Bugüne kadar yargılanıp cezaevine atılan, siciline uyuşturucu suçu işlenen tek bir çocuğun ya da gencin topluma yeniden kazandırılamadığını söyleyen Karaokçu, “Kazanamadığımız ve toplum dışına ittiğimiz her çocuğun bizim çocuklarımıza karşı risk olarak geri dönebileceğini de akıldan çıkarmamak gerekir” diye konuştu.

Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun kurulmasının ardından geçen bir yıllık süreçte küçümsenemeyecek adımlar attıklarını ve toplumun güvenini kazandıklarına inandıklarını dile getiren Karaokçu “Daha yolun başında olduğumuzun bilincindeyiz” dedi.

Hasan Karaokçu; devlet ve hükümet yetkilileri, sivil toplum örgütleri ve halkın her geçen gün artan desteğinin uyuşturucu ile olan “savaşta” en büyük güçleri olduğunu vurguladı.

Karaokçu, Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun çalışmalarını ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları ve Kullanıcıları Hakkında Denetimli Serbestlik Yasası Önerisi’nde gelinen son durumu Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı.

“DENETİMLİ SERBESTLİK YASASI ÇAĞDAŞ İNFAZ ANLAYIŞI AÇISINDAN ELZEM”

Küçük miktarlarda uyuşturucu maddeden yakalanan çocuk ve genç suçluların cezaevine değil tedavi ve rehabilitasyona yöneltilip topluma yeniden kazandırılmasını öngören Uyuşturucu Madde Bağımlıları ve Kullanıcıları Hakkında Denetimli Serbestlik Yasa Önerisi hakkında  bilgi veren Karaokçu, bunun çağdaş infaz anlayışı açısından elzem olduğunu belirtti.

Karaokçu yasa önerisi hakkında şu bilgileri verdi:

“Meclis’te temsil edilen 4 partiden birer milletvekilinin imzası ile bir yasa önerisi sunulmuş ve ivediliği alınmıştır. Ancak mevcut önerinin uygulamada bazı sıkıntılarla karşılanabileceği ifade edilmiştir.

Bu çerçevede Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu, Barolar Birliği Kum Zambakları Projesi heyeti ve DAÜ-PDRAM’la bir çalışma başlatılmıştır.

2 gün süren toplantılar sonucunda, uygulamada aksaklıkların yaşanmaması için gelen öneriler değerlendirilmiştir. Son şeklinin verilmesi için hukuksal açıdan bazı görüşlerin alınmasına daha ihtiyaç duyulmuştur.

Bu çerçevede ülkemizin deneyimli hukukçularından olan Süleyman Dolmacı başkanlığında oluşturulan bir grup gönüllü hukukçu, söz konusu yasa önerisi üzerindeki dünyadaki uygulamaları da tarayarak çok titiz bir çalışma gerçekleştirmiştir.

Yasa önerisinin son şeklinin oldukça çağdaş bir noktaya geldiğini düşünüyoruz.

3 Aralık tarihli Cumhuriyet Meclisi oturumunda söz konusu yasa önerisi konusunda tüm partilerin olumlu oyu ile özel komite oluşturulması kararını çok ciddi bir adım olarak gördüğümüzü vurgulamak isterim.”

“CEZAEVİNE ATILAN, SİCİLİNE UYUŞTURUCU SUÇU İŞLENEN TEK BİR ÇOCUĞUMUZU, GENCİMİZİ BİLE YENİDEN TOPLUMA KAZANDIRAMADIK”

Bugüne kadar yargılanıp cezaevine atılan, siciline uyuşturucu suçu işlenen tek bir çocuğun ya da gencin topluma yeniden kazandırılamadığını söyleyen Karaokçu, “Kazanamadığımız ve toplum dışına ittiğimiz her çocuğun bizim çocuklarımıza karşı risk olarak geri dönebileceğini de akıldan çıkarmamak gerekir” dedi.

Uyuşturucu Madde Bağımlıları ve Kullanıcıları Hakkında Denetimli Serbestlik Yasa Önerisi’nin hayata geçmesi ile birkaç gram maddeden yakalanan ve yasanın gereklerini yerine getiren birçok gencin, çocuğun ve ergenin cezaevine atılmasının önüne geçileceğini söyleyen Karaokçu, şöyle devam etti:

“Bu kişiler, yasanın öngördüğü şekilde tedavi sürecine alınacak, siciline işlenmeyeceği için iş bularak yeniden yaşama sarılma şansını elde edecek.

Hafif suç işleyen kişileri toplum içinde rehabilite ederek kazanmayı amaçlayan bu uygulama, ABD’den bir hakimin verdiği kararla ortaya çıkan bu çağdaş uygulama, Avrupa ülkelerinde de başarı ile yürütülmektedir. Türkiye’de ise 2005 yılında Denetimli Serbestlik Yasası hayata geçirilmiştir. Bugüne kadar hafif suç işleyen 280 bin kişi bu yasadan faydalanmıştır. Bundan faydalanan 280 bin kişinin 1 yıl içerisinde yeniden suç işleme oranı ise yüzde 0,5 olarak verilmektedir. İşlediği hafif suçlardan kişileri cezaevine atmak, siciline işleyerek ömür boyu onu mahkûm etme anlayışı dünyanın hiç bir çağdaş hukuk devletinde kalmamıştır.”

“BALLY TÜRÜ UÇUCULARI SATANLARIN HAPSE GİRMESİNİ ÖNGÖREN YASA TÜZÜKLERİN HAZIRLANMASIYLA HAYATA GEÇECEK”

Komisyonun kurulmasının ardından pek çok yasa çalışmasına imza attıklarını anlatan Karaokçu, bunların arasında en önemlilerden birinin Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunmasına Dair Yasa olduğunu belirtti.

Ülkede ciddi bir tehdit haline gelen “bally” sorununun önlenmesini amaçlayan yasanın “bally” türü uçucuların ithalinden satışına kadar çok ciddi denetim içerdiğini dile getiren Karaokçu, yasanın çocuk ve gençlere bunları satanlara ciddi para cezası ve hapislik öngördüğünü de ekledi.
Karaokçu, gerekli tüzüklerin hazırlanmasının ardından yasanın yürürlüğe gireceğini dile getirdi.

 “70’E YAKIN YARDIM BAŞVURUSU YAPILDI”

Henüz bir danışmanlık merkezinin oluşturulmaması nedeniyle madde kullanımı sorunu yaşayan çocuk, genç ve ergen bireyler ve ailelerinin komisyona başvurarak yardım talebinde bulunduğunu anlatan Karaokçu, şu ana kadar kendilerine 70’e yakın bağımlı için başvuru yapıldığını kaydetti.

Karaokçu şöyle devam etti:

“Bu bağımlı ve ailelere bire bir ulaşılmıştır. Lefkoşa, Güzelyurt, Gazimağusa, Girne ve İskele bölgelerinden başvuran bağımlı ve ailelere, Sosyal Hizmetler Dairesi ve Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve komisyonumuza gönüllü destek veren aile danışmanımızla işbirliği halinde tedavi ve psikolojik destek konusunda elden gelen yardım yapılmaktadır.

Komisyonumuzun yönlendirmesi ile yatılı veya ayaktan tedavi sürecine giren kişiler arasında olumlu sonuçlar alınmaya başlanması, komisyonumuza olan güveni her geçen gün artırmaktadır.
Komisyonumuzdan yardım talep eden bağımlı ve ailelerin kayıtları tutulmakta ve zaman zaman bu kişi ve ailelere ziyaretler yapılarak destek sürdürülmektedir.”

“YOĞUN, VERİMLİ VE ÇÖZÜM ÜRETEN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞIYORUZ”

Göreve başladıkları günden bu yana geçen 14 aylık süre içerisinde oldukça yoğun, verimli ve çözüm üreten bir anlayışla çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren Karaokçu “Burada en önemli etkenin, Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nda görev alan asli ve katkı sağlayan tüm üyelerin takım ruhu halinde büyük bir özveri ile çalışmasından kaynaklandığını özellikle vurgulamak isterim” diye konuştu.

Karaokçu sözlerine şöyle devam etti:
“Göreve başladığımız zaman ilk 2 - 3 aylık dönem içerisinde durum tespiti yapmak ve ilerleyeceğimiz yolu belirlemek amacıyla çok yoğun bir toplantı dönemi geçirdik. Bu toplantılarda bugüne kadar devlet düzeyinde uyuşturucu ile mücadele alanında atılmış ciddi bir adım olmadığı gerçeğinden hareketle, sıfırdan kendi yol haritamızı çizmeye karar verdik. Burada da 3 önemli ana ilke belirledik. Yüzleşme, kabule geçme ve çözüm üretme.”

Karaokçu, yasal altyapıdaki eksikliklerin süratle giderilmesi için “Yasa Çalışmaları Komitesi”,  tedavi ve rehabilitasyon merkezi, danışmanlık merkezi ve eğitim ve önleme çalışmaları konularında ise “Bilimsel Çalışma ve Eğitim Komitesi” oluşturduklarını vurguladı.