Abbas Elmas

İş dünyasının son günlerde yaptığı açıklamaları değerlendiren Hürrem Tulga, iş dünyasının sergilediği üslubun çok tehlikeli olduğunu söyledi. Kamu çalışma saatleri meselesinin kamusal olduğunu ifade eden Tulga, “Kamusal çalışma saati” denildiğine devletle özel sektörü ayırmanın mümkün olmadığını kaydetti. Kamu ile devletin birbirine bağlantılı bir bütün halinde olduğunu ifade eden Hürrem Tulga, özel sektörde ek mesai, çalışma saatlerinin fazlalığı ve maaşların tamamen patronların inisiyatifinde olduğunun düşünüldüğünü ancak bunun böyle olmadığını söyledi. Yasalar üzerinde Devlet ve kamu çalışma yasalarının hep birbirini düzenleyen yasalar olduğunu ve devlet özel ayrımı yapılmadığına dikkat çeken Hürrem Tulga, somut olarak bakıldığında yasası olan kuralların bu güne kadar özel sektör tarafından hiç bir zaman uygulanmadığını söyledi.

“Ek mesailerin çoğu devletin kasasına gidiyor”

Gümrükler baz alındığında memurların işleri tamamen mesai saatlerinin sonrasına bıraktığını herkesin çok iyi bildiğine dikkat çeken Tulga, memurların aldığı ek mesailerin büyük bir kısmının devletin kasasına gittiğini söyledi. Çalışanların bunu açıkça ifade ettiğini kaydeden Tulga, çalışanların aldığı ek mesainin yüzde 20’si oranında devletin kasasına gittiğini yineledi. Devletin gümrüklerde yaşanan sorunu bu yüzden gidermediğini vurgulayan Tulga, bir ülkenin can damarı olan gümrüklerin,  meselelerin tüm taraflarının ortaya konmadığı için sorunların büyüdüğünü söyledi.

“Ülkede hiçbir icraat yok”

Hürrem Tulga, ülke gündeminde şu anda konuşulan konuların uzun zamandır dillendirildiğini ifade ederek, bunun uzun süredir ülkede hiç bir icraat yapılmadığını gösterdiğini söyledi. Şu anda ülkede su konusundan kamu reformuna, tarımda reformdan asgari ücretin belirlenmesi ile ilgili konuşulan konuların zamanının artık geçtiğini belirten Tulga, hükümetin biran önce bu konularda karar alması gerektiğini veya karar üretemediklerini halka açıklamaları gerektiğini kaydetti.

“Ülke ekonomisi git gide kötüye gidiyor”

Ülke ekonomisinin git gide daraldığına işaret eden Hürrem Tulga, devletin de gittikçe çaresizlikler içine girdiğini belirtti. Bunun yansımasının, sağlık, eğitim, devlet dairelerinin işlevsizliği gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydeden Tulga, artık bir yerlerden başlanması gerektiğini vurguladı. Tulga, “En kötü karar, kararsızlıktan iyidir. Tercihleri ne ise hükümet o çerçevede hareket etsin. Hareketin olmadığı yerde pek fazla bir şey olmaz” diye konuştu.

“Siyaset dikiş tutmadığı için sancı içinde”

Son yıllarda çok hızlı hükümetlerin değiştiğini, son aylarda ise hükmet içindeki partilerin kendi içinde didişmeler yaşadığına dikkat çeken Hürrem Tulga, siyasetin dikiş tutturamadığı için sancı içinde olduğunu söyledi. Yaşanan sancılı dönemin bir geçiş dönemi olduğuna işaret eden Tulga, “Önemli olan bu geçiş döneminin kötüye doğru mu? Yoksa iyiye doğru mu? Olacağı önemli. Başka hiç bir şeyin önemi yoktur. Bu olmak ve olmamak meselesidir” diye konuştu.

“İnsanlar artık icraat bekliyor”

Belirsizliklerin dünyanın her yerinde yaşandığını ancak, şu anda ülkede bir şeyleri bir yerlerden tutmanın zamanının geldiğini ifade eden Tulga, birlikte yaşamın kuralı olan bazı gerekliliklerin yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Söylenilenlerin ve yazılanların şu anda değersizleştiğini ifade eden Tulga, içinde bulunduğumuz dönemde artık sözün hiç bir değeri olmadığını belirtti. Tulga, insanların artık icraat beklediğini ve söylenene değil, yapılana inandığını kaydetti.

“Varlığımızı bir yerlerden sürekli bir şeyler bekleyerek sağlayamayız”

Ülkede birçok alanda sorun yaşandığını kimsenin yalanlamadığını ancak, ülkedeki kurumların sorunlara karşı kendilerini ilgilendirdiği kadar açıklamalar yaptığına dikkat çeken Hürrem Tulga, bunun ego ve benmerkezcilikten kaynaklandığını söyledi. Ülkedeki her makamın ve kurumun kaygısının toplum olması gerektiği ve açıklamalarını toplum üzerinden yapmaları gerektiğini belirten Tulga, “Sorunlar ancak böyle çözülür. Kurumlar siyasetin istekleriyle, toplum siyasetin talepleriyle hareket etmemeli. Biz varlığımızı bir yerlerden sürekli bir şeyler bekleyerek sağlayamayız” diye konuştu.

Kaynak: Yeni Bakış