AİDS TEHLİKESİ: İnsanda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan HIV virüsünün son aşaması olan AIDS tehlikesine dikkat çekiliyor. HIV virüsü kana bulaştıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebilir ve kişi kendini iyi hissedebilir. Eğer vücutta HIV enfeksiyonu varsa, virüsün varlığını tespit etmek için en etkili yöntem ELİSA testidir.

EN ETKİLİ TEST YÖNTEMİ: Bulaşma gerçekleştikten en az 3 ay sonra yapılan ELİSA testleri en doğru sonucu verir. Bu testle virüs varlığı saptanmışsa başka testler de yapılması gerekir. Tek başına yeterli değildir. Kesin tanı için anti-hiv testleri yapılır. Ayrıca ELİSA testi negatif çıksa bile 6 ay sonra yeniden yapılması gerekir.

Rana SARRO

İnsanda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan, HIV virüsü, kana bulaştıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebildiği için, HIV enfeksiyonunun son aşaması olan AIDS tehlikesine dikkat çekiliyor.

HIV virüsü kana bulaştıktan en az 3 ay sonra yapılan testlerin en doğru sonucu verdiği için ise, bulaşmanın ardından hemen anlaşılamayabildiği kaydediliyor.

Bazı vakalarda, HIV pozitif bir kimsenin 8 ila 10 yıl AIDS’e yakalanmadığı, yaklaşık 10-12 yıl sonra belirtiler görülmeye başlayabileceği, bu virüsün vücutta bulunduğunu gösteren herhangi bir şikâyet ya da bulgu da olmayabileceği, ancak yapılan kan tetkikleri sonucu fark edilebileceği belirtiliyor. Bu zamana kadar da, kişinin mikrobu başkalarına bulaştırabileceğine dikkat çekiliyor.

Gazetemizin dün manşetten verdiği, 34 KKTC vatandaşının HIV virüsü taşıdığının kamuoyunun bilgisine getirmesinin ardından, HIV virüsü ve bu enfeksiyonun son aşaması olan AİDS hastalığı konusunda uzmanların bilgilerine başvurduk.

ÖLÜME SEBEBİYET VERİR

HIV (İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü), bağışıklık sistemine yavaş yavaş nüfuz ederek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini yok eder ve bireyi çeşitli rahatsızlıklara karşı korunmasız hale getirerek sonunda ölümüne sebebiyet verir. AIDS, HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır ve bu süreçte ölümcül enfeksiyonlara ve kansere sıklıkla rastlanır. Kanında HIV taşıyan kişiye HIV pozitif denir. Kavram bütünlüğü sağlamak açısından yaygın olarak HIV/AIDS birleşik terimi kullanılır.

UZUN YILLAR BELİRTİ VERMEYEBİLİR

HIV virüsü kana bulaştıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebilir ve kişi kendini iyi hissedebilir. Bazı vakalarda, HIV pozitif bir kimsenin 8 ila 10 yıl AIDS’e yakalanmadığı görülmüştür. Bulaşma gerçekleştikten en az 3 ay sonra yapılan ELISA testleri en doğru sonucu verir.

HEMEN SONRA HASTALIK GÖRÜLMEZ

Edinsel bağışıklık yetmezliği sendromu olan AİDS, HIV adındaki mikrobun neden olduğu, kan yoluyla ve cinsel ilişki sırasında bulaşan bir hastalıktır. Bu virüs, vücuda girdiğinde hastalığa karşı direnç göstermemizi sağlayan bağışıklık sistemimizi yok eder. Böylece başka hastalıklara yakalanmamız çok kolaylaşır ve en basit bir soğuk algınlığına bile direnç gösteremeyiz. Hem kadında hem erkekte görülen AİDS, her yaşta ortaya çıkabilir. Fakat bu virüs, vücuda girdikten hemen sonra hastalık görülmez.

HERHANGİ BİR ŞİKÂYET YA DA BULGU DA YOKTUR

Ayrıca, bu virüsün vücutta bulunduğunu gösteren herhangi bir şikâyet ya da bulgu da yoktur. Ancak yapılan kan tetkikleri sonucu fark edilir. Yaklaşık 10-12 yıl sonra belirtiler görülmeye başlar. Bu zamana kadar kişi, mikrobu başkalarına bulaştırabilir. Ayrıca şunu bilmek gerekir ki, AİDS hastaları için “ölüm” kaçınılmaz bir sondur.

34 AIDS VAKASI

İlk olarak ABD’de ortaya çıkan bu hastalık, Türkiye’de 1985 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır. Ülkemizde ise, Sağlık Bakanlığının verilerine göre, şuan itibariyle 34 İADS hastasının olduğu saptanmıştır. Bunun en büyük sebebi de korunmasız cinsel ilişkidir.

AIDS NASIL BULAŞIR?

AİDS’in üç tane bulaşma yolu vardır. Kanında bu virüsü taşıyan biriyle normal ya da anal ve oral cinsel ilişkiye girilmesi sonucu, özellikle korunmasız bir şekilde cinsel ilişkinin gerçekleşmesiyle HIV virüsü sağlıklı kişiye bulaşır. Hamile ve HIV virüsünü taşıyan anneden bebeğe, gebelikte veya doğumda bulaşabilmektedir.

AİDS’li ya da HIV virüsüne sahip kişilerin kanlarına temas sonucu ya da organ nakliyle hastalık ya da virüs bulaşır.

AIDS’İN BELİRTİLERİ

AİDS’in virüs bulaştıktan yaklaşık 10 yıl sonra ortaya çıktığını söylemiştik. Vücuda giren virüs, kan hücrelerine zarar verir ve yok olmasına neden olur. Bu hücreler yok olmaya başladığında vücudun savunma mekanizması gittikçe azalır ve hastalığa yakalanma ihtimali çok artar.

Ateşin yükselmesi, iştahsızlık ve kilo kaybı, vücudun bazı bölgelerinde oluşan uçuk ya da yaralar, akciğer hastalıkları, geceleri terleme, ishal, öksürük ortaya çıkar. Lenf bezleri büyümüştür. Bunların hepsinin olması gerekmez. Bir kaçının bulunması hastalığın düşünülmesi için yeterlidir.

AIDS TANISI NASIL KONUR?

Eğer vücutta enfeksiyon varsa, ELİSA testi virüsün varlığını tespit etmek için en etkili yöntemdir. Bu testle virüs varlığı saptanmışsa başka testler de yapılması gerekir. Tek başına yeterli değildir. Kesin tanı için anti-hiv testleri yapılır. Ayrıca ELİSA testi negatif çıksa bile 6 ay sona yeniden yapılması gerekir.

AIDS TEDAVİSİ

Her ne kadar tıpta gelişmeler devam da etse, AİDS’in henüz tedavisi yoktur. Ayrıca bu virüsten koruyacak herhangi bir aşı da geliştirilememiştir. Yine de birkaç ilacın bir arada kullanılması hastanın biraz daha uzun ve rahat yaşam sürmesine yardımcı olmaktadır. Hayat boyu tedavi gerektirir ve hastanın dikkatli bir yaşam sürmesi gerekir. Günümüzde AİDS için kullanılan ilaçlar çok pahalıdır.

AIDS'TEN KORUNMANIN YOLLARI

Cinsel ilişki sırasında mutlaka korunmak gerekir. Herkes bu hastalığa yakalanabildiğinden, mutlaka koruyucu kılıf kullanılmalıdır. Her ne kadar böyle bir şeye ihtimal verilmiyorsa da prezervatif kullanımı çok önemlidir.

Bir diğer bulaşma yolu, kan nakli olduğundan, AİDS testi yapılmamış kan asla kullanılmamalıdır. Bu durumda sağlık personeline de çok büyük görev düşmektedir. Kullanılmış ve sterilize edilmemiş cerrahi aletler, şırıngalar, jiletler kesinlikle kullanılmamalıdır. Vücudunuzda bir yara oluştuğunda mutlaka koruyucu bir bantla bunu kapatın.

AIDS HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Aynı tabaktan yemek yemekle, aynı yemek aletlerini kullanmakla bu virüs bulaşmamaktadır. Yanaktan öpüşme, öksürük, ter, sarılma ile HIV bulaşmaz. Ayrıca bir böceğin sokmasıyla bu hastalığın bulaşmadığı ispatlanmıştır. Yine toplumun bir arada olduğu, kalabalık yerlerde bulunmakla bu virüs bulaşmamaktadır.