Bertuğ Topal

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’den gelen suyu enerji maliyetinin kulislerde konuşulduğu gibi 1.5 TL olması halinde kendi üniversite diplomasını yırtacağını söyledi.

Talat, Elektrik Mühendisleri Odası ve Mimar Mühendis Odaları Birliği’nin yaptığı araştırmaları da paylaşarak, çıkan sonucun Türkiye’den gelen suyun maliyetinin 1.25 TL’yi geçmeyeceğini ifade etti.

Talat, kendilerinin Türkiye ile yaptığı görüşmelerde suyun maliyetine verileceği söylenmesine rağmen bunun böyle gerçekleşmediğini ifade etti.

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, uzmanlar aracılığıyla yaptığı araştırmada ton başına 56 kuruşun Türkiye’ye ödenmemesi durumunda suyun maliyetinin 69 kuruşa kadar gerileyebileceğini ifade etti.

Talt, dün öğleden sonra bazı gazetecilerle CTP Genel Merkezi’nde bir araya gelerek Türkiye’den gelen su konusu ve Lefkoşa Türk Belediyesi’nde yaşanan oylama krizini yorumladı.

“1.25 TL gerçek maliyet”

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Elektrik Mühendisleri Odası ve Mimar Mühendisler Odası’nın su ile ilgili yaptığı çalışmayı da açıkladı. Talat, toplam enerji giderinin ton başına 30 kuruş ile 60 kuruş arasında olduğunu, Yurt içi operasyon maliyetinin 45 kuruş, personel maliyetinin 8, 4 kuruş, klorlama maliyetinin 0.4 kuruş, araç ve işletme maliyetinin 0.9 kuruş, işletme birim maliyetinin 54.7 kuruş, ek operasyon birim maliyetinin 1 yıla yayılmış şekliyle hesaplandığında ton başına 68 kuruş olduğunu belirtti.

Ayrıca, KKTC sınırları içerisinde yapılan 130 milyon TL’lik yatırımın geri ödenmesinin 25 yılda ton başına 21.2 kuruş olduğunu, arıtma tesisi maliyetinin 4 kuruş, baraj yatırımı maliyetinin 25 yıl için 6.4 kuruş ve Türkiye’ye su ve yatırım için ödenecek tutarın 56 kuruş olduğunu ifade etti.

ber_0570-1024x680.jpg

“Yatırımları ödersek 1.25 TL, hibe ise 69 kuruş”

Talat, tüm bunların hesaplandığında Türkiye’den gelen suyun belediyelerin deposuna 1.25 TL’den akabileceğini ifade etti. Bugüne kadar Türkiyeli yetkililerle çok sayıda görüşme yapıldığını da ifade eden Talat, her görüşmede yatırımların hibe olarak yapılacağını söylendiğini belirtti. Talat, “Biz bu hesaplamayı Türkiye’den yatırımın hibe olarak yapılmadığını hesaba katarak yaptık ve 1.25 TL bulduk. Eğer bu yatırım hibeyse ve 56.6 kuruşu hesaba katmazsak suyun maliyeti bize 69 kuruşa gelir” dedi.

“Rakam 1 TL’nin altında”

Talat, Türkiye’nin yatırımın hibe olması durumunda suyun maliyetinin kesinlikle 1 TL’yi geçemeyeceğine vurgu yaptı. Yapılan hesaplamaların Mimar Mühendis Odaları ve Elektrik Mühendisleri tarafından yapıldığını ifade eden Talat, her teknik insanın bu hesaplamayı yapabileceğini belirtti.

“Hükümet bileşenleri açıklayamıyor”

Hükümetin Türkiye’den gelen suyun maliyet bileşenlerini bir türlü açıklayamadığını kaydeden Talat,  maliyetin nasıl 2.30 TL olarak bulunduğu ile ilgili hükümetin açıklama yapmasını istedi. Hükümetin suyun maliyet bileşenlerini açıklamamasının doğru olmadığını da ifade eden Talat, hükümeti maliyetin bileşenlerini açıklamaya davet etti.

“Diplomamı yırtar atarım”

Hükümetin fiyatın 2.3 TL olarak çıkmasını “Elektriğin maliyeti ton başına 1.5 TL ton başına geliyor. Bu yüzden 2.3 TL maliyet çıkıyor” diye açıklamasını da eleştiren Talat, “Bu rakam kesinlikle yanlıştır, yalandır. Elektrik maliyeti eğer 1.5 TL ise ben üniversite diplomamı yırtar atarım” dedi.

“Belediyeler batacak”

Talat, suyun 2.3 TL’den alınması durumunda belediyelerin ciddi şekilde zorluk yaşayacağını ifade ederek belediyelerin önemli bir kısmının yüzde 70 kayıp yaşayacağını ve bu kayıpla belediye yönetmenin imkansız olduğunun altını çizdi.

Talat, “Dipkarpaz’da suyun tonu 50 kuruş ve tahsilat yapılamıyor. 5 TL olunca nasıl tahsilat yapılacak. Bu durum birçok bölgede ayni. Bu durumda belediyeler nasıl ayakta kalacak” dedi.

“Türkiye hiç kaç para isteyeceğini söylemedi”

Kendilerinin Türkiyeli yetkililerle yaptıkları görüşmelerde hep DSİ’nin suyu maliyetine vereceğinin söylendiğini kaydeden Talat, “İhaleler yapılana kadar, yatırım başlayıp kayıp kaçak önleninceye kadar, bu su DSİ tarafından maliyetine verilecekti. Türkiye bize hiçbir zaman bu su için kaç para isteyeceğini söylemedi. 25 kuruş üzerinden hesap yapılınca bile maliyet 1.25 TL çıkar. Biz anlaşmaya Türkiye’nin ne kadar ücret isteyeceğini anlaşmaya yazdırmak istedik ama onlar yanaşmadı” dedi.

“Hükümet sübvansiyon yolları bulmalı”

Talat şöyle devam etti: Belediyeler bu yükle çok fazla ileriye gidemez. Bizim önerimiz hükümetin sübvansiyon yolları bulmasıdır. Devlet yol bulmalıdır. Belediyelerimiz batacak. Lefkoşalı ödeyebilir bu parayı ama diğer birçok bölgelerde bu ücret ödenemeyecek.”

“Ben olsam imzalamazdım”

Talat, Türkiye’den gelen suyun maliyeti konusunda çarpıcı bir açıklamada da bulundu. Talat, kendilerini hükümette oldukları dönemde Türkiye’nin 2.3 TL’lik bir maliyet çıkarması durumunda bu anlaşmayı imzalamayacağını söyledi. Talat, “Bu suyu biz istiyoruz hem de ölümüne istiyoruz. Ancak vatandaşın bu parayı ödeyebilmesi ve belediyelerin batmaması için çeşitli önlemler alınmalı” ifadelerini kullandı.

“CTP’li belediye meclis üyelerini serbest bıraktık”

Belediyelerde Abonelik Sözleşmesi için yapılan oylamada CTP’li Belediye Meclis Üyeleri’ne bir parti kararı sunmadıklarını ifade eden Talat, “Her yerde durum farklıdır. CTP belediye başkanları veya meclis üyeleri için bağlayıcı bir karar almadı. her bölge için kendi değerlendirmelerini yapma imkanı verdi” dedi.

“2.3 TL Lefkoşalı için ölüm olur”

Lefkoşa Belediyesi Belediye Meclisi toplantısında yaşanan oylama krizi ile ilgili olarak ise Talat şunları söyledi: Lefkoşa belediye meclis üyeleri ile konuştuk. En kritik bölgelerden birisi Lefkoşa’dır ve Lefkoşa’da kayıp oranı yüzde ellidir. Eğer Lefkoşa’da 2.3 TL olan fiyat onaylansaydı suyun fiyatı vatandaşlara tonu yedi, yedi buçuk lira olarak yansıyacaktı. Lefkoşa en çok suyu kullanan yerdir. Bu kayıp kaçak önlenmediği noktada belediye katkı payı en çok kesilecek yer de Lefkoşa’dır. 2.3 rakamı hükümet de sübvanse açıklamadığı için Lefkoşalının ödeyebileceği bir rakam değil.”

ber_0582-1024x680.jpg

“Harmancı oylanması konusunda ısrarcı oldu”

Talat, LTB’deki toplantı öncesinde oylamanın ertelenmesi ve tartışılmasını ist4ediklerini ancak LTB Başkanı Mehmet Harmancı’nın bunun oylanması yönünde ısrarcı olduğunu söyledi. Talat, “Oylanacaksa bari TDP onay verseydi. Tek sorumlu CTP’liler mi? Benim yadırgadığım neden CTP’nin suçlandığıdır. Bizim Lefkoşa Türk Belediyesi’ne karşı ne düşmanlığımız olabilir. Sabotaj olabilir mi? Harmancı önce kendisi de sorumlu olmalı. Bizim için tüm belediyeler son derece önemlidir. Biz sorumluluğumuzu alıyoruz. Mağusa Belediye Meclisi suyun alınması için karar almadı, bu konuyu görüşmek için onay aldı” dedi.

“Belediyeler maaş ödeyemeyecek noktaya gelecek”

Türkiye’den gelen suyun maliyetinin 2.3 TL olarak onaylanması durumunda belediyelerin 1-2 ay sonra maaş veremeyecek noktaya geleceğine de dikkat çeken Talat, hükümetin fiyat konusunda girişim yapması gerektiğini söyledi.

Talat ayrıca, bu boru sistemi ile evlere içilebilecek su gelmeyeceğini çünkü suyu taşıyacak boruların halen daha aynı borular olduğunu kaydetti.

“Diplomatik girişim yaptık ama yetki hükümette”

Talat, Türkiye’den gelen suyun maliyetinin düşürülmesi noktasında diplomatik girişim yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini ancak son yetkinin hükümette olduğunun altını çizdi. Talat sözlerini şöyle tamamladı: Bu suyun fiyatı fahiştir. Temel talebimiz suyun maliyetine verilmesidir. Biz müzakere ederken bize söylenen buydu. Suyun maliyeti gerçek maliyete çekilmeli. İkinci talebimiz hükümetin bir destek programı hazırlamasıdır. Hükümetin belediyeleri nasıl destekleyeceğini belirlemesi lazım.