı diledi.