Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür, Sağlık Bakanlığı ile ilgili iddialar ve sağlıkta yaşanan sıkıntılar konusunda açıklamalarda bulundu.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Gür, bugün Sağlık Bakanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında kamuda çalışan bir doktorun ortaya attığı iddiaları cevaplayarak, çeşitli konularda açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Basın toplantısında bakanlık yetkilileri de hazır bulundu.

Ömer Gür, ilk olarak kamuda görevli bir doktorun kişisel sosyal medya hesabından yaptığı suçlamaları cevaplayarak, göğüs hastalıklarıyla ilgili cihazlar konusundaki suçlamaların asılsız olduğunu kaydetti.

Belli sistemlerin düzene girmesi için, belli çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Gür, yasalar çerçevesinde, kimseyi mağdur etmeden hastaların sağlık sorunlarını çözmek için çalışmalar yapmanın görevleri olduğunu söyledi.

Bunları, dar imkanlar içinde; hem maliyeti, hem sürdürülebilirliği, hem de takibi olabilecek şekilde yürütmeye çalıştıklarını ifade eden Gür, hem solunum, hem de diğer cihazlar için aynı prosedürün uygulandığını anlattı.

Solunum sıkıntısı olan hastalara verilen cihazların Sağlık Kurulları Tüzüğü’nde olmadığı için, idareten verildiğini, fiyatlarında da ciddi farklar olduğunu belirten Ömer Gür, bazı hastalara birden fazla cihaz verildiğini, hem cihazların hem de fiyatların kontrolsüz olduğunun tespit edildiğini kaydetti.

CİHAZLAR İÇİN İHALEYE ÇIKILMASI KARARI ALINDI…

Hal böyleyken bunu bir düzene koyabilmek adına bazı çalışmalar yaptıklarını ifade eden Gür, bu amaçla cihazlar için ihaleye çıkılması kararı alındığını anlattı.

Gür, ihale sürecinde hastaları mağdur etmemek ve tüzüğü, yasaya uygun hale getirebilmek için ya tüzüğün değiştirilmesi, yada da cihazların hastalara değil, bakanlığa alınıp, hastalara zimmetleme yoluna gidilmesi kararı aldıklarına dikkat çekti.

Bu sürecin belli bir zaman aldığını ve kimsenin mağdur edilmemesi için, gerekli kişilere yazı yazıldığını ve konu hakkında hastanenin de bilgilendirildiğini belirten Ömer Gür, bunların artık tek bir kişinin değil, 3 bölümden oluşan bir kurul tarafından verilmesine karar verildiğini anlattı.

Nöroloji,kulak boğaz ve göğüs hastalıklarından oluşacak kurulla bu cihazların verilmesini önerdiklerini dile getiren Gür, adı geçen doktorun bu konuları bilmeden açıklama yaptığını kaydetti.
 
ACİL DURUMLAR İÇİN 2 CİHAZIMIZ VAR…KİMSE TALEP ETMEDİ

Adı geçen doktorun ihalenin yapıldığını ve bugün sonlanacağını da bilmediğini, 16-19 Eylül’de fiyat tespit ihalesi yapıldığını da bilmediği vurgulayan Gür, acil durumlarda hastalara yardımcı olabilmek adına 2 tane cihazları bulunduğunu da anlattı.

“Sorun insanları Sağlık Bakanlığı’nın üzerine yönlendirmekle çözülmez. Mevcut statükonun devamını asla kabul edemeyiz. Birileri yazacak, öbürleri bu cihazları verecek ve cihazların kime gittiği de belli olmayacak” diyen Gür, tüm bunları bir sisteme koymak gerektiğini, kendilerinin de yaptığının bu olduğunu söyledi.

Acil durumlar için de, ilgili kişilere gelen bütün yazılı tedbirleri almaları direktifini verdiğini ifade eden Gür, “Bunlar bilinmeden veya göz ardı edilerek, yazılı hiçbir istemde bulunmadan kamuoyuna yalan beyanatlar veriliyor” dedi.

Göğüs servisinde yatıp da, cihazın olmadığı bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Ömer Gür, “Çok dar bütçeyle, çok dar imkanlarla bu sistemi yürütmeye çalışıyoruz. Artacak bütçeyi kontrollü olarak nasıl kullanacağımı da bilmek zorundayım. Bunları uygun şartlarda almak zorundayım” şeklinde konuştu.

Kendilerini eleştiren doktorun, bakanlığı sorgularken, aynı zamanda bakanlığa yasa dışı iş yapması talebinde bulunduğunu söyleyen Gür, kendilerinin hastaların hayatlarını tehlikeye atmadan, yasal yollarla sorunları çözmek zorunda olduklarını kaydetti.

Cihazların artık ihaleli alınacağını, ihale dışı alınan cihaz varsa da bunları Sağlık Bakanlığı’nın alarak bunları hastalara zimmetli olarak vereceklerini anlatan Müsteşar Ömer Gür, “Kamuoyunu yanıltıcı söylemler bizleri çok üzmektedir” dedi.

DOKTOR HAKKINDA DİSİPLİN SORUŞTURMASI BAŞLATILDI

Gür, açıklamaları ardından soruları yanıtlayarak, adı geçen doktor konusunda gerekli yasal işlemlerin bugün başlatıldığını ifade etti ve disiplin soruşturması başlatıldığını kaydetti.

Basın mensuplarının doktorların çalışma saatleri ve sağlıkla ilgili diğer konularda sordukları soruları da yanıtlayan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ömer Gür, sağlıkta altyapıda, sayısal ve kalifiye personelde, yasal, sistem, hizmeti üretenle satın alanın ayni kurum olması, yani genel sağlık sigortası, mevcut harcamaların denetlenmesi, yurt dışı sevklerinde ödeme konusunda sorunlar yaşandığını vurguladı.

Göreve geldikleri günden bu yana çok ciddi çalışmaları bulunduğunu, sıraladıkları sıkıntılar konusunda da ciddi çalışmalar yaptıklarını anlatan Gür, temel sorunların bir an önce çözümlenmesi gerektiği vurguladı.

Yeni hastaneye mutlak gerek olduğuna dikkat çeken Gür, bunun hükümet programında da olduğunu kaydetti.

Yasalar konusunda görüşmelerin devam ettiğini, sorunun çözümü için ilgili sendika ve meslek örgütleriyle görüşmeler yapıldığını ifade eden Gür, bu konuyla ilgili olarak ilerleyen günlerde daha üst düzey bir açıklamanın yapılacağını söyledi.

DOKTORLARIN ÇALIŞMA SAATLERİ KONUSUNDA İLERİKİ GÜNLERDE AÇILIM YAPILACAK

Bir gazetecinin doktorların çalışma saatleri konusundaki Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karara ilişkin soruya karşılık ise Müsteşar Gür, doktorların mesai saatlerinin 08.00-15.30 olduğunu, bu konuda ileriki günlerde ilgili sendika ve kendilerinin açılımlar yapacaklarını belirtti.

Son günlerde medyada çıkan istifalar konusundaki soruları da yanıtlayan Ömer Gür, bir süre önce bir ölüm olayında adı geçen Turgut Küçük’ün emekliliği için müracaatını verdiğini, konun işlemde olduğunu, hakkında açılan disiplin ve adli soruşturmanın ise devam ettiğini söyledi.

Gür, Kamu görevinden 2014’ten bugüne kadar 3 kadrolu hekimin çeşitli nedenlerden istifa ettiklerini sözlerine ekledi.