"Ne olacak bu memleketin hali?" sorusuna günümüzde verilebilecek cevaplardandır. Ayrım, bölünme, kriz kelimeleri hayatımızda o kadar çok yer edindiler ki…
Türkiye’den 1974’den beridir destek alıyoruz. Bu desteğin devam edeceğine inanıyorum. Bu bakımdan hiçbir problemimiz yoktur. Ancak uygulamada da çok büyük sıkıntı olduğunu düşünüyorum.
Bakıyorum ülkemizde zengin sayısında artış var ama insanların geçim sıkıntısı hep aynı değişen birşey yok. İstediğiniz kadar paranız olsun bu ülkede huzur yoksa o paralarında pek anlamı yoktur.
Ülke ekonomisi son haftalarda hızla yükselen döviz kuru nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Giderek zayıflayan ekonomi, toplumun gelir düzeyini her yıl daha da aşağılara çekiyor. Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybı düşünüldüğünde, kişi başına düşen gelir daha da azaldı. Ev alan veya taksit ödeyen vatandaşlar taksitlerini ödeyemiyorlar.
Eğer biz rekabet gücümüzü artırmış olsaydık bunların hiçbiri olmazdı. Ama biz bunu başaramıyoruz. Bu gidişle yüzüncü yılda da kesinlikle başaramayacağız.
Tamamen belirsizliğin arttığı, yatırımcının yatırım yaparken iki kere değil beş kere düşündüğü bir döneme gelmiş durumdayız. Çünkü önümüzü göremiyoruz.
Tarımda da durum kötü. Çiftçi sayımız azalmış. Tarıma destek etkisiz, yetersiz.  
Bizler halk olarak  zor durumdayız. Ekonominin durgunluğu devam etmektedir.  
Devletin ekonomisi çökmez, ülke batmaz, HALK BATAR, MİLLET BATAR, olan yine insanımıza olur. Cesaretle ve kararlılıkla gerçekleri masaya koyup neyi nasıl yapacağınıza karar vermelisiniz. KKTC’nin işsizliğin kalkınmasını, ekonomisinin büyümesi için çok çalışmalısınız.