Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “Wall Street Journal” gazetesine Kıbrıs sorunu ve müzakerelere ilişkin röportaj verdikleri, röportajın gazetenin Çarşamba günkü sayısında yer aldığı bildirildi.

Simerini gazetesi: “Çözümün Euroları Konusunda Boş Laflar” başlığı atlında verdiği haberinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “Wall Street Journal” gazetesine röportaj verdiklerini yazdı.

ANASTASİADİS: “DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK OLMADAN BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖNERDİK”

Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in röportajında, Kıbrıs sorununun çözümünde bazı unsuların tamamen Türkiye’ye bağlı olduğunu, diğer bazı unsurlarda ise Türkiye’nin büyük oranda katkı koyabileceğini söylediğini yazdı.

Anastasiadis, Güneydoğu Akdeniz bölgesinde doğalgaz yataklarının keşfi ve Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümüne katkı koyması yönünde teşvik teşkil ettiğini belirtirken çözümün Türkiye’yi KKTC ve adadaki askerleri için yaptığı masraflardan kurtaracağını da savundu.

Türkiye’nin çözüm isteğinin müzakere masasında belli olacağını da ifade eden Anastasiadis, “ya şimdi ya da hiçbir zaman” görüşüne katılmadığın ancak “zamanlamanın uygun olduğuna inandığını” vurguladı.

“FİNANS FORUMU”

Çözümüm ekonomik boyutlarına da değinen Anastasiadis, “Her şeyden önce bir finans forumu vardır. Tüm maliyeti yüklenmesini beklemiyoruz ancak Dünya Bankası ve AB Yatırım Bankası gibi farklı kaynaklardan ödeneklerin alınması için temel olacaktır. Bu fonun, vatandaşlar doğrudan yük altına girmeden, nasıl şekilleneceği konusunda çalışma vardır” şeklinde konuştu.

“BAŞKAN-BAŞKAN YARDIMCISI”

Anastasiadis, son olarak başkanlık sisteminin işleyişi konusunun “açık kalmayı sürdürdüğünü” belirterek “Başkanlık sisteminin devam etmesi gerektiğini, Başkan ve Başkan Yardımcısının, geçmişte mevcut olan dönüşümlü başkanlık olmaksızın, serbestçe seçilmesini önerdik” ifadelerini kullandı.

AKINCI: “DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK ŞART”

Öte yandan gazete Cumhurbaşkanı Akıncı ise röportajında, “dönüşümlü başkanlığın siyasi eşitlik için şart olduğunu” söyledi.

Akıncı, “Kıbrıs’ın sadece Yunanlılara ait bir ada olarak kalmasını isteyen kesimler olduğunu, bunun da yanlış mesajlar verdiğini” belirtirken garantiler konusunda ise her iki tarafın da, değişmesi zor inançlar sebebiyle zamana ihtiyaçları olduğu ve garantiler konusunun sürecin sonunda ele alınması gerektiğini vurguladı.

ÇÖZÜMÜN MALİYETİ 25 MİLYAR DOLAR

Kıbrıslı Rum işadamlarının Türkiye gibi büyük bir pazarın farkına vardıklarını ve çözümden sonra ekonominin daha iyi olacağı inancının etkili olmaya başladığını belirten Akıncı, çözümün maliyetinin ise yaklaşık 25 milyar dolar olarak hesaplandığını ifade etti.

Akıncı, bu paranın bir kısmının finansörlerle ve uzun vadeli borçlanmayla karşılanacağını, ayrıca gelecekte “her iki topluma da ait olan doğalgazın” kullanılacağını belirtti.

Akıncı, çözümsüzlüğün sürmesi durumunda “ya iki ayrı devletin tanınması ya da Türkiye’nin daha büyük etkisinin mevcut olacağını” ifade etti.

Türkiye’nin KKTC’de etkisinin büyük olduğunu, ekonomik yatırım ve finansmanların Türkiye’den geldiğini vurgulayan Akıncı, ancak Kıbrıs Rum tarafında Kuzey’deki her şeyin Türkiye’nin etkisi altında olduğu şeklinde mevcut olan abartılı düşüncenin gerçekleri yansıtmadığını belirtti.

Akıncı, “müzakerecinin seçimle geldiğini ve şu anda da halkın yüzde 60 desteğiyle kendisinin müzakereci konumunda olduğunu” sözlerine ekledi.