Konuyla ilgili olarak bugün yaptığı yazılı açıklamada, “TAK, son aldığımız kararlarla ilgili olarak geçtiğimiz basın açıklaması üzerinde, daha önce hiç yapmadığı şekilde tasarrufta bulunarak, eleştirilen gazetecilerle medya kuruluşlarının isimlerini haberden çıkarmıştır” ifadelerine yer veren kurul, “Her ne kadar, Medya Etik Kurulu Deklarasyonu’nu henüz imzalamadıysa da, ajans bugüne kadar, açıklamalarımıza dayalı haberlerinde böyle bir uygulama yapmamıştır. Daha önce açıklanan Medya Etik Kurulu kararlarını isim vererek yayımlamaktan kaçınmayan TAK’ın, son karardaki isimleri çıkararak haber yapması çifte standart uygulandığının bir göstergesidir” dedi.

Kurul, böyle bir uygulamanın, genelleme yapılmasına yol açmakta ve görevini etik kurallara uygun olarak yerine getiren medya kuruluşları açısından haksızlığa neden olmakta olduğunu savunduğu açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Gazetecilerin ve kamuoyunun da bildiği gibi, Medya Etik Kurulu, medyadaki etik ihlâllere ilişkin şikâyetleri değerlendirmekte ve yaptığı değerlendirme sonucunda gazetecileri ve medya kuruluşlarını isim vererek uyarmaktadır.

TAK elbette, kendisine ulaşan basın açıklamaları üzerinde, açıklamanın özüne dokunmadan ve sansürlemeden editöryal müdahale yapma hakkına sahiptir. Ancak bunu yaparken, sansürden kaçınmalı ve temel habercilik kurallarından ayrılmamalıdır. Bir haberde olması gereken Kim sorusunun karşılığı, TAK’ın son yaptığı haberde cevapsız kalmıştır. Böylece Medya Etik Kurulu, ismi bilinmeyen bir gazeteci ile yine ismi bilinmeyen gazeteleri uyarmıştır. Medya Etik Kurulu’nu işlevsizleştirici ve değersizleştirici bir noktaya düşüren bu müdahaleyi kabul etmemiz mümkün değildir.

Medya Etik Kurulu, basın özgürlüğü konusunda da taraftır.

Medya Etik Kurulu, sadece etik ihlâllerle ilgili kararlar alan bir kurul değildir. Kurul aynı zamanda ülkemizde basın özgürlüğünün geliştirilmesi yönündeki çabalara da aktif katkı koymaktadır. Nitekim, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası’na basın özgürlüğü çerçevesinde eleştiri getirmiş, Yasa Değişiklik Önerisi’nin görüşüldüğü Cumhuriyet Meclisi Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde görüşlerini ve itirazlarını dile getirmiştir. Aynı şekilde, İçişleri Bakanlığı tarafından Basın Yasası’nı gözden geçirmek ve yeni bir yasa hazırlamak için oluşturulan komitede de temsil edilmektedir.”

TAK’ın, “hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak yanlış bir karar aldığını ve Kıbrıs Türk basın tarihine geçecek bir sansüre imza attığını” iddia eden kurul, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:

“TAK, kamu hizmeti anlayışı içinde, kendisine ulaşan açıklamaları gazetecilik meslek ilkelerine uygun biçimde haberleştirmek ve farklı görüşlerin topluma aktarılmasında bir platform görevi görmek durumundadır. Kişisel ya da politik gerekçelerle haberlere sansür uygulamak, en başta kurumun itibarına zarar verir. Ajansın yaptığı yanlışı göreceğini ve sansürleyerek verdiği haberi düzelterek yeniden servise koyacağını umuyoruz.”